Prezervatif Çeviri Portekizce
1,011 parallel translation
- On tonluk prezervatif.
- Um preservativo gigante.
Bu prezervatif senin mi?
Esta camisa é tua?
Belki unutmuşsundur diye prezervatif getirdim.
Trouxe alguns contraceptivos no caso de se ter esquecido.
Ha prezervatif diyorsun.
Referes-te a um preservativo.
" Harry, bana bir prezervatif satmanı istiyorum.
" Quero que me vendas um preservativo.
Bak, dev bir prezervatif.
Olha, um profilático gigante.
Prezervatif?
Preservativos?
Prezervatif gibi.
Como uma carta francesa.
Ben de senin kadar çirkin olsaydım Başçavuş... prezervatif reklamına fotomodellik yapardım.
Se tivesse metade da tua fealdade, sargento-mor, seria um modelo para um profiláctico.
Manşette de "Babam, prezervatif kullanmamış" yazıyor.
"O meu pai não usou preservativo."
Bir paket prezervatif, bir de ağız spreyi istiyorum.
Quero uma caixa de preservativos e um spray oral.
Bu çocuğa prezervatif değil, tasma lazım.
O rapaz não precisa de preservativos. Precisa de um açaime.
İkimiz de prezervatif kullanırız.
Ambos usamos preservativo.
Şu anda prezervatif kullanıyor musunuz?
Está a usar preservativo, não é?
Prezervatif mi?
Preservativo?
Ancak, yeni bir prezervatif edinene dek işleme ara vermenizi isteyeceğim.
Peço-lhe que não prossiga até ter arranjado outro preservativo.
Prezervatif mi taktı?
Ele usou preservativo?
Prezervatif kullanmıyor musun?
Tens usado as camisas que te dei?
Ona her zaman söylüyorum prezervatif kullan diye.
Digo-lhe sempre para usar a camisa!
Şeyin var mı? - Prezervatif mi?
Tens alguma coisa?
Sen prezervatif reyonundaki Bertelli değil misin?
Você não é Bertelli do departamento de vulcanização?
Prezervatif?
- Preservativo.
- Prezervatif?
- Preservativos?
Bende fazla prezervatif var. İstersen kullanabilirsin, Stan.
Bem, eu tenho uma camisinha extra que você pode usar se quiser, Stan.
Kendime prezervatif aldım.
Tenho minhas próprias camisinhas.
Prezervatif yok, kadın yok.
Não há preservativos nem mulheres.
- Bir daha prezervatif kullanırım.
- Para a próxima uso preservativo.
Prezervatif kullanmamı isteme.
Você não vai me mandar usar preservativo, pois não?
Prezervatif alacak mısın?
Também tens de comprar um preservativo?
Okulla ilgili, HIV'ye karşı prezervatif kullanmayı,... uyuşturucu iğnelerinden uzak durmayı öğrendik.
É um projecto escolar. Um tipo sidoso deu-nos uma palestra sobre não nos injectarmos e usarmos preservativos.
Ücretleri 300 ila 500 dolar arasinda degisir ve iyi bahsis vermezsen prezervatif takmak zorundasindir ki ben hep verirdim.
Tipo modelos. Custam entre 300 e 500 dólares, e você tem que usar preservativo, a não ser que dê uma caixinha É claro que eu dava sempre.
Prezervatif takmadiysan ertesi gün penisilin vurdurmali ve çükün düsmemesi için dua etmelisin.
E se não usasse preservativo, tinha que usar penicilina no dia seguinte... e rezar para o seu pau não cair.
Prezervatif.
Preservativo.
- Prezervatif fabrikasında iş bulmuş.
Arranjou trabalho numa fábrica de preservativos de Edison.
Hala prezervatif ile ilgili problem, onu satın almak.
O problema com os preservativos continua a ser comprá-los.
Bu arada, sana verdiğim prezervatif var ya?
A propósito, George, lembras-te dos preservativos que te dei?
Bana nasıl defolu prezervatif verirsin?
Como foste capaz de me dar um preservativo defeituoso? !
Prezervatif kullandı, değil mi?
Mas ele usou um preservativo.
Kullanmak gerektiği halde prezervatif bile kullanmadın.
Não deves ter tido o cuidado de usar preservativo. Se andas a violar pessoas, o mínimo que podes fazer é usar preservativo.
Bir prezervatif. - Tırtıklı mı?
Uma camisinha, reforçada.
Prezervatif çekmecen açık kalmış.
Sua... Gaveta de camisinhas está aberta.
Testlerinizi yaptırıp prezervatif kullanarak yatarsınız.
A seguir, fazem análises e usam preservativo.
Ucubik şeyler yapmam. Prezervatif kullanacaksın ve ödeme peşin.
Com protecção, pagamento adiantado e sem perversões.
Bu bir prezervatif mi?
Um preservativo?
Parmağına karanlıkta parlayan fırfırlı bir prezervatif geçirmiştin.
Tu vestiste um preservativo no teu dedo que brilhava no escuro.
Seni gördüm. Prezervatif çikmadan kapidan çikiyorsun.
Já te vi. Antes de tirarem o preservativo já tu te foste.
Billy, prezervatif takmalısın.
Billy, tens de pôr uma camisinha.
Prezervatif?
- Preservativo?
Ayrıca, kaliteli prezervatif kullanmıştım.
Isso não quer dizer nada, Caine.
Prezervatif kullan.
Usa preservativos.
Umarım prezervatif kullandın.
Espero que tenhas usado preservativo.