Quadra Çeviri Portekizce
205 parallel translation
Maça dörtlüsü olmalı.
Era a quadra de espadas?
Maça dörtlüsü, efendim.
Aqui tem a quadra de espadas, cavalheiro!
- Gidecek mallar hazır mı?
- quadra?
Kupa dörtlü.
Quadra de copas.
Kupa dörtlü.
Ganha a quadra de copas.
Kupa dörtlüyle pey sürmek de ne oluyor?
Qual foi a ideia de jogares a quadra de copas?
- Dört pik.
- Quadra de espadas.
Seni ilk gördüğümde avluda koşuyordun ve saçların uçuşuyordu.
A primeira vez que eu a vi, correndo pela quadra seu cabelo voando.
Charlie Brown, Noel gibi muhteşem bir zamanı yaşayan ve bunu bir soruna dönüştüren tanıdığım tek insansın.
Charlie Brown, és a única pessoa que conheço que consegue pegar numa maravilhosa quadra como o Natal e transformá-la num problema.
Neredeyse tatil dönemi olmamasını isteyeceğim.
Quase que deseja que não houvesse uma quadra festiva.
Bunu vurgulamak için tatil dönemi mi geçirmemiz lazım?
Por que temos de ter uma quadra festiva para lhe dar mais ênfase?
- Ben çeyreğe razıyım.
- Estou pra fazer uma quadra.
Şoförünüz, bizim beni evden bir blok önce bıraksa olur mu?
Pode pedir para me deixarem a uma quadra da minha casa?
Cuma günü yönetim... yaklaşan Noel tatili süresince... Berlin Duvarı'nın olası açılışına karşı... gösterdiği tepkide umutlu ama ihtiyatlıydı.
A Administração avançou com uma esperança cautelosa, em reacção a uma possível abertura do muro de Berlim, durante a quadra natalícia.
- Tenis kortunun oradan.
- Junto à quadra de tênis.
- 8 aydır bu ahırdayım.
Faz 8 meses que estou nesta quadra.
Northwestern Bölüm D, 19. Blok, 579B numarada oturuyorum.
Estou na 579B, quadra 19, secção noroeste D.
- Hemen korta gelirsin, değil mi?
- Vieste directo para a quadra?
Doğru değil mi, onur konseyi? Sonuçta ne olacak, inandırıcı mantık.
Não é isso, quadra honrosa certo?
Sana buranın reisi olduğunu kim söyledi?
Quem te nomeou prefeito dessa quadra?
Pervaneler aleve doğru uçar. Atlar bazen yanan bir ahıra dalarlar.
As traças voam para a luz e às vezes um cavalo a sua quadra em chamas.
Noel zamanı enerji santralından bahsettiğim için terbiyesizlik ediyormuş gibiyim.
Quase me sinto malcriado... anunciando a central nuclear nesta quadra.
Evet, doğru sokaktayız ama, tanrım. Tam bir döküntü.
Bem, essa é a quadra certa, mas Jesus, que lixo.
Papazlı full.
Quadra de reis, eu ganho.
Rapor veriyorum, Yeşil Cadde 411'deyim. Beni almanız gerekiyor.
Despacho, estou na quadra 411 verde, preciso de uma carrinha.
Özür dilerim, şu aptal bayramlarda daha çok boşanmış gibiyim. Bilirsiniz.
Desculpem, mas esta quadra está a fazer sentir mais divorciada.
Hem kafiyeli hem de taşlamalı konuşmalısın.
Tem de compor uma pequena quadra.
Sıkıcı taşlamaları aleyhine kullanırlar.
Uma quadra estúpida virar-se-á contra si.
Belki bir sebebi vardır diye düşündüm. Mesela Asteğmen Bristow gibi.
Alto, boa pinta... e ouvi que ele joga duro na quadra de parrises.
Filiz Hanım tüm bölgeyi satın alıyor, büyük bir ticaret merkezi, oteller, lokantalar, büyük bir market ve tenis kortu inşa etmek için.
A Sra Filiz está comprando a área inteira para construir um grande centro comercial. hoteis, restaurantes, um mercado e uma quadra de tênis.
Öğrenciler, maç esnasında kendiliğinden gelişen saf vatanseverlik anında yüzlerce tenis ayakkabısını sahaya fırlattı sırf Eski Ayakkabı uğruna.
Os alunos, durante o jogo, num rompante de patriotismo... jogaram centenas de sapatos na quadra para apoiar... a busca pelo Old Shoe.
Kafandakileri atabilmek için hoverball kortunda iyi bir kavga lazım sana.
O que você precisa é uma boa sova na quadra de hoverbol para ocupar sua mente de coisas.
Bu kişi, İspanya elçisi olan Mösyö Alvaro.
Agora há alguém que desejo apresentar-vos. Monsenhor Alvaro de la Quadra, o Embaixador de Espanha.
Kare on.
Quadra.
Goebbels direkt olarak Hitler'den bahsedildiği düşünülen bir dörtlüğü fark etti... Goebbels direkt olarak Hitler'den bahsedildiği düşünülen bir dörtlüğü fark etti ve bu kısa sürede Nazi liderinin gizemleri arasına eklendi.
Uma quadra em particular a que Goebbels se fixou, parecia referir-se directamente a Hitler, e depressa se tornou parte da mística do líder nazi.
"Hister" kelimesinin yer aldığı meşhur bir dörtlük vardı... "Hister" kelimesinin yer aldığı meşhur bir dörtlük vardı ve herkes bunun aslında Hitler olduğundan bahsediyordu. ... ve herkes bunun aslında Hitler olduğundan bahsediyordu.
Há uma quadra muito famosa que contém a palavra "hister", que todos diziam que se referia a Hitler.
Chandler Şükran Günlerinden nefret eder ve şükran yemeklerinden yemez.
O Chandler odeia o Dia de Accão de Graças e não come comida da quadra.
Bu nedenle, bu kutsal geleneğin kutlandığı dönemde, bir mahkumu affedecek olmaktan dolayı mutluyum.
É por isso que muito me agrada, seguindo a tradição nesta quadra sagrada, conceder clemência a um recluso.
Şu anda avluda olmalı.
Agora, ele deveria estar na quadra principal.
- -en sevdiğiniz tatil şarkılarını mükemmel bir derlemede sunuyor.
... que lhe traz os preferidos da quadra numa colecção maravilhosa.
Korkarım, sana quadra-lobal beyin sondası sokup, kafandan çıkaracağız.
Portanto, vamos ter de lhe colocar uma sonda cerebral quadra-lobal e arrancá-lo da sua cabeça.
Bu yüzden Noel'de buradayım.
- Sou o supra-sumo da quadra.
Gazetede tatilde intiharların iki katına çıktığını okumuştum.
Li não sei onde que a taxa de suicídios aumenta nesta quadra.
Bir grup küçük Krelboyne öğleden sonra güneşinin tadını çıkarmak için yuvalarından ayrılmışlar.
Um pequeno grupo de nerds se aventuraram fora do esconderijo... para a quadra de basquete no sol da tarde.
"Direk topu" sahasının yanındaki karavanın içerisindeki... Krelboyne'nin sınıfında.
Ele está na sala dos nerds no trailer perto da quadra de bola.
Krelboyne'lar tüm okulun önünde Dans ediyor.
Os nerds dançam em torno da quadra... na frente da escola inteira.
Bu günlerde sayı kazanmayı denediği tek yer tenis kortuydu.
O único lugar onde tentava marcar pontos era na quadra de tênis.
Evan, bu akşam orada düştüğünde sana neler olduğunu gördüm.
Evan, eu vi o que aconteceu consigo na quadra quando você caiu.
Quadroport 11.
Quadra-Port 1 1.
Birçok insan yılbaşı zamanı telefon hattı sorunları yaşar.
Muitas pessoas acabam com as próprias vidas durante a quadra natalícia.
Pekala. Tamam. Tatil olgusuna dar bir açıdan bakıyor olabilirim.
Talvez eu esteja concentrado apenas num factor nesta quadra natalícia, mas daqui a dois dias anunciaremos uma das maiores fusões da história empresarial dos Estados Unidos.