Ques Çeviri Portekizce
24 parallel translation
Ne yapıyorsun?
Ques estás a fazer?
Saat 3 : 00'te hastanede olmalıyım.
Tenho ques estar no horpital às 3 : 00.
Ve lütfen, Millicent, Fransızcanı ilerletmek için yabancılarla konuşmamalısın.
E por favor, Millicent, não prati - ques o teu francês com estranhos.
-... bütün so- -
- "... é a ques...
- -sorun... bu.
"... ques... questão ".
Sana hırsızım diyorum, sen yalancısın diyorsun.
Digo-te ques sou ladrão e tu dizes que sou mentiroso.
Önümüzdeki birkaç hafta boyunca seninle olacak.
- Alguma ques... - Kuffs! Este é o Ted Bukovsky.
Ellerini de bağlarız.
E também ques ataremos as mãos.
Yo quero bailar contigo. Por ques os ojos son el sol del mi corazon!
Eu quero dançar contigo, porque os teus olhos são o sol do meu coração.
Devamlı müdür olmayı istediğini söyleyen sendin.
Tu é ques estás sempre a falar de ser chefe de secção.
- Dinle sen... Yaşlandığımız gerçeğini kabul etmemiz gerek.
Temos de encarar o facto de ques estamos mais velhos.
Bazen yaparken ne yaptığını bilmek iyidir.
Por vezes... é bom saber o ques estás a fazer enquanto o fazes.
- QUES...
Q U E S...
Sadece üç kelime KA-ÇIR-MA.
Três palavras, Vera. Se... ques... tro.
Tek söylediğim, tek söylediğim...
Tudo o que estou a dizer, tudo o ques estou a dizer...
Ne yapıyorsun sen?
Ques está a fazer?
Sen yarın saat 9 : 00'da yaşıyor olacağım diye bahse giriyorsun ben de öleceğine bahse giriyorum, tamam mı?
Vocês apostam que vão estar vivos amanhã às 9h00 e nós apostamos ques vão estar mortos, está bem?
Sen neden bahsediyorsun?
O que é ques estás a dizer?
Söyledim ya.
Ques estás a fazer?
Belki de biraz yalnız kalmak istiyordur, ne bileyim ona acımanı istemiyordur falan.
Talvez ela apenas... apenas queira algum espaço e não queira ques estejam com toda esta pena dela.
Geri çevirmen bir şeyi açıklığa kavuşturdu her zaman benden iyi olduğunu düşündün.
Como a tua recusa tornou perfeitamente claro, tu sempre achaste ques eras melhor do que eu.
Burada ne yapıyorsun?
Ques estás aqui a fazer?
Terence Bakewell'i öldürmeye teşebbüs edeni yakalamak üzereyiz. Meclis üyesi Rooney ile görüşme trafiğimizde önemli bir tıkanma vardı.
Eu só achei que quem tentou assassinar o Terence Bakewell tinha prioridade sobre discutir ques - tões de tráfego com o Deputado Rooney.