English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ Q ] / Quica

Quica Çeviri Portekizce

164 parallel translation
Hatta New York'tan bile.
Quiçá, vindo mesmo de Nova York.
Belki de Mustafa'nın hazine dairesine kanaldan girmek niyetindedir.
- Não o sei. Quiçá queira entrar na câmara do tesouro.
- Belki de çok fazla okuyorsunuz.
- Quiçá leia demasiado.
Söyleyebilir.
Algum quiçá possa.
Eğer Juarista'lar onları öldüremezse, bu işi Majesteleri'nin süvarileri halledebilir.
Se não são as armas dos juaristas, quiçá seja o aço dos lanceiros de vossa majestade.
Burada ne yapıyordu sence?
Que procurava aqui? - Quiçá...
Belki sabahtan önce daha da fazla.
Quiçá mais antes de amanhecer.
Belki de tam da bu sebeple buradasınızdır.
Quiçá será por isso, justamente, que estão aqui?
Belki de birisi çok şey görmüştür?
Quiçá alguem viu demasiado?
"ve belki de suç işlemeye meyilli."
"quiçá com tendências criminosas."
fazlasına satabilirdik
Podíamos, quiçá, Ter conseguido 300 moedas de prata ou mais
Belki 23 : 00.
Quiçá às 23h.
Belki küçük bir vaka olabilir fakat titreyen bir iğnenin düşüncesi bir bakıma bir depremin habercisi olabilir.
Quiçá uma fortuita ocorrência, mas igualmente pequeno é o movimento da agulha vibrante que indica um terramoto.
Büyük ihtimal Şampiyon Jack'in torunudur.
Quiçá um descendente do Champion Jack.
Ve şu yaşlı adam Eddie South'un yatından çıktığını görmüş.
Quiçá o velho viu Eddie South descer do iate.
Yarın gelmeyi dört gözle bekliyorlar, belki, küçük bir hediye getirirler size.
Estão ansiosos por cá vir amanhã, quiçá com uma surpresa para si.
Belki?
Quiçá?
Yoksa Carla Romero denilmesini mi tercih edersiniz? Veya belki de Bayan Robinson?
Ou será que prefere ser tratada por Carla Romero, quiçá, mesmo, por madame Robinson?
Burns ayısı, aslında belki de dünyanın en değerli ayısı herhangi bir yerde olabilir.
O urso Burns, quiça o mais valioso do mundo, pode estar em qualquer lado.
Belki beyler onu gösterececeğimize inanmıyorlardır.
Quiçá pensem estes cavalheiros que não a vamos exibir.
Günlük, sıradan tatlara dayanmaz bunun yerine anlık buluşlara, mütemadiyen görkemli araştırmaya belki de asla elde edilemeyecek en muhteşem tatlara dayanır.
Já percebeste que ela não assenta na palavra comum, no gosto feito, mas na permanente inovação, na busca infatigável do mirífico e, quiçá, inatingível perfume dos perfumes.
Belki denizler, değişik yerler yeni ufuklar dağıtır içindeki saplantıyı bir şey takmış kafasına durmadan onu düşünmek bozuyor aklını.
Quiçá os mares e terras diferentes, com seus objetos... expelirão o que se aninha em seu coração... e afasta seu cérebro do reconhecimento de si mesmo.
Hepiniz sendikaya ihanet ettiniz. Belki önemsiz bir şekilde uzunca bir süre. Belki bir kez.
Todos traíram o sindicato... talvez pouco a pouco e durante um tempo... quiçá uma vez, talvez de uma vez, talvez a meias... roubaram, falaram e conspiraram.
Şimdi kariyerini tehlikeye atman, ve kariyerine zarar vermen, canımı mı sıkacak?
Vais colocar tudo isso em risco, quiçá lesar a tua carreira, quiçá embaraçar-me a mim?
Yanıtın hep aynı, Belki, belki, belki...
A resposta é sempre igual Quiçá, quiçá, quiçá.
Gettoya, muhtemelen Theresienstadt'a.
Irão para o gueto, quiçá para Theresienstadt.
Belki Zeyna'yı görmüştür.
Quiçá veja a Xena.
Belkide yarışın ödüllerini... değiştirmeliyiz.
Oh, quiçá poderíamos renegociar os termos exatos do prêmio.
- Belki sen ve arkadaşların...
- Quiçá tu e os teus amigos...
- Düşündüm de belki...
- Estava pensando que quiçá...
Belki erken değildir.
Quiçá não.
Efendim, belki durumun ne kadar ciddi olduğunu izah etmekte başarılı olamadık.
Comendador, quiçá não consegui transmitir-lhe a seriedade da situação,
Bilir kim, biz bile şeytan daha enraging sona erebilir.
Quiçá, podemos até acabar por enraivecer ainda mais o demónio.
Tamam ben şimdi susayım. Ve biraz daha düşüneyim.
Mas não sei se Uds... quiçá...
- N'oldu? - Belki de biz sadece Daltonlarızdır! !
Quiçá porque somos simplesmente, os Dalton.
Jeolojik anlamı haricinde.
Salvo quiçá no sentido geológico.
Belki de artık bunu kendi garajında ve boş vakitlerinde denemelisin.
Quiçá deverias tentá-lo só em teu tempo livre.
Herhangi bir doğum günü yıldönümü, tatil belki bazı meçhul proje lansmanları.
Qualquer aniversário, aniversário, feriado... quiçá o lançamento de um projecto escuro. Não importava.
Muhtemelen, aldatıldığını ya da seninle dalga geçildiğini düşündüğünü biliyorum.
Sei que quiçá creias que é uma brincadeira ou que me burlo. Mas não é isso.
Sonunda yatıştım ve bilmiyorum, belki de Dramamine etkisini göstermeye başlamıştı, ama karanlıkta makinenin sesinin yankılarını duyduğum anı hatırlıyorum.
Ao final, acalmei-me, e... Não sei, quiçá foi que o Dramamine fez efeito, mas recordação este momento... na escuridão com a reverberação da máquina.
Ve sen hiç bazı şeylerin doğru olmadığını, sanki hayatının karmakarışık olduğunu ya da istediğin gibi olmadığını hissettiğin ve buna neyin sebep olduğunu düşünmeye başladığın oldu mu, bilmiyorum.
não sei, quiçá as coisas não estão bem, como se tua vida fosse confusa... ou não é o que tu quisesses e começas a perguntar-te que o causou.
Belki bir ev alıp...
Quiçá compremos alguma propriedade...
Belki de o bilmeden silahı alabiliriz.
Quiçá podamos obter a arma sem que ele o saiba.
Odadaki panik sesleri yükselinceye ve insanlar odaya silahlı adamın girmesiyle bağırmaya başlayana kadar belki de, zorunlu vicdan muhasebesi yapacaklardı.
Quiçá o debate moral obrigatório de último momento... até que o ruído do quarto escalasse até o pânico... e a profundidade gritasse enquanto o franco-atirador entrava.
Ne de olsa, muhtemelen birçok hayat kurtarmıştır.
Depois de todo, quiçá salvou vidas.
Belki bunu kaydedecek kadar akıllısındır.
Quiçá tiveram a valentia de gravar isto.
Chris ve Neef. Genellikle gençlerle işim olmazdı.
E lhe disse a Baby Boy que se este negro era para valer... e eles não arruinavam isto, quiçá ele me poria... nas ruas outra vez em poucos meses.
Aman Tanrım! Olamaz. Zencinin biri sürücümü vurmuş.
Mas quiçá vingam por aqui... porque não me agrada que fodam-se com minhas emoções.
Adamların beni buluşma noktasında beklediklerini söyledim.
Quiçá antes estava confundido. Agora estou confundido e enojado.
Giriş yapmaya çalışıyorum, pek beceremesem de deniyorum işte.
Mostrando-me aberta, quiçá com difilculdade, mas lá tentava.
Herkesi uyandırırım. Kendimi tanıtırım, belki bir kahve de yaparım.
Acordarei todo o mundo... me apresentarei, e quiçá me prepare um pouco de café.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]