English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ R ] / Rafa

Rafa Çeviri Portekizce

817 parallel translation
Verin rafa koyayım.
Deixe-me arrumar isso.
Neden her aradığımı en üst rafa koyarlar bilmem.
Sempre põem no último prateleira justa o que necessito.
Bir şişe alıp rafa koyarlar.
Pegam numa garrafa e colocam-na na estante.
- Bırakabilirsiniz... Ama sorumluluk kabul etmiyorum. Şuradaki rafa koyun.
Sim, mas não assumo responsabilidades.
Yayınlama, ama rafa da kaldırma.
Não o elimines.
Bu iş bitene kadar bürokrasiyi rafa kaldırmalarını da söyle.
Mande-os guardar os documentos oficiais numa gaveta, até este assunto terminar.
Gidip daha büyük bir kutu ve naftalin al. Beni de bir rafa kaldır, olsun bitsin.
Poderia arranjar uma caixa maior, cheia de naftalina, e guardar-me também.
Bir süre evlilik fikrini rafa kaldırdım.
Desisti do casamento há um tempo.
Büyük bir pislik torbası gibi her şey fermuarla kapatılıp rafa kalktı.
Lacrado como um grande saco de merda.
Evlat, konservelerin olduğu rafa git ve hepimizin duyacağı şekilde oku.
Quero que vás àquela prateleira de conservas... e que leias para nós alto e em bom som.
İstilâ plânları rafa kaldırıldı.
Os seus planos de invasão foram postos de lado.
Sanırım ikinci rafa koymuştum... aşkım Sybil.
Acho que está na segunda prateleira, querida.
David? - Mm-hmm? Bak, bence bu özel röportajı bu günlük rafa kaldırmalıyız.
David, acho que devíamos adiar esta entrevista.
Bunu öğrendiğime sevindim. Toprak ele geçirme projesini rafa kaldırmaya karar vermene.
Estou contente por saber que decidiu pôr na gaveta o projecto de aquisição de terras.
İçini doldurup rafa koymak lazım.
Devíamos mandar empalhá-lo.
Ve sen bizden bunu rafa kaldırmamızı istiyorsun. Unut bunu. Sanki hiç bulunmamış gibi.
E você quer que o arquivemos e nos esqueçamos dele?
ALTI AY SONRA, ARTIK DIAZ'IN ÖLDÜĞÜ KABUL EDİLİYOR : DOSYA RAFA KALKTI
APÓS SEIS MESES, DIAZ É DADO COMO MORTO.
Gallagher soruşturmasını rafa kaldırıyorum.
Vou acabar com a investigação ao Gallagher.
45 milimetre otomatikler, model 1-9-1-1... dört raf, rafa 24 tane.
Pistolas automáticas de 45mm, modelo 1911, 4 caixas, 24 por caixa.
40 yıldan fazla süredir filmler için hayvan eğitiyoruz ve şimdi şu kırmızı ışıkları yanıp sönen teneke parçası için bizi rafa kaldırıyorlar.
Mais de 40 anos a treinar animais para o cinema... e acabam por nos meter na prateleira... por um pedaço de lata com luzes vermelhas a piscar!
Ben olsam, bütün Çin işlerini bir araya, Yunanları da ayrı bir rafa koyarım.
Ponham as peças chinesas num lado e as gregas noutro.
Hergün bunlardan bir tane getirip soyunma odasının dışındaki rafa bırakacaksın.
Traz um desses em cada semana... e deixe-o na prateleira fora do vestiário.
İstemezseniz rafa geri koyun.
Se não querem, metam nas prateleiras.
Dönerken bunu da rafa koy, tamam mı?
Põe isso novamente no lugar, tá?
Bunu rafa kaldıramazsınız.
Não vai deixar passar isto!
İkinci rafa benden başkası dokunamaz.
Ninguém toca na segunda estante, excepto eu.
Ayakkabılarım için yeni bir rafa ihtiyacım var.
Preciso de prateleiras para pôr os meus sapatos.
Götürüp rafa koymamı ister misiniz?
Quer que a ponha de volta na prateleira?
- Olur. - Kimyasal maddelerin olduğu bir rafa yıldırım düştü.
- O relâmpago atingiu uma data de produtos químicos.
Üstteki bir rafa bir teneke koyuyordu.
Estava a pôr uma lata na prateleira.
Zorunda kalırsak da tapuyu altı aylığına rafa kaldırırız.
E se for preciso, o deixaremos em fideicomisso durante seis meses.
Stüdyo bulunamayan Apocalypse Now rafa kaldırıldı ve Francis hayallerini Zoetrope'ye sakladı.
Apocalype Now " foi colocado na prateleira e o Francis protelou os seus sonhos com a Zoetrope.
- Bir süreliğine şu mevzuyu rafa kaldırsak?
Podemos parar com isto por um bocado?
Bill, Yıldız Filosu'nu naftalinleyip rafa kaldırmaktan mı bahsediyorsun?
Bill, quer que "arrumemos" a frota estelar?
Belki şu korsan kablolu işini rafa kaldırmalıyız.
Talvez seja melhor pensarmos em desligar retirar o cabo.
- Rafa kaldırmak mı?
Desligar? Mas eu adoro a TV Cabo!
İngiliz hukuku rafa kaldırıldı da yerini mutlakiyetçilik mi aldı?
Será que a lei inglesa já não governa? Foi substituída pelo absolutismo?
Üniteyi rafa kaldırıp yenisine başlamanız gerekir ve şu anda bunun için hiç zaman yok. Elinizde sadece iki tane kaldı.
Geordi, está sugerindo que o Exocomp mostrou um instinto de conservação?
Zarı salla. Rafa koyma.
Não guardem o dinheiro, joguem-no.
Alınma ama o cadıyı rafa kaldırıyoruz.
Não leve a mal, mas aquela cabra vai dentro.
Bir araştırma bile yapılmadan dosyayı rafa kaldırdılar.
Eles arquivaram este caso sem investigação, Scully.
Kapları konulmadan rafa konulmuş CD'ler.
CDs guardados sem capa.
Bu arada, barış, özgürlük ve adalet gibi idealler rafa kaldırıldı, ama hepimiz eve dönebiliriz.
Até lá, ideais como paz, liberdade e justiça são arrumados, mas podemos ir todos para casa.
Yaklaşık bir yıl sonra, Senatör Richard Bryan başarılı bir uygulamayla, projeyi rafa kaldırdı.
Menos de um ano depois, o Senador Richard Bryan... conseguiu com sucesso aprovar uma lei que terminou o projecto.
"Yanıma hiç bir şey almadan, yollara düştüm." "Yalnızlığımı rafa kaldırmalı..."
" Viver só e sem medo sonhei Esse sonho era o meu segredo
"Yalnızlığımı rafa kaldırmalı..."
A coragem era uma obsessão
Onu alt rafa koymuştum.
Deixei-a no fundo da gaveta.
- Rafa kaldırsaydın sen de!
- Devia ter posto no bagageiro!
Hey, büyük tüketiciler bu blenderı alın dertlerinizi rafa kaldırın.
Ei, esbanjador Olha esta misturadora Suspensórios com o arco-íris
İçimdeki rafa kaldırdığım herşeyi uyandırdın sen.
Acordaste em mim todos os tributos que eles não conseguem.
- Pusseau, şunu rafa koy. - Uhuru mu?
Uhuru?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]