English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ R ] / Rag

Rag Çeviri Portekizce

597 parallel translation
Douglas Wyeth. "The Foul Rag-and-Bone Shop of the Heart" ın yazarı.
Douglas Wyatt, autor do terrível Auto do Galinheiro.
Çıngırağım nerede? Bir daha bu kadar küstah olursanız sizi içeri tıkmaları için arayacağım.
Onde estão os meus óculos, vou chamar alguém para o levar se volta a dizer uma impertinência dessas.
Çoğunlukla Pip diye bilinen bir çırağın var mı?
Tem um aprendiz comummente conhecido como Pip? Ele está cá?
Ben mi ne yapacağım? Ben de çırağın peşinden gideceğim.
Eu trato do miúdo.
Toprağı kırağı çalmıştır.
Trabalho duro. Está um gelo.
Ben tiyatroda bir çırağım.. .. ve sizden öğreneceğim çok şeyler var.
Sou uma aprendiz no teatro, tenho muito a aprender convosco.
Çıngırağın hala taşıyorsun.
Vejo que ainda levas o sino.
Yıllar önce, Meksiko'daydık. Çıngırağı evimiz için almıştım.
Há uns anos atrás, fomos ao México... e comprou um sino para na nossa casa.
Utah'ta bir ev alacak... ve çıngırağı ön kapının iç yanına takacaktık.
Vamos comprar um em Utah.
Bu çıngırağın sesi canımı sıkıyor.
Estou cansado de ouvir este sino.
Bu çıngırağı hala susturmak istiyor musun?
Ainda quer silenciar o sino?
Bakarsın, içimizden biri bir kitap yazar ve Aristo'nun çırağı olarak anılır!
E um de nós pode até escrever um livro... e ficar conhecido como discípulo de Aristóteles.
Karım beni çırağımla aldattı.
Minha mulher foi embora com meu aprendiz.
Dünyadaki en iyi doktorunun çırağı olmak istiyorum.
Quero ser o discípulo do doutor mais importante do mundo.
- Sizin çırağınız, Baron Frankenstein.
- O seu discípulo, Barão Frankenstein.
Eğer siz bu riski alırsanız ben de alırım. Beni çırağınız olarak kabul ediyor musunuz?
Eu corro os riscos se me aceitar como seu discípulo.
Beklemekten aklımı kaçırağım.
Estou a ficar maluco de tanto esperar.
Duruma göre belki, çırağımın yanında olmalıyım.
E nestes casos, por vezes defendo os meus pupilos.
Makinist çırağı.
Ajudante de máquinas.
Lostromo çırağı, ikinci sınıf.
Contramestre, 2ª classe.
- Jennings, eczacı çırağı.
- Jennings, ajudante de farmácia.
Küçük çırağını nereye gönderdin?
Onde colocou o seu rapaz valente?
- Eh, söyle bana, söyle bana, uh çırağını aptalca nakavt ettikten sonra, dersi hatırlamasını ondan nasıl beklersin? Ha?
Diz-me lá, depois de deixares o teu pupilo sem sentidos, como é que esperas que ele se lembre da lição?
ikinci kadehi yuvarlayınca ortada birşey yokken meyhaneci çırağına kılıç çeken adamlara benziyorsun.
"Deus faça com que não precise de ti!" E que, após o segundo copo, a metem sem precisão na cara do taberneiro.
Ölüm, tüm kırın en güzel çiçeği üzerine yağmış kırağı gibi.
A morte envolveu-a como uma geada precoce sobre a flor mais bela do campo.
Bakkalın çırağı.
É o marçano.
Kaydırağı hazırlayın.
Desliza.
Yankel, şişman olanı, marangoz çırağı.
Yankel, o gordinho, é aprendiz de carpinteiro.
Bana eski kıyafetler verip, beni çırağın olarak almanı isterim.
Prefiro, que você me de umas roupas velhas, e me deixe ficar como seu ajudante.
Çırağımı arıyorum.
Procuro o meu aprendiz.
Karl Friedrich Wolf tuhafiyeci Johannes Wolf'un öksüz evladı ve mücellit çırağı.
Karl Friedrich Wolf aprendiz de encadernador e órfão do Johannes Wolf lojista e comerciante..
Biz de Almanlar kadar suçluyuz. Biz de şeytanın çırağıyız.
E nós, aliados e cúmplices daquela merda de gente...
Neden şeytanın çırağı oluyormuşuz?
Porquê cúmplices daqueles patifes?
Ben vasıflı bir fıçıcı çırağıyım.
Eu sou um aprendiz de construtor de barris qualificado.
Fıçıcı çırağı mı?
Aprendiz de construtor de barris?
Ben bir fıçıcı çırağıydım ve...
Antigamente eu era aprendiz de barrilheiro, e eu era...
Epey çıngırağın varmış.
carrilhões não faltam.
Az önce sokağın diğer tarafından Noel Baba'nın çıngırağının sesini duyar gibi oldum.
Penso que ouvi o trenó do Pai Natal há um bocado, a ir para o outro lado da rua.
Eğer isteklerimiz yedi gün içinde karşılanmazsa üçüncüsünü insafsızca konuşlandırağız :
Se as nossas exigências não forem cumpridas em 7 dias, faremos cumprir cruelmente a terceira :
Ama kadın içine çorap tıkıştırarak çıngırağı susturmayı öğrendi, ve yataktan yavaşça çıkarak geceye karışıyordu.
Mas ela aprendeu a abafar o sino, enfiando-lhe uma meia, afastava-se lentamente da cama, embrenhando-se na noite.
Benim bir s.kim yok, ama yerine at y.. rağım var.
Era aí que queria chegar. Porque tenho cá um caralho.
Ve sadece şunu söylemek istiyorum gelme. Marketin çırağı bana bu telefon numarasıyla birlikte bir not getirdi.
Fala Harry Jackson.
Bayan Hooper. Benim, manavın çırağı.
Sra. Hooper, sou eu, o garoto da mercearia.
O, Al'ın çıngırağı.
É só o Al e o seu sino.
- Şimdi yeni çırağını seçecek
- Vai agora escolher o seu novo aprendiz!
Adı işkencecinin çırağı.
Chama-se "O Aprendiz de Verdugo".
Bir işkencecinin çırağı bir gün neşeli yoluna gitti.
Um aprendiz de verdugo Seguia contente para o trabalho
Kim'in çırağıyım.
Sou um dos protegidos do Kim.
Vay! Bay Thorn'un kaydırağından gördüğümden çok daha büyük.
Isto é muito maior do que parecia no slide do sr. Thorn.
Ne? Wong'un çırağı burada diye korktun mu yoksa?
Acobardaste-te só porque está aqui o discípulo de Huang Feihong?
Belki de... Tiffany marka çıngırağı beş tombul parmak yerine parlak bir yüzgeçle tuttuğumda çılgına döndüler.
Talvez... quando eu segurei... na minha roca da Tiffany... com uma barbatana reluzente... em lugar de cinco dedos gorduchos... eles tivessem perdido a cabeça.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]