Rails Çeviri Portekizce
44 parallel translation
Oraya döndüm ve kamera hâlâ kayıttaydı. Arabayı nehre düşerken çekmeyi başardım.
Virei-me, com a câmara a funcionar, e filmei-o a passar os rails.
Tamam Emmit, bana bir koridor oluşturmak için 200 K-rail bul.
Está bem, Emmit, arranja-me duzentos K - rails para construir uma parede.
- K-rail de nedir?
- O que são K-rails?
Tamam, K-rail'ler gelene kadar barikatlar oluşturacağız.
Ouçam! Vamos construir bermas até os K-rails chegarem.
Emmit, bu K-rail'ler nerede kaldı?
Emmit, onde estão esses K-rails?
Bu K-rail'lerden bir koridor oluşturulmasını istiyorum.
Quero um muro desses K-rails.
80 K-rail, at nalı şeklinde üstüste.
Oitenta K-rails, em dois andares com formato de ferradura.
O bariyerden nasıl geçtiğimi gördün mü?
Viste quando saí dos rails de protecção?
Bunun izah edemem ama Trip son virajda önümü kestiğinde kaykayımın üzerinde olmak isterdim ve böylece kayarak geçebilirdim.
Eu não posso explicar, mas quando o Trip me fechou na última volta, eu desejei estar no meu skate para deslizar sobre os rails.
Otobüs bariyerlere çarpmadan önce.
Antes do autocarro atingir os rails.
Kullandığı arabayı durduramayıp parmaklıklara çarpmış.
Vinha a conduzir um carro que foi contra os rails. Projectada...
Siyah bir BMW bariyere çarptı.
Um BMW preto bateu nos rails na via rápida de Hollywood.
Notlarıma göz gezdireyim de sana ne diyebilirim bakalım sana ne için geldğimi söyleyeyim, bir güvenlik elemanım... vardı ve onu tren raylarında parçalanmış olarak bulduk.
Vou dizer-te uma coisa. Vou dizer-te a situação, um guarda, encontrámo-lo morto nos rails do combóio.
Oh, tanrım, neler oluyor? İlayda Günel
Meu Deus, o que está a acontecer? 90210 Episódio 18 Off the Rails
Geçen hafta topu topu bin iki yüz ray yere çakılmış.
E na semana passada, só 1200 rails foram pregados.
Güvenlik panoları hazırladık, şu sıralar monte ediliyor. Kulenin ışığını gece söndüreceğiz. Etrafa da bariyerler koyuyoruz.
Vamos colocar cartazes de segurança, apagar a iluminação à noite e colocar rails em...
Bunu 17 yaşındaki bir kızın 100 km / s hızla seyir halindeyken trafiksiz yolda kontrolden çıkması olarak hayal et. Bariyerlere çarpıyor. Ama emniyet kemerini takmışsa ki takmıştı arabayla altı metrede üç takla atmasaydı ki attı bu takdirde genç kadın hala yaşıyor olacaktı.
Imagina isto, uma rapariga de 17 anos ia a 90 km à hora, perde o controlo do carro, bate nos rails de proteção, mas se usar o cinto de segurança, e usava, e o carro não capotar três vezes, caindo numa ribanceira,
İlçe yöneticisi o bariyerleri koydurmadı dolayısıyla o kız öldü.
O administrador municipal não construiu esses rails e agora ela está morta.
Demek istediğim, daha 17 yaşındayken Ruby on Rails'ı bir haftada öğrendim.
Eu aprendi Ruby on Rails numa semana, aos 17 anos.
Dün akşam Vegas Rails'de.
- Vi-o na noite passada no Vegas Rails.
Vegas Rails nedir?
- No Vegas Rails?
Peki. Rails'deyken şampanya kadehiyle zor vuruşunu orada yaptın mı?
Está bem, enquanto estava no Rails, realizou algum tipo de truque com copos de champanhe lá?
Demek Vegas Rails burası.
Então, este é o Vegas Rails.
Vegas Rails'a ait olduğu yazıyor.
Diz aqui que pertence ao Vegas Rails.
Rails Bilardo Kulübünü araştırdım. Sahibi DeRosa adlı bir şirket olarak çıktı.
Portanto, estive a investigar o clube de bilhar Rails e verifiquei que é propriedade de uma holding chamada DeRosa.
Morgan ve Sara Rails'de bu fotografı bulmuşlar.
A Morgan e a Sara encontraram esta foto no Rails.
Tate Rails'in daimi müşterilerindenmiş.
- O Tate é um cliente habitual do Rails.
Dün gece Rails'da Jimmy Turelli ile birlikte miydin?
Estava com o Jimmy Turelli ontem à noite no Rails?
Jimmy hapse düştüğünde Rails'in yönetimini devr aldı.
Ela assumiu a gestão do Rails quando o Jimmy teve as as suas férias forçadas.
Rails'de birşey mi buldun?
Tens alguma coisa do Rails?
Massey ve Turelli'nin Rails'deki bilardo oyuncuları için kavga ettiklerini düşünmüyorum.
Não acho que a Massey e o Turelli estivessem a discutir sobre os jogadores do Rails.
Rails'in internet sitesine bakalım.
Dá uma olhadela no site do Rails.
Anlaşılan Rails'i geneleve çevirmiş.
Parece que ela transformou o Rails num bordel.
Jimmy ile birlikte Rails'den ayrıldın?
- Então, saiu do Rails com o Jimmy?
Sanırım Rails'e geri dönüyordu.
Acho que ele voltou ao Rails. Gostaria de tê-lo impedido.
Vegas Rails, iki çamaşırhane ve üç salonun sahibi de DeRosa Holding.
E a DeRosa holdings é dona do Vegas Rails, duas lavandarias e três salões de beleza.
Mary, DNA'nı Rails'de Turelli'nin kanına karışmış bir şekilde bulduk.
Mary, encontramos o seu ADN no Rails misturado com o sangue do Turelli.
Rails'de Turelli ile bir buluşma ayarladım.
Marquei um encontro com o Turelli atrás do Rails.
Anında, Jason yoldan çıkar, korkuluklara doğru çarpar.
O Jason desvia-se e bate nos rails de protecção.
Bu Liberty Demiryolları meselesi seni çok sıkıştırmış olmalı.
Acho que esta questão da Liberty Rails lhe está a tramar.
Son hatırladığım, kar küreme kamyonunun bana çarpmadan önce orta refüje çarptığı.
A última coisa que me lembro é do camião reboque a acertar nos rails de protecção à minha frente.
Babam 2. otoyolda çalışıyordu. Bariyer koyuyordu yollara.
O meu pai estava a trabalhar na auto-estrada, a colocar uns rails de protecção.
Karşınızda Alan Raylar bayanlar ve baylar.
Alan Rails, pessoal.
Ve Vegas Rails Web sitesinde bu resmi buldum.
Agora, também encontrei vestígios de Bourbon misturado com sangue no feltro. E encontrei esta foto no site do Vegas Rails.