English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ R ] / Raisin

Raisin Çeviri Portekizce

54 parallel translation
Rock Raisin, Rex Boiman.
Rock Raisin, Rex Boiman.
İtiraf etmeliyim, Haagen-Dazs Romlu Kuru Üzüm konusunda size katılmıyorum.
Não concordo com o que diz sobre o "Rum Raisin" da Häagen-Dazs.
... No Way Out 1950, Cry the Beloved Country 1952, Blackboard Jungle 1955,... The Defiant Ones 1958, A Raisin in the Sun 1961, Lilies of the Field 1963,... In the Heat of the Night 1967, To Sir with Love 1967, Shoot to Kill 1988,
Sem Saída, 1950, Chora, Terra Amada, 1952, Sementes da Violência, 1955, The Defiant Ones, 1958, A Raisin in the Sun, 1961, Lilies of the Field, 1963, No Calor da Noite, 1967, O Ódio Que Gerou O Amor, 1967,
Şu Rum Raisin nerede?
Onde está o gelado com sabor a rum?
Raisin in the Surdaki Travis'i canlandırdım.
Travis, de Raisin in the Sun.
Lorraine Hansberry'nin Raisin in the Surı,
Lorraine Hansberry com Raisin in the Sun,
Evet, uh, onun-onun adı Raisin, ve o biraz..
Sim, chama-se Raisin e ela é um pouco...
Dur, gerçekten ismi Raisin olan Cajun kız arkadaşımla ilgili bir tavsiyen mi var?
Tens mesmo um conselho sobre a minha namorada exótica, Raisin?
Ve bu Raisin ile tanışmak istiyorum.
- Quero conhecer essa Raisin.
Özgürlüğe!
E ao Michael e à Raisin.
Tüm sabah tost makinesinin başında meşhur "raisin waffle" larımı yapmakla uğraştım, yesen iyi olur.
Passei a manhã a suar na torradeira, a fazer os meus famosos waffles gelados, portanto come.
Payne'in popülaritesi düştü. Reason caddesi Raisin caddesi oldu.
A popularidade de Payne caiu, e a Reason Street ficou Raisin Street.
Raisin, köleler için kullanılan bir halk tabiriydi.
Raisin era um termo popular para escravo.
Ve sonra 1809'da yeniden isimlendirdiler, Barrow caddesi oldu.
E voltaram a mudar o nome em 1809, Raisin torna-se Barrow Street.
Hal, Raisin Bran mi istersin yoksa yulaf ezmesi mi?
Hal, você quer Farelo de trigo de Passa ou mingau de aveia? Mingau de aveia.
O yüzden kesinlikle Raisin Bran yiyeceğim. Hayır yumurta!
Tão definitivamente vai seja Farelo de trigo de Passa... não, ovos!
- Raisin Bran yiyorsun.
Você está tendo Farelo de trigo de Passa.
Sence Portekiz'de kuru üzümlü kepek yiyorlar mı?
Achas que comem Raisin Bran em Portugal?
Evet. Ama Portekiz'de ona "Raisin Bran" diyorlar.
Sim, mas em Portugal chamam-lhe Raisin Bran.
Raisin Bran var mı?
Tens cereais com passas?
Biraz da Olsa Raisin Brain'a benzeyecektir.
Transformar-se-ia em cereais com passas.
Raisin Brain gibi olur, Ama Raisin Brain olmaz.
Seria como comer cereais com passas, mas não seriam cereais com passas.
Stan, hala Başkan Bush'a o mektubu mu yazıyorsun?
Acabámos de descobrir que o Raisin in the Sun só tem actores negros.
Puff Daddy, "Raisin in the Sun" albümünü yaptığından beri böylesi çılgınca bir eleştiri yapıldığına şahit olmamıştım.
Eu não vejo os críticos pedindo por sangue desde que Puff Daddy fez Raisin in the Sun.
Ne istersin? Kuru üzümlü Fibercin.
Fibrecon Raisin.
Bir kutu Fibercin üzerine açtığından bir kutu kepekli kuru üzümün içinden 20 ya da 30 kuru üzüm alıp koy.
Despeja uma tigela de Fibrecon Raisin, abre uma caixa de passas de aveia, tira 20 ou 30 passas de lá.
Bu Raisin Bran,... -... Raisin Bran gevregi degil.
Isto é Raisin Bran, não Raisin Bran Crocante.
- Bu yumurta kafanın adı Raisin.
- O intelectual, aqui, é o Raisin.
- Ben bir kâse üzümlü yulaf alayım.
Quero uma taça de Raisin Bran.
Üzümlü yulaf ve süt.
Raisin Bran. E leite, para si.
Neden üzümlü yulaf sipariş ettin?
Porque pediste Raisin Bran?
Çünkü sen üzümlü yulaf sipariş ettin.
Porque pediste Raisin Bran.
Buluşmamız randevuyla karıştırılmasın diye üzümlü yulaf sipariş ettim.
Pedi Raisin Bran porque não queria que confundisses isto com um encontro romântico.
- Üzümlü yulafla da randevu olabilir.
Pode ser na mesma um encontro romântico mesmo que peças Raisin Bran.
Ağır ol Üzümlü Yulaf.
Mais devagar, Raisin Bran.
Üçüncü seferinde lokantada üzümlü yulaf yemiştik ve Phillies dünya kupasının 4. maçında Tampa Bay'i 10-2 yendi.
Na terceira vez que nos encontrámos, comemos Raisin Bran no restaurante, e os Phillies dominaram os Tampa Bay no 4o jogo do campeonato mundial, 10-2.
"Raisin in The Sun" ın beyazında oynadım.
Entrei numa produção só com atores brancos de Um Cacho de Uvas ao Sol.
Kuru üzüm.
Raisin ( uva passa ).
Kuru üzüm.
Raisin.
"Raisin Boy." ( Kuru Üzüm Delisi Çocuk )
"Raisin Boy".
Mısır gevreğinin kutusu değişince ağlamıştı ama.
Mas ele chorou quando eles mudaram a caixa dos Raisin Bran.
"Mısır gevreğinin kutusunu değiştirmesek mi?"
"Porque não mudamos a caixa dos Raisin Bran?" Hmm?
Mmm, Raisin Detra ( gevrek markası ).
Cereais de uvas passadas.
Lorraine Hansberry en yakın arkadaşımdı ve Raisin in the Sun ile Young, Gifted, and Black oyunlarını yazmıştı.
A Lorraine Hansberry era a minha melhor amiga e escreveu as peças Raisin in the Sun e Young, Gifted, and Black.
Sabah uyandığında aptal bisikletine binip buraya geleceksin. Kahve yapıp, Raisin Bran gevreğini hazırlayacağım. Sonra da yeni bir fikir üreteceğiz.
Vais acordar amanhã de manhã e virás para aqui nessa bicla estúpida e vais fazer café, comer os teus Raisin Bran e vamos criar algo novo.
- Raisin. ( Kuru üzüm. )
Raisin.
Ve Micheal ile Raisin'e!
- Ao Michael e à Raisin.
Micheal ile Raisin'e!
Legendagem :
Dur biraz Raisin Bran. Hayır, yulaf ezmesi.
Não, nenhum... mingau de aveia.
Ama Raisin Bran çok gevrek.
Oh, mas Farelo de trigo de Passa adquiriu aquele ruído.
Bu Raisin Bran değil.
Não é Aveia com Passas.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]