Rapper Çeviri Portekizce
239 parallel translation
Hem rap'çi hem polis
Ela é rapper e polícia
Komik unsurları olan bir saatlik bir dramaymış. Dünyanın merkezine inip köstebek insanlarla Rap yapan bir Rap'çi hakkındaymış.
"É um drama de uma hora, com uma pitada de comédia, sobre um rapper que vai até ao centro da Terra e canta rap com o povo toupeira."
Haydi dostum. Bunları satmaya çalışıyorum. Ama sorun ben aslında bir rapçiyim.
Olhe, estou a tentar vender estes relógios, mas na realidade eu sou um rapper.
Chuck D'ye nasıl cani dersiniz?
Como é que esta coisa diz que o Chuck D é o'rapper'mais duro?
Sen şu adi rapçisin.
- Tu és aquele rapper de vómito.
" Büyüdüğümde 1 10 kilo alıp Heavy D gibi bir repçi olmak istiyorum ama ben Heavy E olacağım.
Quando crescer quero pesar 120 quilos e ser um rapper como Heavy D mas Heavy E.
Rapçi olmak istiyor.
Ele quer ser um rapper.
Herkesin Rapçi olamayacağını söylüyordum.
Estive a dizer-lhe que nem toda a gente pode ser rapper.
- O bir Rapçi.
- Ela é uma rapper.
- Ben, rap'çiyım.
- Sou um "rapper". Ah, um "rapper"!
Gangster repçi.
O rapper gangster.
Bu gangster rep zırvası için düşüncem şu :
Eis o que penso sobre esta merda dos rapper gangsters :
- Pardon? "Master P" mi dediniz?
- Refere-se ao rapper? - Não.
Belki de şarkıcı oluverir.
Provavelmente ele vai ser um rapper.
Bu herif en büyük Mısır'lı rapçi!
Este é o maior rapper egípcio!
Hayatının kalanını Staines'te geçireceksin, ve hiç bir zaman gangster bir rapçi olamayacaksın!
Vias passar o resto da vida em Staines, e nunca vais ser rapper num gangster!
Şey, Tanrı rapçi değil ve Yahudilik'te, Tanrı'nın aracıları yok.
Bem, Deus não é rapper e no Judaismo, Deus não tem mensageiros.
İsa yok, ben rapçi olmak için varım.
Não existe Mohammed, nem Jesus, eu tenho de ser o rapper.
- Sen... rapçi misin?
- Tu és... És um rapper?
Tv deki rapçilere benziyorsun.
Pareces uma rapper da TV!
- Kızım kelimeleri iyi döktürür.
É uma rapper.
Evet. Senin çok iyi bir rapçi olduğunu duydum.
Então, ouvi dizer que és um "rapper" bestial.
"Çok iyi" mi?
Um "rapper" bestial?
Rakim, karmaşık şarkı sözleri olan ilk rapçiydi.
O Rakim foi o primeiro "rapper" com letras complexas.
Hiç dikiş tutturamamış Huysuz bir rapçi gibisin
Pareces um "rapper" furioso Que nunca teve sucesso
- Ben rapçiyim.
Eu sou rapper.
O bir çiftçi rapçi. Yani, bütün gün boyunca bok temizliyor.
E agora um rapper de "garagem" já lida com a merda o dia todo!
İyi rap yapardı.
Era um bom rapper.
Rap tarihinin en kötü rap'çisi beni öldürmeye kalktı.
O pior rapper da história tentou matar-me.
Gelin yüzüğü parmağına taktığında işadamı Rolex'i eline aldığında rapçi yepyeni bir diş aldığında, bedeli budur, Bay Beck.
Quando uma noiva enfia a aliança no dedo, quando um homem de negócios deita as mãos a um Rolex, quando um rapper põe um dente de ouro, isto é esse custo, Mr. Beck.
Gelmiş geçmiş en büyük rapçi olmak.
O que queres da vida? Ser o melhor rapper que já existiu!
Evet, kendini bir çeşit rapçi zannediyor.
Ele considera-se um rapper.
Tam zamanındayım.
Sou um rapper dos diabos.
Ben doğduğumdan beri rapperım.
Sou um rapper, puro e duro.
Sen rapçi misin?
És rapper?
Ve çok çalışırsam, gelmiş geçmiş en büyük rapçi olabilir miyim?
Se eu trabalhar muito, posso ser o melhor rapper que já existiu?
Rapçi mi?
Rapper?
Orijinal çift diyatonik, büyük burunlu, sıska repçi benim.
Sou o rapper magricela original, de timbre duplo e penca grande.
Verdiği zarara bir de hakaret ekleyerek, rapçi Tupac Shakur NAACP'nin İmgesi Ödülü'ne aday gösterildi diyor.
Juntar o insulto à injúria, diz ela, é o rapper Tupac Shakur ser nomeado para um Prémio de Imagem do NAACP.
Korumalar ve avukatlar eşliğinde Manattan Ağır Ceza Mahkemesi'ne girdi. Rapçi ve iki arkadaşı birinci derece livatadan yargılandı.
Foi para o Tribunal Judicial de Manhattan com guarda-costas e advogados, onde o rapper e dois amigos foram acusados de sodomia qualificada.
Rapçi, oyuncu ve mahkum Tupac Shakur geçen hafta hapisten çıktı. 1,4 milyon dolarlık kefaleti, Shakur'la kontrat imzalayan Death Row Müzik'ten Suge Knight ödedi.
Rapper, actor e réu Tupac Shakur, saiu da prisão a semana passada, sob fiança de $ 1.4 milhões paga por Suge Knight, da Death Row Records, que assinou contrato com Shakur.
- Ben sadece rapçiyim.
- Sou só um rapper.
- Onun yüzünden hep kavga ettiğimiz repçi.
- O rapper com quem discutimos.
Tekerlerinde rapçi jantı var... ... bu esrar piposuna yapışan dudakların gibi.
Tens essas jantes á rapper embrulhadas á volta dos pneus... como se tivesses os teus lábios embrulhados neste cano do frigorifico.
Dövmeleri var, mavi saçlari ve evli... Repper biriyle güven.
Não te preocupes, não lhe farei nenhuka tatuagem nem casar-se com um rapper.
Rapçi çocuk Taye, neden burada olduğunu düşünüyorsun?
Rapper Boy Taye, por que achas que estás aqui?
Rapçi yönetmen, tamam mı?
É um director-rapper, está bem? Com um hífen.
Ölen kişi rapçi olduğunda, eller boş.
Não têm merda nenhuma quando se trata de um rapper morto. Não preenchem nenhum relatório da policia.
Hatta ölünün etrafına güvenlik şeridi bile çekmiyorlar.
Nem têm linha a giz para um rapper morto.
Siyah rapçi "silah" derse kıyamet kopar.
Um rapper preto diz "arma", Audiência no Congresso.
- Sen rapçi misin?
- É uma rapper?