English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ R ] / Rasmussen

Rasmussen Çeviri Portekizce

66 parallel translation
PER OSCARSSON ve GUNNEL LINDBLOM ve OSVALD HELMUTH SIGRID HORNE-RASMUSSEN BIRGITTE FEDERSPIEL uyarlama :
OSVALD HELMUTH, SIGRID HORNE-RASMUSSEN BIRGITTE FEDERSPIEL adaptação :
Isteğimi anlıyor musun Dr. Rasmussen? Evet.
Entende o meu pedido, Dr. Rasmussen?
- Evet ya da hayır, Dr. Rasmussen, lütfen.
- Deve compreender... - Sim ou não, Dr. Rasmussen.
Berlinghoff Rasmussen "küçük bir suç bir bilim adamı kimliğine bürünme " Atılgan mürettebatına karşı işlenmiş çok sayıda hırsızlık eylemi. "
Berlinghoff Rasmussen, criminoso que se fazia passar por cientista, cometeu numerosos furtos contra a tripulação da Enterprise. "
Annem daha farklıdır.
A minha mãe é uma Rasmussen.
Adım Rolf Rasmussen. Bergen'deki Ossana Kilisesi'nin yardımcı papazıyım.
Chamo-me Rolf Rasmussen, e sou o pastor assistente desta igreja, a igreja Åsane de Bergen, Noruega.
- Osanna Kilisesi'nin yardımcı papazıyla görüştük.
Estivemos com Rolf Rasmussen, o pastor da igreja Åsane. - Entrevistei-o.
Buna Rasmussen ensefaliti denir.
Chama-se encefalite de Rasmussen.
Birkaç ay içerisinde Rasmussen anketinde genç yetişkinlerin sadece % 37'sinin sosyalizme karşı kapitalizmi desteklediği bildirildi.
Em alguns meses, a sondagem "Rasmussen" relatou que apenas 37 % dos adultos jovens estão agora, a favor do Capitalismo em vez do Socialismo.
Rasmussen sendromu teşhisi konmuş.
Foi-lhe diagnosticada a síndrome de Rasmussen.
Zogby'yle başa başlar. - Rasmussen bir puanla önünde.
O Zogby tem os candidatos a par, o Rasmussen dá-lhe vantagem.
Ben Dedektif Rasmussen.
Sou a Detective Rasmussen.
Sally Ann Rasmussen'in torunları var hafta sonları buraya gelirler.
Sally Ann Rasmussen tem três netas e vêm cada todos os fins de semana.
... ismi Bjørn Rasmussen.
O homem que aparece no vídeo é Björn Rasmusen.
İkisi Malmö'de, ikisi de Kopenhag'da oturuyor. Bjørn Rasmussen'in kaçırılması ayrıca internette de yayınlanıyor.
Não parecem ter qualquer relação entre eles nem com Björn, o homem do vídeo.
- Köprü katiliyle iletişimde bulunan Daniel Ferbé bu dört kişinin Bjørn Rasmussen'i kurtarabileceğini söyledi.
- Segundo Daniel Ferbé, o jornalista do Aftonposten que tem contacto com o assassino, estes quatro homens podem salvar Björn Rasmusen.
Bjørn Rasmussen'in Hodell ile ne bir kira ne de ev alımı gibi bir ilişkisi bulunamadı.
Ninguém chamado Björn Rasmusen arrendou nenhuma casa na imobiliária do Hodells. Não há qualquer relação com eles.
Belki de Bjørn Rasmussen'in hayatını da kurtaracaksınız.
- E talvez salvemos o Björn.
Uzmanlar Bjørn Rasmussen'in bir saat içinde bilincini yitireceğini belirtti. Bunun üzerinden bir saat daha geçerse hayatî tehlikesi söz konusu olacak.
Segundo médicos consultados, o sequestrado Björn Rasmussen deverá perder a consciência dentro da próxima hora, e estará em perigo de vida, no máximo, dentro de um par de horas.
Stig Rasmussen, emlakçı.
Stig Rasmussen, agente imobiliário.
- Ben Rasmussen, emlakçı.
- Daqui fala Rasmussen, da imobiliária.
Haven Kasabası Rasmussenler'in Evi
CIDADE DE HAVEN CASA RASMUSSEN
Onlardan biri Rasmussenler'in evini bilir.
Um deles saberá onde é a casa Rasmussen.
Digby, Tolliver, Rasmussen.
Os Digby, os Tolliver os Rasmussen.
Bugün Haven'ın şarap mahzeni ama yıllar önce Rasmussenlar'ın eviymiş.
O Foggy Grog. Hoje, uma arrecadação da única garrafeira de Haven, mas há uns anos era a casa Rasmussen.
Güzel, şimdi dudaklarını yala.
Agora, lambe os teus lábios. Encefalite de Rasmussen.
Rasmussen ensefaliti. Yaygın noktasal inflamasyon odakları beynin otonomik bölgelerine denk gelmiş olabilir.
Inflamação difusa, pode afectar o centro autonómico do cérebro.
Müfettiş Doug Rasmussen, geçen sene Baylor Zimm'de içeriden... / i... öğrenenlerin ticaretine dair bir takım izlerin peşine düşmüş.
O investigador Doug Rasmussen, procurou por acusações de fuga informações privilegiadas na Baylor Zimm, no ano passado.
Yok bir şey. Aynı eleman, Rasmussen.
É o mesmo homem, Rasmussen.
Paul, Rasmussen ile mi çalışıyormuş yani?
Então, o Paul estava a trabalhar com o Rasmussen todo este tempo?
- Paul ile Rasmussen'in dibe vurmuş Tritak hisselerini toplaması icap ediyor.
- O Paul e o Rasmussen precisam que a Tritak afunde antes de recolherem as apostas.
Polis, bay Rasmussen'in ölümü ile birkaç gece önce öldürülen James Holder'in ölümü arasında bir bağlantı olup olmadığı konusunda yorumda bulunmak istemiyor.
A polícia não comenta se existe alguma ligação entre a morte do Sr. Rasmussen e o assassinato de James Holder ocorrido há umas noites.
Bay Rasmussen geride bir eş ve üç çocuk bıraktı.
O Sr. Rasmussen deixou a mulher e três filhos.
Ortağımın burada asıl söylemek istediği şey Carl Rasmussen'in açık arttırmada olup da hayatını kaybeden ikinci kişi olduğu.
Penso que o que o meu parceiro quer dizer é que Carl Rasmussen foi o segundo licitador que morreu esta semana.
Aynı gün Century City'deki Lesser Rasmussen Howe adındaki hukuk firmasının kıdemli ortağı olan Larry Pearl ile randevusu varmış.
No mesmo dia... ele tinha um encontro com Larry Pearl... sócio da Lesser, Rasmussen Howe. - Advogados de Century City.
Lesser, Rasmussen Howe.
Lesser, Rasmussen e Howe.
David Rasmussen çoğunluk lideri, yani benden bir adım yukarıda,
O David Rasmussen é o líder da maioria, está um degrau acima de mim e um abaixo do Birch.
Birch ve Rasmussen gördü mü bunu?
O Birch e o Rasmussen viram isto?
Bir hafta sonra David Rasmussen çekildi.
O David Rasmussen renunciou menos de uma semana depois.
Rasmus! - Evet.
Rasmussen!
Teşekkürler Dr. Rasmussen.
Obrigado, Dr. Rasmussen.
- Astsubay çavuş, Carl Rasmussen.
- Sargento Carl Rasmussen.
Komutan Rasmussen nerede?
Onde está o sargento Rasmussen?
Rick Rasmussen, Medford Maritime sahibi, kaptan.
Rick Rasmussen, Capitão e dono da "Medford Maritime".
Rick Rasmussen göğsündeki zıpkından kaynaklı kan kaybından ölmüş. Gece yarısıyla 1.00 arasında, dahası da var.
O Rick Rasmussen morreu de massiva perda de sangue, causada por um arpão no peito, entre as 24h e 1h da manhã.
Görüşümce Kaptan Rick Rasmussen denizde, muhtemelen bir enkazdaydı.
- Na minha opinião, o Capitão, Rick Rasmussen, esteve recentemente no mar, muito provavelmente, numa recuperação.
Rick Rasmussen'in ortağıydınız.
- Sim? Costumava ser o parceiro do Rick Rasmussen.
Kaptan Rick Rasmussen cinayetini araştırıyoruz.
Estamos a investigar o homicídio do Capitão Rick Rasmussen.
Baş hekim, Dr. Megan Rasmussen.
Médica inicial Dra. Megan Rasmussen.
Rasmussen ensefaliti.
Encefalite de Rasmussen. Mas ele vai ficar bem?
Carl Rasmussen akşam evinde vurulmuş olarak bulundu.
Carl Rasmussen foi encontrado morto a tiro em casa ao inicio da noite.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]