Reach Çeviri Portekizce
58 parallel translation
# Ama ona ihtiyacım olmayacak... # #... sona ulaştığımda. #
But I won't need it Mas eu não precisarei dele When I reach the end Quando chegar ao fim
# Oraya erişmek için # #
To reach there Para chegar lá
Hem Joseph Roscoe Adams, hem de George Reach sabıkalıydılar.
Tanto Joseph Roscoe Adams como George Reach tinham cadastro.
* Başarıya ulaşmak için çok çabalamak gerekir *
Why, it takes work to reach the Top
Bazı kesimlerce "reach hand" olarak anılır
Algo chamado "Ridge Hand".
Paradan uzak...
Outside the reach of money
They march slowly, and it takes them a long time to reach you. And you can't see them in smoke, but you can hear the drums.
Eles marcham devagar, e demora muito tempo até chegarem, e não os vêem entre o fumo, mas conseguem ouvir os tambores.
614 Reach sokağı.
614 Reach Road.
Bu durumda açılış grubu Timmy'nin gitaristi Skyler'in yeni solo projesi "Reach for the Skyler" olabilir.
A banda de abertura será o projecto do Skyler, guitarrista dos Timmy, "Reach for the Skyler".
"Reach for the Skyler" biraz sonra çalınmayacak mı?
Os "Reach for the Skyler" não iam tocar?
Sizin -! Oops.
Os "Reach for the Skyler" não iam tocar?
* You whisper to make a sound * * And you crawl to reach the ground *
Murmuras para produzir um som E tentas alcançar o chão
Ama eğer bir şeyler bulursan, bize bildir buluşa senin ismini verelim Johnny Flyswatter veya Doug Reach-Around için yaptıkları gibi.
Mas se se lembrar de alguma maneira diga-nos e depois até podemos dizer que a descoberta foi sua... Como fizeram aoJohnny Flyswatter, ao Doug Reacharound.
- Aberganny Reach'e haşmetmeap.
Até Ardverikie Reach, Madame.
After months of drought, the buffalo reach the end of their long migration, and the rivers begin to flow again in the Kalahari.
Depois de meses de seca, o búfalo chegar ao fim da sua longa migração, e os rios começam a fluir novamente no Kalahari.
Mom and her calf have to swim south across half the globe to reach their destination :
A Mãe e seu filhote têm de nadar para sul atravessar metade do globo para chegar ao seu destino :
Adélie penguins, and they're in a hurry to reach their nesting grounds.
Os pinguins de Adélia, e estão com pressa para atingir os seus ninhos.
Reach Valley Lisesi.
Em Ridge Valley.
Kadın, otuz yaşlarında kahverengi gözlü, beyaz tenli ve sarışın Limehouse yakınlarında boğulmuş.
"Mulher, 30 anos ou mais, " olhos castanhos, pele e cabelo claro encontrada em Limehouse Reach ".
Alpha team, alpha 5 is trying to reach you.
Equipa Alpha, Alpha 5 está a tentar contactar-vos.
¶ O kadar yüksekten uçuyorlar ki, gökyüzüne ulaşıyorlar.
They fly so high, they reach the sky
Şurada, Agaden Reach'te.
Aqui, em Agaden Reach.
Eğer Caddock istila edilirse sırada Agaden Reach'in olduğunu söyledim.
Que se Caddock fosse ocupada, Agaden Reach em breve se seguiria.
Agaden Reach'e gidip Shota'yı ikna etmeye çalışacağım. Emin misin?
Irei a Agaden Reach tentar convencer a Shota.
Ona "eli uzun" derlerdi.
Chamavam-no "Reach".
Peki, birisi "eli uzun" u öldürseydi, ne yapardın?
Se matassem o "Reach", O que fazias?
Buna benzeyen bir program var ve buna yetişme diyoruz.
Há um programa semelhante. Chama-se REACH.
Reach iki yıldır şehirdeki öğrenimi için ödeme programı yapıyor.
A REACH tem andado a fazer um programa de pagar para estudar cá há dois anos.
Büyük Shota'yı Agaden Geçidinden bu kadar uzağa ne getirmiş olabilir?
O que traz a grande Shota tão longe de Agaden Reach?
" till I can't reach it, grab it'
Até não conseguir mais alcançá-lo, agarrá-lo.
- Uzan ve yakala.
- "Reach out and touch..."
Bildiğiniz gibi Temple of the Dog kaydı için yazdığım ikinci şarkı olan Reach Down " uun biraz da olsa Neil Young gibi olmasını istedim,
Como sabem, a música Reach Down, que foi a segunda música que compus para o álbum dos Temple of the Dog, queria que fosse uma espécie de Neil Young :
Civarda parayı atmak için Chelsea Reach köprüsü kadar yüksek altı adet köprü var.
Há seis altas para escolher como Chelsea Reach e jogar o dinheiro lá de cima.
Fırtına diyarları ve Reach'in kudreti bizimle.
Todo o poder das Terras da Tempestade e da Campina.
♪ Because this soul will unleash, gold is in reach ♪
Pois essa alma libertará Ouro pelo caminho
* Reach'i bitirmeme bu kadar kalmıştı ki........ Ronnie mahvetti!
Faltava-me apenas isto para mudar de nível no "Halo Reach", e a Ronnie estragou tudo!
thinking they might know how to reach him. Sabıkası olduğunu söylemiştin.
- E ele tem antecedentes?
Reach içeceğinin satış rakamları da aynı şekilde. Ki onunla da nüfusu köleleştirmeyi umuyordunuz.
Assim como as nossas vendas da bebida da Trincheira, que esperavam que fosse escravizar a humanidade.
Gelişmiş Meta-Gen'leri Erişenler'in elinden aldılar ve aynı zamanda Reach içeceğine de halkı pasifleştirememesi için bir etkinsizleştirici eklediler.
Eles mantiveram os meta-genes avançados longe das mãos da Trincheira. Adicionaram um agente neutralizador na bebida da Trincheira, para que a Terra não se tornasse servil.
Kudüs kule, burası Reach 394.
Torre Jerusalém, Reach 3-9-4.
Kule, burası Reach 394.
Torre, Reach 3-9-4.
Dakota Bölgesi'nde bulunan Pottinger'ı arayın.
Chamem o Pottinger do Dakota Reach.
Quentin, aramıza dönmüşsün.
Quentin, de volta do Reach.
Pottinger, Dünya Cumhuriyeti'nin acil işleri için Dakota Bölgesi'nde.
O Pottinger está a tratar de assuntos urgentes da República Terrestre no Dakota Reach.
Seni Dakota bölgesine gönderiyorum.
- Vou enviar-te para Dakota Reach.
Mercado beni saçma sapan bir iş için Dakota bölgesine gönderiyor.
O Mercado vai enviar-me para Dakota Reach numa caça aos gambuzinos.
- Common Reach nedir?
O que é Common Reach?
Aleve ulaşmaktan uzak...
Beyond the reach of fame
Vay be Reach Valley Lisesi.
Ridge Valley.
Reach'i de araştırdım.
Também tenho estado a ver a REACH.
Dakota bölgesi mi?
Dakota Reach?