English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ R ] / Reais

Reais Çeviri Portekizce

3,230 parallel translation
Önemli konularda bayağı tutkulu.
Importa-se com problemas reais.
- Gerçek elmas var burada.
- Pessoal, tem diamantes reais.
- Canlı aksiyon filmi.
Um filme com actores reais.
- Canlı aksiyon.
Actores reais.
- Otobüsler, posta kutuları polis üniformaları falan var.
- E que existem autocarros, caixas de correio e uniformes de guardas reais.
- Ama oyuncular tamamen gerçek.
Mas os actores, veja... O actores são bastante reais.
Gerdek töreni olmazsa, lord ile leydinin evliliği tamamladığının kanıtı olmaz.
Sem a cerimónia de levar os noivos para a cama não há provas reais de que o senhor e a senhora consumaram o casamento.
Silahın ağaçtan yapılma değil de gerçek düşmanlara karşı çalıştığını görmekten memnun olursunuz diye düşünmüştüm.
Achei que gostaríeis de ver a arma ser usada contra opositores reais em vez de madeira.
Gerçek hatunlar o mevzuya takılmaz.
As raparigas reais, não fazem isso.
Yapma! Onlar gerçek, gerçek.
Não, são reais.
Fakat bu, gerçek güçleri olan insanlarla ilk defa tanışmamdı.
Mas esta foi a primeira vez que conheci pessoas com poderes reais.
İkisinin de gerçek güçleri var.
Ambos têm poderes reais.
Soylu konuklarımıza hürmet etmek adına, oyunun dinle alakalı bölümleri hariç tüm bölümlerini kesmem salık verildi.
fui aconselhado a deixar apenas as partes mais pias, por respeito aos nossos convidados reais.
Gerçek değilsiniz. Gerçek değilsiniz.
Vocês não são reais.
Zihnimdesiniz sadece.
Não são reais. Devem ser frutos da minha mente.
Belki ilerde, o ve Vegeta gerçekten tehdit edici rakipler olabilirler.
Talvez ele e o Vegeta possam num futuro distante tornar-se ameaças reais.
Umarım sözleri ve bu destansı film gerçek hayattaki kahramanlara uyanma ve yardım etme konusunda ilham verir.
A minha esperança é que as palavras deles e este épico movedor... Inspirem heróis reais a levantarem-se e ajudarem.
İnsanlar gerçek gözükmüyorlardı, sesleri gerçek gelmiyordu.
As pessoas não pareciam reais.
Hani ben Yönetici Yardımcısı'yım ya sen de gerçek yetkim olduğunu söylemiştin ya?
Sou gerente assistente e você disse que tenho poderes reais e não é só perfumaria.
İnsanlar sevdikleri ünlülerin hataları olmasını sever, çünkü bu onları gerçek yapar.
As pessoas gostam que as celebridades tenham uma falha, porque torna-as reais.
Sıktıkları gerçek mermi.
Estas eram bem reais.
Bunlar ailesine bakması gereken gerçek insanlar.
Isto são pessoas reais, com família para sustentar.
- Onlar kral kobralar Çünkü.
- Porque não há cobras reais.
Ejderhaların gerçek olduğunu biliyor muydun?
Sabias que os dragões eram reais?
Ejderhalar mı gerçek? !
Os Dragões são reais!
Kod Zulu gerçekten acil durumlar için.
O Código Zulu é para emergências reais.
Bu hikaye o gün ve sonraki üç gün içinde yaşananları anlatmaktadır.
ESTA HISTÓRIA É BASEADA EM ACONTECIMENTOS REAIS QUE TIVERAM LUGAR NESSE DIA E NOS TRÊS DIAS SEGUINTES.
Üstlerime, projenin devam etmesi için kanıt göstermeliydim.
Os meus superiores queriam provas reais para continuar.
Fısıltılar duyuyorum ama gerçek olup olmadıklarına her zaman emin olamıyorum.
Oiço sussurros, mas nem sempre sei se são reais. Tenho de fazer qualquer coisa.
Aradaki fark dışarıda olanın gerçek onun tehlikeleri de gerçek.
A diferença é, o campo de batalha lá de fora é real, e os perigos são reais.
Gerçeksin.
Vocês são reais.
Bu şarkıyı hepimize adıyorum yıllardır yediğimiz tüm dillere destan buzlu içecekler için...
Gostaria de dedicar esta canção a todos nós por todos os granizados, reais e proverbiais, que levámos na cara ao longo dos anos.
Bu arada, Dünya'nın gerçek iyilikseverleri olan Erişilenler göz önünde ve tantana çıkarmadan insanlığı düzeltmeye çalışıyorlar.
Enquanto isso, os reais benfeitores da Terra, a Trincheira, tem trabalhado abertamente e sem fanfarras... para benefício da humanidade. Prova A :
Gerçek olaylardan esinlenilmiştir.
Inspirado em Factos Reais
Gerçek kanıt gibi mi diyorsun?
- Encontrando provais reais?
- Gerçek kanıttan mı bahsediyoruz?
Provas reais? Ela estava a juntar as últimas peças do puzzle dos Narcóticos. Talvez.
Uyandığında bıraktığı izleri hissedebildiğin kadar gerçek rüyalar vardır.
Há sonhos tão reais que consegues sentir as marcas dos dentes quando acordas.
Sana, yaşayan ve gerçek şeylerden ufak bir hikâye anlatacağım.
Vou contar-te uma história sobre coisas reais e vivas.
10 yıl önce hayallerinizi gerçekleştirmek için buraya geldiğini biliyoruz.
Soubemos que ele esteve cá há 10 anos, a tornar sonhos reais.
Ama gerçek problem şu hemde çok daha kötüsü
E se os teus problemas reais forem muito, muito piores que isso?
O şey gerçek!
Os problemas são reais!
Bugün hala yeni felaketler duymaya devam ediyoruz, gerçek yada sözde
Só ouvimos falar de novas catástrofes, reais ou imaginadas.
İttifaklar gerçek niyetleri geciktirebilir.
ALIANÇAS PODEM OCULTAR INTENÇÕES REAIS
Bu konuyu konuşmuştuk hatırladın mı? Hayaletler gerçek değildir.
Os fantasmas não são reais.
Peki, Nigel, Baden-Baden'ın hayat dolu çamurlarına bir daha dil uzattığında İngiltere'nin soylu çamurlarına birisi kaya gibi sıçabilir.
Bem, Nigel, quando critica as revitalizantes lamas de Baden-Baden, é quase como o equivalente a alguém fazer as suas necessidades nas lamas reais de Inglaterra.
Bana ağrımın gerçek olmadığını mı söylüyorsunuz?
- As minhas dores não são reais?
Daha garip.
Mais reais do que nunca.
Eğer mi?
Elas são reais.
- Nasıl bir maskeydi?
Horríveis, muito reais.
Tenleri ve dişleri gerçek gibiydi.
Pele real, dentes reais.
Asil aileler.
- As Famílias Reais.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]