Realize Çeviri Portekizce
109 parallel translation
Dileğininin gerçekleşmesini hakediyorsun.
Tu mereces que o teu desejo se realize.
Bunu aramızda her şeyin bittiğini anlaman için yaptım.
I only did this for you, so you'd realize it was all over between us.
Bu çok iyi olur.
É um desejo que espero devotamente que se realize.
- Falın çıkmasını istiyorsan.
- Se quiser que o destino se realize.
"bana ışık tut, bana uğur getir, dileğimi bu gece yerine getir."
"Deseja-me sorte, Deseja-me alegria, faz com que o meu desejo se realize neste dia."
Söylersen gerçekleşmez diye mi korkuyorsun?
Tens mêdo que não se realize, se me disseres?
İşimi kolaylaştır ki, senin isteklerini yerine getirip... ... atalarımın ülkesine döneyim.
Ajuda-me... para que realize teus desejos... e volte ao país de meus pais.
- Nikah şimdi olacak.
- Que o casamento se realize agora.
İnsanın yerine geçecek, insanın başarması için.
Substituirá o homem, para que o homem realize.
Beşinci saniyeden sıfıra kadar, evrendeki hiçbir komuta, bilgisayarı imha emrinden geri döndüremez.
De cinco a zero, nenhum comando pode impedir que o computador realize a sua ordem de destruição.
Hayalinin gerçekleşmesini istiyorsan
Se queres que o teu sonho Se realize
Hayalinin gerçekleşmesini istersen
Se queres que o teu sonho Se realize
Eh, git o zaman dilek kutusuna... üç beş kuruş fırlatıp dileğini dile, belki gerçek olur.
Bem, pois joga um maldito centavo em uma fonte... faz um maldito desejo, e talvez se realize.
İhtiyacımız olan biyoloji ve organik kimya üzerine ileri düzey deneylerle donatılmış güvenli ama fersiz yerlere inip ilginç yerlerde gezinebilecek gezgin bir araçtır.
Do que precisamos é de um veículo vagabundo, que realize experiências avançadas em biologia e química orgânica, capaz de descer em lugares monótonos mas seguros, e deslocar-se para os lugares interessantes.
Bay Rivers bu akşam konsere cıkmak zorunda.
Devemos permitir ao senhor Rivers que realize o seu concerto esta noite.
Hep aklından geçirdiğin bir rüya... ve onun hayalini kurmak, gerçekleşeceğini ummak... seni hayatta tutar.
Quero dizer, um sonho que estás sempre a sonhar. E continuas sempre a sonhar à espera que ele se realize...
Lord Rama, Lord Rama, dualarımı kabul et.
Senhor Rama, Senhor Rama, realize meu desejo.
Sheila, dileğinin gerçekleşmesi... ve İngiltere'ye gelebilmen için çok dua ediyor.
A Sheila vai dizer-lhe "uma prece muito boa", para que se realize o seu desejo de vir a Inglaterra.
Hayallerini desteklemek için de elimden geleni yaparım.
E vou fazer o possível para que realize os sonhos dela.
Zanuck benden bu filmi yönetmemi istiyor.
- Ele quer que o realize.
Tanrım sana dileklerimizi kabul etmen için yakarıyoruz.
AQUI JAZ SARAH HARGRAVE " Oramos a Deus para que realize este último desejo.
Tabii ki, yeter ki kocamın hayallerini gerçekleştir.
Com certeza, realize o sonho do meu marido.
Bu proje problemden başka bir şey yaratmadı. Şu plazma kanalı neden patladı?
Computador, realize um diagnóstico do módulo de comando do Exocomp.
Belki gerçek olur.
Talvez se realize.
- Doğal olarak bunu emekliler gününde istiyorlar. - Doğal olarak.
Querem obviamente que a cerimónia se realize no Dia dos Veteranos.
Heyecanlı ve endişeli hayalimin... kaçmasını, takımımı alkışlayıp kucaklamasını bekliyorum.
Ansiosamente, aguardo que se realize a grande aspiração de me evadir, aplaudindo a equipa da minha devoção.
- Umarım dileğin gerçekleşir. - Al bakalım, Roxy.
- Que o teu desejo se realize.
İnanın bana, bu anlaşmanın olmasını herkesten çok istiyorum.
Acredite, quero que este negócio se realize mais do que qualquer pessoa.
Bilgisayar, solucan deliği verilerinde....... alt uzaya ait transkinetik analiz yap.
Computador realize uma análise transquinética subespacial com os dados da fenda.
Bilgisayar, Crell Moset'in sanal canlandırmasını göster.
Computador, realize uma simulação holográfica de Crell Moset.
Kehaneti gerçekleştir!
Realize a profecia.
Ama hala bir şey yapmasını isteyebilirsiniz.
Mas ainda podem pedir que Um realize tarefas.
Hata bulucu bir program çalıştırın.
Realize um diagnóstico.
Umarım olmuşsundur çünkü Hayatta yüzbaşı Mukawayla yatmaktan başka tatminlere ihtiyacın var.
Espero que se realize, porque Deus sabe que precisas de mais satisfação na vida do que'coisar'com o Capitão Armário.
- Umarım sahiden yapabiliriz.
- Espero que se realize.
Belkide edebilirsin.
Talvez realize o seu desejo.
Yapabilir misiniz? Bilmem.
Preciso que realize outro casamento.
Didn't realize that bitch of a computer had defense systems outside the Hive.
Não imaginava que aquela vadia computador tinha sistemas de defesa fora da Colméia.
Sauron yenilip, Aragorn kral olsa da ve bütün umutların gerçek olsa da yine fâniliğin acılığını tatmak zorunda kalacaksın.
Ainda que derrotem Sauron, Aragorn suba ao trono e tudo o que desejas se realize, mesmo assim terás de provar a amargura da mortalidade.
Kendini tatmin et, John.
Realize-se, John. Como?
Pen Park'da kızlar öldürülüyor Bay Boyle, dileğiniz gerçekleşebilir.
Se continuarem a matar jovens no parque, Mr. Boyle, talvez o seu desejo se realize.
Umarım bu yazı onun yönetmesi işe yarar.
Espero que ele realize a beneficência este verão.
Bu toplantının olmasına izin veremeyiz.
Não podemos permitir que a reunião se realize.
- Mükemmel. - Bir dilek tut.
Faz com que se realize.
Tek başıma şu deneyleri yapmamda bana güveniyor.
Confia em que eu realize as experiências sozinho.
Bu doktora, bir mucize yaratıp bebeğimi kurtarmasına izin vermemem gerektiğini mi söylüyorsun?
Está a dizer que não devo permitir que o doutor realize um milagre para salvar a minha bebé?
Şimdi de ben senin hayalini gerçekleştireceğim.
Agora eu quero que o teu sonho se realize.
Burayı, Franz Liebkind, burayı imzalayın ki hayalleriniz gerçek olsun. - Nein.
Tome, Franz Liebkind, assine aqui e realize o seu sonho.
Bunu, Dr. Hoke'u öldürmen mi başaracak yani?
E matando o Dr. Hoke fará com que isso se realize?
... onu memnun eden şeyleri yapmak için sizi İsa Mesih aracılığıyla kullanır. Ona sonsuza dek hamdolsun.
Que Ele realize em nós o que lhe é agradável, por meio de Jesus Cristo, ao qual seja dada glória pelos séculos dos séculos.
Ben kendim bir şeyler garanti ediyorum.
Vou garantir que você realize a sua cerimónia.