English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ R ] / Reddediyorum

Reddediyorum Çeviri Portekizce

945 parallel translation
Kocama ne olduğunu kesin olarak öğrenmeden buradan gitmeyi reddediyorum.
Recuso-me a ir, até saber o que aconteceu ao meu marido.
Katiyen ve kesinlikle reddediyorum!
Recuso completamente!
- Reddediyorum sizin de yetkiniz yok.
- Recuso-me e näo tem autoridade.
Reddediyorum, tamam mı?
Eu rejeito-o.
Hain sözleri dinlemeyi reddediyorum!
Recuso-me a ouvir palavras de renegados!
Burada durup onu dinlemeyi reddediyorum.
Recuso-me a ficar a ouvi-lo!
Bu adam konusmaya devam ettigi sürece, ben de senatör gibi bu salonda kalmayi reddediyorum.
Eu vou seguir o exemplo do senador e sair da câmara enquanto aquele senhor estiver a falar.
Ne isterlerse söylesinler ama tavşan yemeyi reddediyorum.
Desde que não me dêem coelho, eu fico, não me importo.
Sana açıklama yapmayı reddediyorum.
- Recuso-me a dar-lha.
Hakkında her şeyi bilirdim ve buna asla inanmam. Hayır, hayır, buna inanmayı reddediyorum.
Recuso-me a acreditar.
Komiteye önceden hazırladığım ve yanımda getirdiğim bir açıklama okuyacağım, soruları cevaplamayı reddediyorum.
Senhores, vou ler para o Comitê uma declaração que eu trouxe... e não responderei a mais nenhuma pergunta.
Azamisini tahmin etmeyi reddediyorum.
O máximo, recuso-me a imaginar.
Hukuk felsefesi üzerine tartışmayı reddediyorum.
Recuso-me a discutir a filosofia do Direito.
Böyle radikal konuşmaları dinlemeyi reddediyorum.
Recuso-me a dar atenção a essa conversa extrema.
Doğru, efendim. Reddediyorum.
Isso mesmo, eu me recuso.
Seninle tartışmayı reddediyorum, bu çok çirkin.
Recuso-me a discutir contigo, é demasiado feio.
Sorularını cevaplamayı reddediyorum.
- Não responderei a mais nada.
Bunu reddediyorum!
Nego isso!
Sarhoş bir budalayla dövüşerek kendimi alçaltmayı reddediyorum.
Recuso-me a rebaixar-me lutando com um tolo bêbado.
Cevap vermeyi saygıyla reddediyorum.
Recuso-me a responder... com o devido respeito.
Böyle bir kadın için yaşamımı riske atmayı reddediyorum.
Recuso-me a arriscar a minha vida por uma mulher dessas.
Cevaplamayı reddediyorum, efendim.
- Qual foi a causa? - Recuso-me a responder, senhor.
- Cevaplamayı reddediyorum, efendim.
- Recuso-me a responder, senhor.
İmzalamayı reddediyorum.
Recusar-me-ei a assinar.
Bunun beni sınırlamasını reddediyorum! Hangi ülke olursa olsun ben normal bir adamım!
Recuso-me a estar amarrado a isto, eu sou uma pessoa normal seja em que pais for.
Saygıyla tavsiyenizi reddediyorum efendim.
Impossível, meu coronel!
Ama sen ve Iris benim arkadaşlarımsınız... sessiz kalmayı da reddediyorum. Burada trajik bir yanlış anlama var.
Mas tu e Iris são meus amigos... e também me recuso a ficar calada... quando há aqui um possível trágico mal entendido.
Kesinlikle reddediyorum!
Eu recuso-o terminantemente!
Bana bütün gün kaba davranan sıradan polis memurlarına açıklama yapmayı reddediyorum.
Não falarei com um polícia qualquer... que o único que faz é sentar-se no seu carro patrulha.
Kendimi kandırmayı reddediyorum ve kendime acımayı sevmiyorum.
Me recuso ficar me enganando, e não gosto de auto-piedade.
Başkasının işini yapmayı reddediyorum.
Me recuso a fazer o trabalho dos outros.
Tüm iktidar modellerini reddediyorum.
Recuso qualquer tipo de governo.
Fakat bir kötü ruhun... kehanetlerine inanmayı reddediyorum. Saçma.
Mas recuso-me a acreditar na profecia de um espírito maligno.
George, çok kişisel bir soruyu yanıtlamadan bu gece seninle çalışmayı reddediyorum.
George, recuso-me a trabalhar contigo hoje à noite a não ser que me respondas a uma questão muito pessoal.
Onun profesyonellik iddialarını reddediyorum, ve bu davanın büyük jürinin yargılaması için Halk Mahkemesi önüne getirilmesini talep ediyorum.
Eu discordo das suas reivindicações de profissionalismo, e peço que este caso seja levado ao Tribunal do Povo, para ser julgado pelo grande júri.
- Baylar, tamamen reddediyorum!
- Cavalheiros, nego-o absolutamente!
Ateist bilim adamlarının bu mahkemeyi sapkınlıklarını manşetlere çıkarmak için seslerini duyuracak bir platform olarak kullanmalarına izin verilmesini reddediyorum.
Oponho-me que estes cientistas agnósticos venham usar este recinto como fonte de expansão ou como plataforma para difundir as suas heresias nos jornais.
Metresi veya bir gecelik aşkı düşünebilirim ama annen olmayı reddediyorum.
Talvez contemple amante, brinquedo por uma noite... mas recuso-me a ser tua mãe.
Cevap vermeyi reddediyorum, efendim, tüm saygımla.
Recuso-me a responder, senhor, respeitosamente.
Çapkın bir tabiatım var ve bu soyluların aksine... tabiatım nedeniyle sadık kalamayacağımı bile bile... evlilik yeminini etmeyi reddediyorum.
Tenho uma natureza promíscua... e, ao contrário desses aristocratas, não assumirei os votos do casamento... que, pela minha natureza, nunca poderei cumprir.
İki senedir her gelen teklifi reddediyorum, çünkü doğru bulduğum malı, mükemmel ürünü, sana layık olanı bekliyorum.
Diz-lhes... que há dois anos que recuso uma oferta após outra, porque estou à espera do produto certo, o produto perfeito que seja digno de ti.
O halde küsmeyi reddediyorum.
Então recuso-me a fazer birra.
Tuhaf bir psikolog dörtlüsünün... evimin içinde dolaşmalarını... kesinlikle reddediyorum.
Recuso totalmente a ter um quarteto de psicólogos estranhos... bisbilhotando na minha casa.
Ve ben de, Sovyetlerin... Birleşik Devletler Doğu kıyısı güvenliği sorumlusu olarak,.. ... en az bir uygulamalı deneme daha yapmadan onun Amerikalı operatöre verilmesini reddediyorum.
E eu, que sou pessoalmente responsável pela segurança soviética em todo o litoral do Leste dos Estados Unidos, recuso-me a entregá-lo ao controleiro dele até que seja feito um teste prático, pelo menos.
Kesinlikle reddediyorum.
Recuso-me, determinantemente!
Agrippa ve atalarımızdan özür dileyerek genç bir dulun hayattan çekilmesi gerektiği fikrini reddediyorum.
Pedindo perdão a Agrippa e aos nossos antepassados não concordo que uma jovem viúva deva desistir da vida.
Seni reddediyorum!
Desafio-te!
- Reddediyorum.
- Protesto.
Bu nedenle, bu uyduruk suçları ve iddiaları reddediyorum.
Recuso-me a ser condenado por essas acusações.
- Evet, reddediyorum.
- Certo.
- Cevaplamayı reddediyorum, efendim.
- Recuso-me a responder.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]