Renaissance Çeviri Portekizce
23 parallel translation
İşte buradan almışsın Jean-Harlow-of-the-Renaissance saç şeklini.
Foi daqui que tiraste esse penteado renascentista à Jean Harlow.
Oh, Alan demişken, ona söyler misin önümüzdeki hafta sonu Rönesans Fuarı'na geliyoruz.
Por falar nele, avisa-o que vamos à feira do Renaissance.
Rönesans Fuarı'nda bir ezik görmekle aynı.
É como perguntar se já alguma vez viu um falhado na "Renaissance Fair".
İki Rönesans Dürüm, mayonezsiz... biber soslu...
Muito bem, uma omeleta Renaissance, sem maionese...
Horoz ve Boğa ekipi büyük, uyuz bir hayvanla katılıyor ama biz Chauncy Avalon Renaissance'la katılıyoruz Doğrudan efsanevi Zurich von Edelweiss kanından geliyor.
Os "Cock Bulls" vão entrar com um animal cruzado e nós vamos entrar com a Chauncey Avalon Renaissance, linha directa de sangue do legendário Zurich von Edelweiss.
Renaissance festivalinde Tanıştığım italyan terzi.
É da costureira italiana que conheci na feira da Renascença.
Detroit nehri üstünden geçiyoruz. Renaissance merkezini görebiliyorsunuz. General Motors merkezi.
Estamos a atravessar o Rio Detroit, ali além fica o Renaissance Center, consegue-se ver o Renaissance Center, o quartel-general da General Motors, a baixa de Detroit no horizonte, tem-se uma bela vista ao atravessar a ponte.
Kılıç tutuşundan ve taktiğinden anladım ki Johannes Liechtenauer tarafından geliştirilen ve Huttonun 1892'de Renaissance tekniğini buluşuna kadar mağlub edilemeyen kılıç stilini kullanıyorsun.
A tua técnica da espada mostra-me que estás a lutar com o estilo alemão do séc. XIV desenvolvido por Johanus Lebtnhauer. Derrotado apenas com a técnica do renascimento liderado por Hutten em 1892.
1892'de Hutton'un bulduğu Renaissance tekniği
O estilo renascentista ensinado pelo Hutten em 1892.
Well, this is just the prelude to your renaissance, sir.
Bem, isto é apenas o prelúdio da sua renascença.
Renai'nin Müzik Defterleri
Renaissance PARTITURAS
Renaissance Otel'de kalıyor. Büyük bir otel.
- Ele está no hotel "The Renaissance".
Renaissance'da kalan çok uçuş mürettebatı var, ben de düşündüm ki... Bununla hiç alakam yok, çok teşekkürler.
Têm imensas tripulações no "The Renaissance" e pensei que não queria ter nada a ver com eles.
Rönesans Ray'in bilardo oynamaktan hiç anlamadığına bahse girerim.
Aposto que o "Renaissance Ray" nem saberia andar ao redor de uma mesa de bilhar.
Reinassance'da, saat 20.30'da olur mu?
No "Renaissance", às 20h30?
Büyükbabam beni Reinassance'a götürürdü. Istakoz yemek için.
O meu avô levava-me ao "Renaissance" para comer lagosta.
Lütfen Rönesans Projesi hakkında tüm bildiklerinizi anlatır mısınız?
Pode dizer-me tudo o que sabe acerca do Projecto Renaissance?
Sahiden de Rönesans Projesi'ni öğrenmek istiyor musun?
Queres mesmo saber o que foi o Projecto Renaissance?
Merhaba, sorun yaşayan hamile bir kadın var. Renaissance, 100.
Olá, há uma mulher grávida com problemas no Renaissance, junto à Route 100.
Canastota'daki Renaissance Festivali'nde baş gruptular.
Foram cabeças de cartaz numa festival renascentista em Canastota.
Rönesans Parkında bir sürü ceset buldum.
Encontraram corpos em Renaissance Park.
Dinle, gitmeden önce sana Wicked Winter Renaissance Faire biletlerini vermek istiyorum.
Oiçam, antes de irem, quero dar-vos uns bilhetes para a feira do renascimento do inverno!
- Biri onu Renaissance Inn'de Chip Zoto adında biriyle içki içerken görmüş.
Viram-no a beber copos no Renaissance Inn...