English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ R ] / Rengi

Rengi Çeviri Portekizce

2,989 parallel translation
İşte bu sayede bizler, onun boyası hayallerinin rengi olduk.
Foi assim que nos tornamos a tinta, para colorir as suas imagens.
Rengi harika, uzunluğu harika.
A cor é linda. Tem um bom tamanho.
Yaprakların rengi dönüyor.
" As folhas transformam-se, exibem
Ona sıkı sıkıya sarılmalısın. Rengi ya da kokusu ne olursa olsun. Hatta sarılmanı istemiyor olsa bile.
Tem que realmente agarrá-lo nos seus braços e abraçá-lo e não importa de que cor é ele ou a que ele cheira ou mesmo se ele não quer ser agarrado.
Yerine oturmuyor, rengi bile farklı
Não tem barras de tejadilho! Até a cor é diferente!
Oyuncu her üst seviyeye geçtiğinde HART'ın gücü dahada artacak ve rengi maviye doğru yaklaşacak.
Para os jogadores passarem de nível para nível aumenta a energia do HART, a cor se intensifica...
Altın rengi işli siyah bluz siyah parlak bir pantolon, bilekten bağlı topuklu sandalet.
Top preto com detalhes dourados, Jeans pretos brilhantes, sapatos finos, cinto...
Rengi soluk.
Baixa oxigenação.
Şuradaki kestane rengi olan.
- Ali o castanho.
Pembemsi deri rengi, acı badem kokusu...
Pele rosada, cheiro de amêndoas amargas...
Clark benimle harcadığın her dakika yemek yediğimiz, oda rengi için tartıştığımız evlenmek için tartıştığımız her dakika sen dışarıda birini kurtarıyor olabilirsin.
Clark, cada minuto que passas comigo a jantar, a discutir sobre cores, falar sobre se devemos ou não casar... podias estar lá fora a salvar pessoas.
Kestane rengi saçlarım döküldüğünden beri, saç kesmeyi, ona şekil vermeyi ve saçları para karşılığı kısaltmayı hayal ediyorum.
Agora que o meu cabelo liso castanho desapareceu, sonho cortar cabelo, estilizar cabelo, tornar o cabelo mais curto em troca de dinheiro.
Oo, bu rengi sevdim.
Gosto desta cor.
Bu gördüğüm en harika araba. Rengi de Liverpool kırmızısı.
É o carro mais fantástico que alguma vez vi. E é vermelho, como o Liverpool.
Biri senin hatunu Sıraevler, 5. Cadde'nin oralarda görmüş, rengi solmak üzereymiş.
Alguém viu a tua miúda no Row, na 5ª avenida, e está prestes a ser arrumada.
Rengi beyaz, diğerleri siyahtı.
Este alarme de incêndio é diferente dos outros. É branco.
Rengi de sen seç.
E tu escolhes a cor.
Öncelikle sadece 3 araba var ve gümüş rengi Cadillac adliyeden beri arkamızda.
E um é um Cadillac que vem atrás de nós desde o tribunal.
Hayır, bu daha çok kestane rengi ya da lal rengi gibi geldi.
Não, aquele... Aquilo parece-me mais bordô ou cor de rubi. - É vermelho escuro.
Dışarıda işlerin rengi dönmeye başlayınca konuşmak istersen, ben hâlâ burada olacağım.
Quando as coisas ficarem feias lá fora, vou estar aqui se quiser conversar.
Hani son zamanlarda takildigin kocaman, çikolata rengi adam.
- O gajo com quem tens saído por aí.
Gözlerim ela rengi.
São cor de avelã.
Hani son zamanlarda takıldığın kocaman, çikolata rengi adam.
Aquele tipo de cor com quem tens estado?
170 boyunca, gözler kahverengi aslında elâ rengi.
56 kg, olhos castanhos, na realidade, são avelã.
# Kocaman bir babun ve onun kestane rengi tüylerini tarayan ay ışığı #
O grande macaco e a luz do luar... Ele vem aí!
Gül rengi, neredeyse somona çalıyordu.
Aquele rosa, quase estilo salmão, estás a ver?
Çok tatlı, kırmızı bir rengi var.
O suor deles é vermelho.
Sookie, işin rengi değişti.
Sookie, as coisas estão mudadas.
Yazık. Rengi o kadar solmuş ki okunmuyor.
Que pena, está tão sumido que nem se lê.
Gökyüzünün rengi hakikaten garip.
A côr do céu é mesmo estranha...!
Rengi, dokusu.
A cor, o tecido.
~ Neden benim aşkımın rengi fedakarlığın renginde? ~
Porque tem o meu amor A cor da devoção?
~ Hangi rengi istiyorum diye niye bana soruyorsun? ~
Perguntas-me que cor quero?
~ Hangi rengi istediğimi sen biliyorsun. ~
Sabes a cor que quero
~ Benim sevgilimin rengi, benim sevgilimin rengi. ~
A cor do meu amado A cor do meu amor
~ Tutkunun rengi, öfkenin rengi. ~
A cor da paixão A cor da fúria
~ Baharın rengi, yaz yağmurunun rengi. ~
A cor da primavera A cor da monção
Rengi farklı.
A cor parece diferente da dela.
Rengi onun hakkında neler söyler?
O que diz a cor sobre ela?
El, mor rengi sever.
- A cor favorita da El é roxo.
Her bir kapsülün rengi ve etiketi farklıydı.
Os cartuchos tinham cores e rótulos diferentes.
En sevdiğim rengi giymişsin!
Essa é a minha cor preferida!
Biraz pembe rengi güzel olabilirdi.
Com um pouco de rosa ficava melhor.
Çünkü bu tüylerim rengi için çok kötü olurdu.
Porque isso iria mexer com a minha cor de pelo real.
Derisinin rengi yüzünden babamdan nefret ediyordu.
Ele odiava o meu pai por causa da cor da pele dele.
En son baktığımda bu topraklar, beyazlara aitti köle gemisinden atlayan bir avuç rengi bozuğa değil.
A última vez que verifiquei, esta terra pertencia ao povo branco, não um bando de coloridos que saltou de um navio negreiro.
Rengi pembe.
Está cor-de-rosa.
Evet. İki araba ötedeki gümüş rengi üstü açılır Porsche şerit değiştirdi, sinyal vermedi.
Porsche descapotável prateado, dois carros à nossa frente...
Gözlerim ela rengi.
São cor de mel.
Eski ve altın rengi bir şey ver.
Algo velho e dourado.
Senin tarzınsa daha çok krom, donuk ya da diş rengi.
Dentes.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]