Renk Çeviri Portekizce
4,059 parallel translation
Renk değişimine dayanarak,... beş yaşından fazla olamaz.
Segundo a descoloração, é improvável que tenha mais de 5 anos.
Günümüzde bu renk, gözlüklerde çok az kullanılıyor.
É muito raro hoje em dia para dar cor ao vidro.
Yürüyüş platformu yanlış renk.
A cor da passarela está errada.
Marge Simpson saçları gibi saçlar, ama aynı renk değil, ne dediğimi biliyor musunuz?
Praticamente o cabelo da Marge Simpson, mas não da mesma cor, estão a ver o que quero dizer?
Zola'ya ilk olta kamışını aldım. Pembe renk.
Acabei a primeira vara da Zola.
Akışın yönünün değiştirilmesinden kaynaklanmış ve renk değişiklikleri de bakterilerin hareketleriyle alakalı.
Distorção de inchaço e mudança de cor por actividade bacteriana.
"Bir kral gibi donanmışken ben..." "... kanatlarında bir gram bile renk yok senin. "
'Tenho vestimenta como um rei, enquanto tu não tens nenhuma cor.'
Ortalama boy ve kiloda olan şüpheli koyu renk ve muhtemelen çok kısa saçlı. Amerika'nın en çok aranan adamı üstünde kırmızı, kapüşonlu bir "sweatshirt" le Stanworth Hotel'e girerken görülmüş.
O suspeito tem cabelo escuro, porte e altura média, estilo militar, visto a entrar no Hotel Stanworth e usava um capuz vermelho.
Ofisin dışında olduğumuzda tek bahsettiğin şeylerin duvar ayaklarıyla renk paletleri olduğunu biliyor mudun?
Quando não estás no escritório, só falas de azulejos e cor de tinta.
adına kayıtlı Ford Bronco'su var, 1989 model yeşil renk. Arizona plakalı MAQ3586.
Tem o registo de um Ford Bronco, 1989, verde, licença do Arizona, matrícula MAQ3586.
Değişiklikler arasında renk değiştiren rakamlar ve özgürlük çanları var. 3 boyutlu bir şerit ve arttırılmış baskı.
As mudanças incluem mudança na cor dos números e sino da liberdade, uma faixa em 3-D e impressão em alto relevo.
Saçı ne renk?
E quanto a cor do cabelo?
Bu fazla açık renk değil mi?
É um pouco claro, não é?
... ikinci renk belirgin bir tonda.
A segunda cor tem uma sombra em particular.
Gözleri ne renk?
Qual é a cor dos olhos?
Bu benim dünyamda riskli bir renk.
Que é uma cor de risco no meu mundo.
Pastel renk duvarlar beni ürpertiyor.
Paredes de cor pastel dão-me arrepios.
Yeşil renk, kabin kapısında bulduğumuzla aynı. Ne?
Verde é a cor encontrada na porta da cabine de pilotagem.
8 yaşlarında, belki daha genç... küçük boyda.. koyu renk saçlı, biri hakkında Kayıp ilanı var mı diye merak ettim.
Gostaria de saber se informaram o desaparecimento de um... jovem, moreno, com cerca de 8 anos, talvez menos.
Koyu renk saçlı ve kahverengi gözlü.
Cabelo castanho e olhos pretos.
Sadece tek renk var, efendim.
Só temos uma cor, senhor.
Renk mi o?
Isso é uma cor?
... ekran aynı renk.
O efeito visual atrás de ti.
- Güzel çizgiler, iyi renk.
- Boas linhas. Boa cor.
Biraz salsa sosu yok. Renk versin diye soğanlı baharatlı avokado.
Com salsa e guacamole para colorir.
Nihayet müşterilerimize bir renk seçeneği sunabileceğiz.
Finalmente podemos dar aos nossos clientes uma opção de cor.
Onların ciltleri hangi renk?
Qual é a cor da pele deles?
Senin araban ne renk?
De que cor é o seu carro?
Sanırım bu yere biraz renk iyi gider.
Acho que este sítio precisa de um pouco mais de cor.
Bil bakalım, dişçiler ne renk sever?
Adivinha a cor que os dentistas escolhem.
İyi ki en sevdiğim renk yeşil.
Até calhou bem, o verde é a minha cor favorita.
- Kraliçe başka bir renk olur.
- A rainha tem uma cor e forma diferente.
Neşe verici bir renk söyle.
- Queria uma cor alegre?
- Evet elbette, neşe veren bir renk.
- Sim, claro, dá alegria.
Çok koyu, yoğun bir renk.
É uma cor rica e negra.
Benim memelere biraz renk lazım.
A minhas mamocas precisam de cor.
Senin zencefilli çörek karakterin hangi renk olsun Trent?
Queres ser o boneco de bolo de gengibre de que cor?
Sidney Poitier renk ayrımını kaldırmış? Dalga mı geçiyorsunuz?
O Sidney Pottier quebrou a barreira da cor?
Üstündeki renk değiştiren tişörtü sevdim.
Eu amo hiper-cor em ti.
Zambağı boyayım menekşeye koku vereyim... Gökkuşağına bir renk daha ekleyim...
Que pinto o lírio... queres que jogo perfume na violeta... queres que adiciono outro tom no arco-íris.
Düzinelerce farklı tip tüyün isim, renk, kullanış ve şeklini söyleyebilirim. Bir o kadar da su kuşu türü sayabilirim.
Posso dizer-te o nome, cor, uso e caracter de uma dúzia de tipos de penas, e, pelo menos, muitas espécies de aves aquáticas.
Gümüş renk Volvo'nun sahibi lazım.
Quem é o dono de um Volvo prateado?
Bir bakıma bu yüzünü normalden güzel gösterir. Kendinden hoşlanmıyorsan harika bir renk seç.
... de forma a favorecer-te o rosto e escolhe uma cor diferente, caso não gostes da tua.
Ev ne renk?
- Qual é a cor da casa?
Orta boylu, saçları açık renk, biraz solgun.
Estatura média, cabelo claro, um pouco pálida.
Aç değildirler fakat doğru bir kışkırtmaya karşı içgüdüsel olarak reaksiyon göstereceklerdir. Sinek olmasa bile örneğin açık renkli yapay bir yem de, ki tercihen kırmızı renk, balığın önünde iş görür.
Não têm fome, mas reagem instintivamente à provocação certa, que pode não ser uma mosca, mas, por exemplo, um isco de cor viva, vermelho de preferência, servido mesmo à frente do peixe.
- Ne renk olursa, umrumda değil.
- De qualquer cor, não importa.
Renk körüyüm.
Sou daltônico.
- Mesela en sevdiğin renk ne?
Qual é a tua cor preferida?
Bu renk kartela mı? *
- É uma lasca de tinta?
Renk kartela mı?
- A lasca de tinta?