English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ R ] / Renton

Renton Çeviri Portekizce

35 parallel translation
Çok güzel Bay Renton.
Muito bem, Sr. Renton!
Carl Renton ve Pete Garforth.
a Carolyn Powell, o Carl Renton e o Pete Garforth.
Mikey. Benim, Mark Renton.
Mikey, é o Mark Renton.
Genç Renton cinsellikte başarılı olanların vakit kaybetmeden kendilerini başarısız olanlardan soyutladıklarını fark etmişti.
- fosse no campo sexual ou em qualquer outro - se separavam dos falhados.
Eroin, Renton'ın seks isteğini bitirmişti fakat o anda isteği şiddetli bir şekilde geri dönmüştü.
A heroína tinha apagado o impulso sexual em Renton, mas ele agora estava a voltar em força.
Ve böylece, Mark Renton âşık olmuştu.
E com aquilo, Mark Renton tinha ficado apaixonado.
Bay Renton görüyorum ki, kendi rızanızla eroin bağımlılığından kurtulmak için bir rehabilitasyon programına katılmışsınız.
Renton, sei que iniciou um programa de reabilitação para tentar libertar-se da heroína.
Boş bir iş, Bayan Renton.
Aquilo é uma aldrabice, mrs. Renton.
"Vampir katil" Richard Rrenton Chase,... vücuduna yerleşen uzaylıların yavaşça kendi kanını tükettiğine inandığı için kurbanlarının kanını içerdi.
Para Richard Renton Chase, o assassino vampiro... Ele bebia o sangue das vítimas porque acreditava que extraterrestres... lhe tinham invadido o corpo e lhe bebiam o sangue, lentamente.
Neal, beni Renton'a götürür müsün?
Neal, podes levar-me a Renton?
- Renton?
- Renton?
Kız kardeşim Renton'da yaşıyor, ben de arabayla gidiyorum.
A minha irmã vive em Renton, por isso levei o nosso carro.
106 Renton burası.
Aqui é o 106 Renton. Onde raio está o 106 R?
"106 R, Renton caddesi, güney" şeklinde etiketlenmiş bir delil olacaktı.
Têm provas recolhidas no 106 R da avenida Renton, sul?
Tamam beyler, Renton davasını ve Perşembe günü olacakları konuşmamız lazım.
Ok, amigos, precisamos de falar do Caso Renton e o que aconteceu quinta-feira.
Kız kardeşi Leydi Renton ve ağabeyi Harry Mountevans.
A irmã é a Lady Renton e o irmão Harry Mountevans.
Yok, onları Renton'daki Pete'in Rehincisi'ne verdim.
Não, eu fui à loja do Pete em Renton.
Renton ile beş dakika yalnız kalayım.
Dá-me cinco minutos a sós com o Renton.
Eğer Sonny paralı askerse, her türlü yardıma ihtiyacımız var.
Renton, se o Sonny é mercenário, precisamos de toda a ajuda possível.
- Renton nerede?
- Onde é que ele está?
Renton sadece kendini önemser.
O Renton só se preocupa com ele.
Renton'ın makinesinin peşindeler.
Eles querem a máquina do Renton.
Beni dinle Renton.
Renton, ouve.
Mark kahrolası Renton.
O cabrão do Mark Renton.
Renton uyanmış mı?
E o Renton topou-o?
Oralarda takılacak, Renton'ı evine kadar takip edecek ve sonra...
Vai voltar e vai seguir o Renton até casa e aí...
" Renton bu kadar çok parayı bir arada görmemişti.
"O Renton nunca vira tanto dinheiro."
" Renton Begbie'ye dair en ufak bir suçluluk duymuyordu.
"O Renton não sentia qualquer simpatia pelo Begbie."
Renton'ın suçluluk duygusunun merkezinde Spud vardı.
"Ele sentia-se mesmo culpado perante o Spud."
Renton'ın zararını telafi etmeyi düşüneceği biri varsa o da Spud'dı. "
"Se havia uma pessoa..." "que o Renton ia tentar compensar..." "... era o Spud. "
" Renton Begbie'ye suçluluk duymuyordu.
"O Renton não sentia qualquer simpatia pelo Begbie."
Ben, Renton ve Begbie.
"Eu, o Renton e o Begbie."
Mark Renton.
Mark Renton.
Durum ciddi bir hal almaya başlamıştı.
A situação tornava-se séria e o jovem Renton via a rapidez com que os bem-sucedidos
Evet, Renton.
Sim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]