Replica Çeviri Portekizce
535 parallel translation
En nihayetinde Krishna cevabı yapıştırır :
E Rama Krishna replica :
Bu kopyalamayı engellemez, ama kopyalamada bir hataya yol açıyor.
Näo obstruiria a replicaçäo, mas provocaria um erro na réplica.
Ve bizim DNA'mız da kendi kendini yenilediği için de... bu işlem...
E como o nosso ADN replica-se automaticamente, o processo... É irreversível.
Bu küstahlığından ötürü at kırbacıyla cezalandırılması tehdidini yapan bayana, Lynch'in yanıtı.
A réplica de Lynch a sua ameaça de lhe dar com o látego por sua insolência.
- Ozzie'ye ne kadar..... mükemmel bir pithecantropuserectus numunesi olduğunu söylüyordum.
Ozzie, que espécime extraordinária ele é. Uma réplica exata do Pithecanthropus erectus.
Çocuklar, unutmayın... Annelerinize bu sahici, güzel ve büyük oyuncak bebeklerin hepsinin... her birinin, Bebek Jane Hudson'ınınızın aynen kopyası olduğunu söyleyebilirsiniz.
Crianças, digam à mãe que essa linda boneca... é uma réplica perfeita da nossa Baby Jane.
Adeta babanın bir kopyası olduğunu söylemeliyim.
Devo dizer que é a réplica exacta do seu pai.
İnanılmaz hazırcevaplığı Bir düşünsene
De Homem para animal, pense na réplica surpreendente.
Onun bir kopyası yapıldı, ona bakabilmem için, ve yokluğundan keyif almam için.
Mandei construir uma réplica para poder olhar para ela e alegrar-me com a sua ausência.
Bir... Mr. Spock, şimdi. Warp 14,1...
Os gideons transportaram o Capitão Kirk para uma réplica da Enterprise para o confundir e, para assim, o tornar susceptível a uma experiência.
Gideonlular, Kaptan'ı Enterprise'ın kopyasına naklettiler. Bu yolla onun aklını karıştırarak, bir deneye uygun hale getirdiler.
Os gideons transportaram o Capitão Kirk para uma réplica da Enterprise para o confundir e, para assim, o tornar susceptível a uma experiência.
Okulum Anma sergisinde bulunsun diye... -... bir suretini yaptırdı.
A MMI queria uma para o memorial, por isso, mandaram fazer uma réplica.
- Konu, tabancanızın ikinci yapımı.
- Tem a ver com a réplica da sua arma.
Kendinize çok güvendiğinizden, herkesin ikinci yapım işine inanacağını sandınız.
Graças à sua enorme autoconfiança, achou que todos aceitariam a história de ter encomendado uma réplica.
İkinci bir sureti hiç yapılmamıştı, değil mi?
Mas nunca foi feita qualquer réplica. Pois não?
Repliği ben vereyim. Alphonse yok.
Dou a réplica em vez do Alphonse.
Şimdi, güneş doğmadan... buraya, Rock Ridge kasabasının tam bir kopyasını inşa edeceğiz.
Antes do nascer do sol... vamos construir neste local uma réplica exacta de Rock Ridge.
Üniversite hediyesiydi.
É uma réplica. Foi um prémio da universidade.
Pompay Tiyatrosu'ndaki heykelinin bir kopyası.
É uma réplica da cabeça da estátua que lhe erigiram, no Teatro de Pompeia.
Alfa'nın bu kopyasını son ayrıntısına kadar titizlikle yarattınız... ve kaybettiniz.
Criaram esta réplica perfeita de Alfa até ao mínimo pormenor, e perderam.
Odayï sessizce hareket ettiriyor. Göz açïp kapayïncaya kadar. Ve yerine bir tïpkï benzerini koyuyor.
Arranjou uma forma de mudar a sala silenciosamente, num àpice e ser substituída por uma réplica fiel.
Yine de Güney Kaliforniya büyük depremin ardindan gelen artçi sokla sarsiliyor.
No entanto, o sul da Califórnia está a sofrer uma réplica.
Vücudu tüm ayrıntılarıyla İlia'nın aynısı.
É uma réplica perfeita do nosso navegador.
Sen gemiyi uçuraksın, ben girişleri kaydedeceğim böylece onları kopyalayabilirim.
Você pilota a nave e eu gravo os dados - para que possa replicá-los.
Bu Rosetta Taşı'nın tam bir kopyasıydı.
Esta é uma réplica exacta da Pedra de Roseta.
Uzun zaman önce yok olup giden bir gezegenin duygusal bir taklidi.
Uma réplica sentimental de um planeta há muito desaparecido.
Ayrıca Özgürlük Çanı'nın bozuk paralarla yapılan devasa maketi Birleşik Devletler'deki bütün okul çocukları tarafından inşa edildi.
Construiu-se uma réplica em tamanho natural do Sino com centavos doados por estudantes de todos os estados da nação.
Kullanılan korneal implantın sonucu olarak, Sağ göz izi, Amerika Birleşik Devletleri Başkanının tam bir kopyası.
Resultado de um implante de córnea, o olho direito é uma réplica exacta do olho do presidente dos Estados Unidos.
Bu arada, esir kampının kopyası bitti ve seni bekliyor.
Já agora, a réplica do campo de detenção está pronta.
Esir kampının birebir taklidi.
Uma réplica exacta do campo.
Laos'taki esir kampının birebir kopyası.
É uma réplica exacta do campo de detenção no Laos.
sonunda mücadeleye girdiniz.
que vocês estão a dar réplica.
Bunun bir klonlama durumu olabileceğini düşünüyoruz. Tek bir hücreden bütün organizmanın çoğaltılması.
Pensamos que pode ser um caso de clonagem, a réplica de um ser inteiro a partir de uma só célula.
Ancak çoğaltmanın mümkün olup olmadığını anlamak için...
Mas para podermos determinar se a réplica é possível...
Waxflatter emekli olduğunda, Kurul gitmesini istedi.
Ele também levou tempo construindo a réplica da pirâmide.
Bu model Phoenix Merkezi tarafından dizayn edilen bir kopyası.
Esta exposição contém uma réplica concebida pela Fundação Phoenix.
Bende şu anda altın çağ müzesindeki aslına uygun kopyalarını satıyorum.
Por isso, estou a oferecer estas cópias genuínas, autênticas de uma réplica certificada no Museu da Era Dourada.
Aldatmaca!
Fax. Réplica!
Tüm bu parçalardan kendi dublörünü yaratmış.
Ele fez uma réplica dele das partes reservas.
Bir uzay gemisi maketi!
Uma réplica de uma nave espacial "Batu".
Balayı suitinizin tam bir kopyasını yarattım.
Transformei o vosso quarto numa réplica exacta da vossa suite nupcial.
Sonra, söylentilerin arasında başka bir gümbürtü caddeyi salladı.
Depois, por entre todo o mexerico, outra réplica abanou a Bolsa.
Hiç şaşırmaz mısınız?
Nunca se esquece duma réplica?
Eldeki görüntülere ulaşarak, uygun bir kopya mümkün olabildi.
Com as imagens disponíveis, foi possível fazer uma réplica adequada.
Kopyanın etkileşimli yanıtlarında... % 9.37'lik bir hata payı olacaktır.
Teria uma margem de erro de 9,37 % nas respostas interactivas da réplica.
Niki, o Rusya'nın, Milo Venüsü'ne cevabı gibidir, demişti.
O Niki disse-me que você era a réplica russa da Vénus de milo.
Gregorie, Bay Hoffberg'e bir kopyasını yaptırmıştı. Ama bir uzmanın hemen fark edeceğini biliyordum.
O Gregorie conseguiu que o Sr. Hoffberg fizesse esta réplica, mas eu sabia que um perito a identificaria logo como tal.
Ancak onu, bu işin devamını getirmemesi için ikna ettim. Ama taşı incelerken onu diğeriyle değiştirdi.
Mas consegui convencê-lo a não prosseguir com este negócio, e a trocar o diamante pela réplica, quando o estivesse a observar.
Taklit işi.
A réplica.
Bu bir taklit değil.
Isto não é uma réplica.
Kesinlikle taklittir.
Isto tem de ser uma réplica.