Resepsiyon Çeviri Portekizce
391 parallel translation
Ben Senf, Grand Hotel'in resepsiyon görevlisi.
É o Senf, o porteiro principal, Grand Hotel.
Biri buradan düşse resepsiyon görevlisine ne olur... bunu hep merak etmişimdir.
Sempre pensei no que aconteceria àquele porteiro... se alguém saltasse para cima dele a partir daqui.
Alo, resepsiyon mu?
Alô. Porteiro?
- Resepsiyon.
- Porteiro principal.
Alo. Evet, benim, resepsiyon görevlisi.
Alô.Sim, sou o porteiro principal.
Resepsiyon için her şey hazır diyor.
Madame Pomponi. Diz que está tudo a postos para a receção.
Resepsiyon lütfen.
Ligue-me à recepção, por favor.
Resepsiyon.
Recepção.
Resepsiyon.
Hospital Missão, recepção por favor?
- Tören için 94 resepsiyon için 506. Yağmur yağarsa hepsini nereye koyarız bilmiyorum.
Não sei onde os poremos todos se chover.
St. Margaret'te düğün, Piskopos Manners, resepsiyon.
Casamento em St. Margaret's, Bispo Manners, copo-d'água.
Resepsiyon.
Fala da recepção.
Resepsiyon mu?
Parle Anglais?
- Küçük bir düğün ve küçük bir resepsiyon.
- Um casamento e uma festa simples.
Bir adam arayıp kiliseye gönderilecek çiçekler ve resepsiyon hakkında soru sordu.
- Há recados na escrivaninha. Ligaram sobre as flores para a igreja e a festa.
- Resepsiyon için.
Ficaste maluca?
Resepsiyon ünitesi ve kilise ünitesi diye.
Ele dividiu os casamentos em duas unidades.
Her resepsiyon ünitesi şampanya, ikram servisi, bahşişler çiçekler ve ilave sigorta maliyetleri de dâhil...
A da festa e a da igreja. Cada unidade da festa inclui o custo de champanhe, bufê, gorjetas flores, seguro extra...
Bu şekilde ayrıldığında her resepsiyon ünitesinin maliyetinin 3.75 dolara geldiğini söyledi.
Com cigarros, coisas assim. Dividindo assim, ele diz que cada unidade da festa sai por 3,75 dólares.
Resepsiyon için bu eve yalnızca 150 kişi davet edilecek bir kişi bile fazla değil. Kiliseye kaç kişiyi davet etiğiniz umurumda değil.
Convidarão 150 pessoas para a festa, e mais ninguém.
- Resepsiyon hakkında...
- 10 de Junho. Muito bem.
Eşyalarınızı kaldırması için bir kamyon kiralayın resepsiyon bittiğinde de onları geri getirtin.
Sugiro que faça como outros clientes. Contrate um camião de mudanças, para levar tudo por um dia.
Aynı gece 4 Mart 1944'te bir Türk Bakan, diplomatlar topluluğu onuruna bir resepsiyon düzenlemişti.
Nessa mesma noite de 4 de Março de 1944 um Ministro turco oferecia uma recepção ao Corpo Diplomático,
- Resepsiyon güzel miydi efendim?
- Uma boa recepção, senhor?
Aynı akşam, elçilikte, kendi ülkesinin büyükelçisi tarafından onuruna resmi bir resepsiyon ve balo düzenlendi.
Na Embaixada do seu país, uma recepção formal e um baile em sua honra foram dados pelo embaixador do seu país em Itália
Resepsiyon görevlisine rüşvet verdim ve mesajlarını kopya ettim.
Subornei o recepcionista e copiei as mensagens telefónicas.
Resepsiyon, Bayan Hartong için 988 no'lu odanın anahtarı.
A chave do quarto 988 para a Sra. Hartong, por favor.
Resepsiyon, ben Jackie ben John Rhoades, oda 14'ten arıyorum.
Recepção, daqui é Jackie... Fala John Rhoades, quarto 14.
Şu anda resepsiyon odasındayız.
Estamos na sala de recepções.
Wagner'in baldızı için verilen bir resepsiyon vardı. Hitler gelmişti.
Houve uma recepção oferecida por uma nora de Wagner.
- Resepsiyon.
- Recepção.
İyi bir resepsiyon, değil mi?
Uma bonita recepção.
Burası resepsiyon.
Essa é a mesa.
Giysileri resepsiyon görevlisinden alırsın.
As conseguirá no vestíbulo.
Resepsiyon görevlisi getirmiştir.
Provavelmente o porteiro os mandou.
Akşam resmi resepsiyon var, iki hafta boyunca gemide 114 delege, yarısı diğer yarısına kızgın, ve hepsi Corridon denklemindeki antimaddeden daha hassas. Tabii. - Kirk konuşuyor.
Uma recepção formal hoje à noite, 114 delegados a bordo por duas semanas, 32 desses embaixadores, a metade destes odeia a outra metade, e todos a ponto de explodir como uma pilha de antimatéria.
Akşam resmi resepsiyon var, iki hafta boyunca gemide 114 delege, yarısı diğer yarısına kızgın, ve hepsi Corridon denklemindeki antimaddeden daha hassas.
Uma recepção formal, 11 4 delegados a bordo por duas semanas, metade deles furiosa com a outra metade, e mais irritáveis do que antimatéria pura sobre Coridan.
Resepsiyon. Burada iki beyefendi var.
Estão dois senhores na recepção.
Tarihi Aziz Just Kalesi'nde resepsiyon verilmesi plânlandı.
Uma recepção em sua honra está planeada no Castelo Saint Just.
Bazen de Elysée'de resepsiyon.
Às vezes, uma recepção no Eliseu
Sadece onu resepsiyon görevlisi bilir.
O único a saber era o recepcionista.
Dinsdale orada, resepsiyon salonundaydı. Yanında Doug, bebek ezen Charles Paisley birkaç film yapımcısı ve Kierkegaard diye hitap ettikleri oturmuş tazıların kafasını ısırıp koparan bir adam vardı.
E o Dinsdale estava para lá na conversa com o Doug e o Charles Paisley, o esmagador de bebés, uns produtores de cinema e um homem chamado Kierkegaard, que estava ali sentado a arrancar as cabeças dos cães à dentada.
Ben bir zamanlar Tony'nin... Bay Goodland'ın resepsiyon görevlisi, Bayan Goodland.
Trabalhei, em determinada altura, para o Tony, para o Sr. Goodland, como recepcionista, Sra. Goodland.
Resepsiyon lütfen.
Recepção, por favor.
Resepsiyon memuruna yardım edebilirsin.
Podes cuidar da Lucette. Don, vá jantar.
Bir basın resepsiyon var ve akşam çekiyoruz.
Dá-me licença? Tenho uma recepção à imprensa e, depois, vamos filmar, esta noite.
'KÜLKEDİSİ ERKEĞİ'RESEPSİYON VERİYOR
"CINDERELLA MAN" OFERECE RECEÇÃO
- Resepsiyon nasıl?
Está a ouvir-se bem?
- Aklımızda bu çeşit bir resepsiyon yoktu.
Não queremos esse tipo de festa.
Resepsiyon, partiye dönüşmüştü.
- Onde está o pai?
Resepsiyon boyunca ona komplimanlar yapıp durdu.
Ele fez investidas nela durante toda a recepção.