English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ R ] / Rifles

Rifles Çeviri Portekizce

147 parallel translation
Bütün makineli tüfekleri ve üç kamyonu alın. Makineli tüfekler, bölük komutanlarında olacak. Adamlarınızda da tüfek, el bombası ve süngü olsun.
Peguem pistolas, chefes com pistolas... homens com bombas, rifles.
Yakında tüfeklerimiz ve makinelilerimiz olacak. - Başı sonu neresi biliyor musun? - Evet efendim.
Teremos rifles, metralhadoras.
Burma Rifles'dan Binbaşı Fitzpatrick diğer bilgileri verecek.
Vou pedir ao Major Fitzpatrick dos'Burma Rifles'para falar disso. - Continue, Major.
Belkide o hızlı dolan tüfeklerden gönderirler.
Tomaram que sejam rifles e pólvora. E não uma máquina de cortar grama, para o dia da parada.
Onu biz yenmedik Albay,. hızlı dolan tüfekler yendi. - Bu mekanik birşey.
Nós não os vencemos Coronel, foram os novos rifles... foram às novas armas que os derrotamos.
- O zaman, bende size 6 tüfek veririm.
Então vai levar 6 rifles.
Ama arkamda, tüfekli üç Japon.
. Mas havia 3 japoneses com rifles.
O kitabı alıp denize atabilirsiniz.
São os homens, com seus rifles e sua coragem, que vencerão esta guerra.
Ve siz delikanlılar, tüfeklerinizi yanınızdan ayırmayacaksınız.
Meninos, vós tenham os rifles à mão.
Oyun bitti, pekala çocuklar, tüfeklerinizi alın.
Acabou a brincadeira, rapazes, vamos peguem os rifles.
Sizin yerinizde olsaydım seri silahlar ve Yeterli miktarda cephane alırdım.
No vosso lugar, comprava rifles de repetição e muitas munições.
Tüfek çıkar!
Rifles em posição!
Silahsız olduğumuzu görecekler -
Eles verão que não temos armas, rifles...
Bilemem. Eğer fare ile mavzer arasında seçim yapsam fareyi seçerdim.
Se eu pudesse escolher, preferiria camundongos a rifles.
Tüfekler dolu, süngüler takılı, her mahkuma iki kişi.
Rifles carregados, baionetas. Dois guardas para cada preso.
O tüfek elindeyken aptallık olur.
Não faz sentido disparar com os rifles.
Altı tane silahlı adam ve hızlı atlar.
Seis homens com rifles e cavalos rápidos.
Silahlı bir düzine erkeği görünce bizi dinleyebilir.
Ele ouvirá melhor com 12 rifles à frente dele.
" 40 tüfeğimiz,..
" Temos 40 rifles...
Altı sandık tüfek. Evet.
Seis caixas de rifles.
- Tüfeğiniz var mı?
- Tem rifles?
72 tüfek... işte bunun gibi.
72 rifles... exatamente como este.
Şimdi, senin bu hikayene göre, sen bize ateşleme mekanizması olmayan tüfekleri getireceksin, paramızı alacaksın ve ilk nakliyede ateşleme mekanizmalarını ve diğer tüfekleri getireceksin...
E quanto à história dos rifles sem os gatilhos, pegar nosso dinheiro e voltar com os rifles, e os gatilhos do primeiro carregamento...
Onlarla ilgilenmenin akıllıca bir iş olduğunu söylememe rağmen bana yaptığına bak. Onlar bize Güneyden aldığımız eski model tüfeklerin yerine yeni model tüfekleri devamlı tedarik etmeyi teklif ediyor.
Não me importa o que você faz, só que seria inteligente negociarmos com eles, já que oferecem suprimento constante de armas modernas em vez dos rifles antiquados que conseguimos do Sul.
Şu tüfekleri ve kartuşları getirin.
Traga os rifles e cartuchos.
Eski günlerdeki gibi, kamptan ayrılmadan önce o tüfekleri kontrol etmeliydin.
Em outros tempos, teria revisado os rifles antes de sair do acampamento.
- Onu atış meydanından çıkar ve demirle.
- Ancore longe do alcance de rifles.
Tüfekleri çatın.
Guardem os rifles.
Hepinizin kemerlerini çözmesini istiyorum. Tüfeği olanlar yere atsın. Yoksa bu şeyi ateşleyeceğim.
Quero que todos tirem os cinturões... e larguem os rifles... ou então vou disparar esta coisa.
- Buraya iki işe yaramaz araba getir ve içini tüfekli adamlarla doldur.
Tragam duas carroças cheias de homens e rifles.
Tüfekler var.
Rifles.
Ama şöyle tüfeklerimiz olsaydı...
Mas, se nós tivéssemos... rifles como estes....
Vadinin iki mil yukarısında çalılıkta saklı üç sandık tüfek ve bir sandık da cephane bulacaksınız.
Cerca de 3 km para lá do fosso... vai encontrar duas caixas de rifles... e uma caixa de munição escondidas nos arbustos.
- Ama düşmanın silahları var!
- Mas os outros têm rifles!
Tüfekler, silahlar bıçaklar, cephaneler.
Olhem! Rifles, pistolas, facas, munições!
Beyler, tüfeklerinizi başlarınızın üzerine kaldırıp... gülümseyin.
Senhores, levantem seus rifles acima das cabeças, e ponham um sorriso nas caras.
Siz ikiniz, silahları benimle gelen çocuğa verin.
Vocês dois, passem os rifles ao puto que estava comigo.
FN tüfeklerini de bulmuşsunuz, harika.
Conseguiu os rifles FN também. Excelente.
5000 tane el bombası, 900 tane tüfek ve yüklü miktarda cephaneyi dünyada belirsiz bir yerde gizli bir savaş sürdüren insanlara sattım.
Acabei de vender cinco mil granadas, 900 rifles... e muita munição para pessoas... que travam uma guerra secreta em um canto obscuro do mundo.
Hep küçük bir oğlan olarak düşünmüştüm.
Ele devia ter mais rifles na sua sela.
"KRALİÇE'NİN TÜFEKLERİ"
"Os Rifles da Reinha"
Tamam çocuklar, tüfeklerinizi kapın.
Ok homens, peguem seus rifles!
- Blumburtt, 1 1. Poona Avcı Erleri.
- Blumburtt, do 11º Puma Rifles.
Gelişkin taktik füzeler, aşamalı plazma kabzalı tüfekler, roketle atılan bombalarımız sonic, elektronik top patlatıcılarımız var!
Temos mísseis táticos inteligentes, rifles de plasma, RPGs, temos ballbreakers sônicos!
Ateş etmek için şu tüfekler ne kullanıyor?
O que esses rifles atiram?
Tüfekleri bırakın.
Rifles nos ombros.
Ellişer kez ateş edebileceğimiz dört nabızlı tüfeğimiz var.
Temos quatro rifles com 50 pentes de munição cada.
Pompalılar, sürgülü tüfekler, ele geçirilmiş Belçika FLN'leri... 50 kalibrelikler, hükümet güçlerinden çalınan 120 MM'ler.
Caçadeiras, rifles manuais, FLN belgas capturados. Calibres.50, 120 metralhadoras tiradas do governo.
M-16 var mı?
Tem rifles M-16?
... Britanya kuvvetlerinin yanında yer almıştır. 31 Ekim 1917'de, Gazze'deki acı dolu iki yenilgiden sonra Britanyalılar Türk cephesinin diğer tarafını hedef aldılar, suyu bol, çöl ile korunan Birüssebi'yi.
No terceiro ano da Primeira Guerra mundial,... dois regimentos da cavalaria Australiana atacam as defesas turcas de Beersheba na Palestina eles galoparam contra metralhadoras rifles e artilharia, na última tentativa de salvar o ataque Britânico de um desastre.
Onlar hızlı dolan tüfeklerden de de gönderdiler.
Também mandaram rifles de retro carga.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]