Rigby Çeviri Portekizce
87 parallel translation
Karen, Rigby'yi bir denesin.
Diz à Karen que experimente a Rigby.
İkizler... Cathy Rigby ile olan evliliğimden olmalı.
- Gémeos, do meu anterior casamento com a Kathy Wrighby.
Cathy Rigby konuşmadıkça öğrenemez!
Não se a Kathy Wrighby estiver calada!
Bu Cathy Rigby, öyle değil mi?
É a Kathy Wrighby, não é?
Şu Cathy Rigby dışında hiçbir sorunumuz yok.
Não tenho ralação nenhuma a não ser aqui a Cathy Rigby.
- Öyle mi?
- Ellie Rigby.
Ne zaman ki Rigby laboratuardan örneklerini geri aldı o zaman şaşırtıcı bir buluş yapmış oldu.
Quando o Rigby recebeu as amostras do laboratório fez uma descoberta surpreendente.
Phillip Rigby'nin yanında ticaret hukuku bölümünde çalışacaksın.
Vai trabalhar com o Phillip Rigby, em Direito Empresarial.
Insan olduğundan epeyce emindin, ama ben sadece veterinerim, bu yüzden Andrew'ı aradım, Dr. Rigby'i, ve o da insan olduğunu düşündü.
Achei que era humano, mas sou veterinária, Chamei o Andrew - Dr. Rigby - ele também achou que era humano.
Dr. Rigby, bir yamyam hakkında bir şey söylemedim.
Eu não falei de canibal nenhum.
Soruşturmayı sizinle tartışamam, Dr. Rigby.
- Não posso falar da investigação.
Ve Andrew Rigby, ve belki bir kaç kişi daha.
E o Andrew Rigby, E talvez mais uns quantos.
Hem Dr.Rigby'nin hem de benim bunu gözden kaçırdığımıza inanamıyorum.
Não acredito que eu e o Dr. Rigby não tenhamos visto isto.
Rigby bunu gözden kaçırmadı.
Isto não passou despercebido ao Rigby.
Fırından uzaklaşın, Dr. Rigby.
Afaste-se do incinerador.
Demek istediğim, Rigby gerçekten insan eti yedi.
- O Rigby comeu realmente carne humana.
Rigby'de Prion hastalığı vardı,
O Rigby tem doença de Creutzfeld-Jacob.
Cidden mi? Çünkü ben Peter Pan'ı gördüm ama sen aynen jimnastikçi Cathy Rigby gibi giyinmişsin.
Vi o Peter Pan e estás vestido exactamente como a Cathy Rigby.
Karanlığın içinde kalkıyor, yalnız, ürpermek, holding mumları şu şarkıları seviyor "Where Have all the Flowers Gone?" ve "Eleanor Rigby."
Ali fora, na escuridão, sozinhas, a tremer de frio, com velas nas mãos, a cantar canções como "Where have all, the Flowers Gone?" e "Eleanor Rigby."
Tracey, Jin, Jane, Marie Ann, Eleanor Rigby.
Tracy, Jean, Jane, Marie Ann, Eleanor Rigby.
Biliyorum, biliyorum. Ama bunları 11 yaşındayken Donna Riby'sin partisinde yapmıştık.
Mas fizemo-los quando tinha 11 anos, na festa de anos da Donna Rigby.
Hayır, bu sadece Donna Rigby'nin partisi gibi.
Não, é que parece a festa da Donna Rigby.
Ryan Flay ve David Rigby.
Ryan Flay e David Rigby.
Bay Rigby?
Sr. Rigby?
Dave Rigby o zamanlar çocuk da olsa, bunu duyardı.
Mesmo que o Dave Rigby fosse uma criança ele deve ter ouvido falar.
Ben Zachariah Rigby.
Fala Zachariah Rigby.
Bu ofisler Tony Rigby'e ait.
Estas salas são do Tony Rigby.
Tony Rigby benim en iyi arkadaşımdı.
Tony Rigby era o meu melhor amigo.
- Evet. Tony Rigby'i görmek istiyorum.
- Sim, tenho de ver Tony Rigby.
Paramı Rigby'e yatırdım.
Apostei no Rigby.
Ayrıca Tony Rigby'i de sorgulamalısınız.
Também deveria interrogar o Tony Rigby.
Tony Rigby için arama emri çıkarın.
Dá uma ordem de prisão ao Tony Rigby.
Tony Rigby.
Tony Rigby.
Dedektif Lange. Bu bey Tony Rigby.
Detetive Lange, este é o Tony Rigby.
Bay Rigby, Frances Norburg cinayeti ile alakalı size birkaç soru sormak istiyorum.
Queria interrogá-lo acerca do homicídio da Frances Norburg.
Bu kişi de anladığım kadarıyla Tony Rigby.
Essa pessoa, pelo que vejo, é Tony Rigby.
Paramı Rigby'e yatırdım.
Coloquei o meu dinheiro no Rigby.
Rigby sana bahsetmedi mi?
O Rigby não lhe contou?
Tony Rigby en yakın arkadaşımdı.
O Tony Rigby era o meu melhor amigo.
"Rigby."
'Rigby.'
Sanırım bu Tony Rigby'nin evi.
Acho que esta é a casa do Tony Rigby.
Calvin'le Rigby'nin birbirlerinden nefret ettiğini sanıyordum.
Pensei que o Calvin e o Rigby se odiavam.
Bana ayrıca Tony Rigby ile çalışmadığını da söylemiştin.
Também disse que não trabalhava para o Rigby.
Tony Rigby annemi öldürdü ve Amelia'yı aldı.
O Tony Rigby matou a minha mãe e raptou a Amelia.
Tony Rigby ile asla çalışmam.
Nunca podia trabalhar com o Tony Rigby!
Biri Rigby'e ön kapının şifresini vermiş olmalı.
Alguém deve ter ajudado à entrada do Rigby.
Takip edildiğim zaman evet, Ajan Rigby.
Só quando sou seguida, Agente Rigby.
- Bu da neyin nesi yine, Rigby?
- De que raio se trata, Rigby? - Perguntas sobre quê?
Eli Rigby.
Ele conhece-a.
- "Eleanor Rigby"?
- Tome.
Saçmalama.
- ´ Eleanor Rigby ´.