Risin Çeviri Portekizce
74 parallel translation
Güler yüzlü küçük prenses, bu senin için Şef Mojo Rising'den.
E agora, princesa sorridente, isto é para ti. Do chefe índio, Mojo Risin.
"Mojo Risin" de derdi kendine. Bunlar isminin harflerinin karıştırılmış şekliydi.
Ele também se auto nomeou "Sr. Mojo Risin"'... que eram as letras do seu nome... misturadas.
Geçen Şubat, Senato'da Çoğunluk Partisinin Başkanı'nın odasında risin adında öldürücü bir zehir bulundu.
Discorda? Por favor. Os fabricantes farmacêuticos, a indústria do tabaco, todos se saíram bem aqui.
Binada Risin buldular.
Jack, eles encontraram ricina no prédio,
Risin veya seron gazı gibi.
Ricina, gás Sarin...
Gaz, şarbon, risin hatta hava bile olabilir.
Pode ser gás, antraz, rícino, ar.
- Risin gazı.
- É rícino.
Risin derimizdeki gözeneklerden içeri girecektir, elimizde hiç NBC kıyafeti yok.
O rícino é absorvido pelos poros. E estamos todos a suar.
- Üzgünüm. - Düzenekteki, Risin gazı bir sinir gazı en az iki yıl süreyle BM'yi yaşanmaz hale getirmekle kalmaz adamımı ve şu an burada olan herkesi öldürür.
O gás nervoso que está na bomba, o rícino, deixaria o edifício inabitável pelo menos dois anos.
Onayla, Risin kekin içinde, ama başka düzenek yok.
- Foi pelo meu filho. - Confirma-se o rícino no bolo.
Çok az bir miktar "risin", panzehiri olmayan siyanürden bile 500 kat daha güçIü.
Quantidades minúsculas de rícino, 500 vezes mais letal que o cianeto, e sem antídoto conhecido.
Pekala ; risin, karaciğer, böbrek ve dalağa saldırarak, iki gün içinde bu organları iflasa sürükler.
O rícino ataca o fígado, o baço e os rins, e em 2 dias, entram em falência completa.
"Risin" denen bir zehir.
Um veneno chamado rícino.
Ayrıca namluda, "risin" izleri vardı.
E havia vestígios de rícino no tambor.
Risin kullanmak, çok akıllıca bir hareketti.
Bem pensada, essa de usar o rícino.
Bunları işleyip risin yapacağız.
Nós vamos transformá-las em ricina.
Risin.
Ricina.
70'lerde risin, Bulgar bir gazeteciyi öldürmek için kullanılmıştı.
Nos anos 70, usaram ricina para matar um jornalista búlgaro.
Adli tıp uzmanı zehrin "risin" olduğunu söylüyor.
O médico-legista diz que o veneno terá sido ricina.
Zehir havada olsaydı, insanlar patır patır dökülürdü. "Risin" i yapmak çok kolay.
Se tivesse sido espalhada pelo ar, teriam morrido muitas pessoas.
"Risin" için test.
Estou a fazer o teste à ricina.
Keneotu tohumundan "risin" yapmak...
Fazer ricina a partir de sementes de ricínio, não seria difícil.
Sorgu yargıcı ofisi Risin zehirlenmesi olduğunu söylüyor.
Sem dúvida. O médico-legista diz que foi envenenada com ricina.
Risin yapımında kullanılıyor.
- São usadas para fazer ricina.
Julia'nın favori kırmızı biberinin içinde risin izi bulduk. Ölümü kaza ile değildi.
Encontrámos vestígios de ricina na pimenta da Julia.
- Risin gerekiyor.
- Preciso de ricina.
Risin kalıntıları.
Traços de rícino.
Meğer adama risin topu enjekte edilmiş.
De facto tinha sido injectado com uma cápsula de rícino.
Haberlerde öldüğünü duydum. - Risin zehirlenmesi.
Vi no noticiário que ele morreu.
"Risin" denen bir madde var.
Há uma substância, uma coisa chamada ricina.
- Risin.
Ricina.
Evet, risin epey etkili bir zehirdir.
É mesmo em grande.
Neden risin peki?
Então, porquê ricina?
FBI bu risin olayını araştırmak için gelecek... O süre boyunca burada kalacaksın.
Sabes, o FBI vai aparecer por causa desta coisa da ricina e depois estás cá durante isto tudo.
Risin zehirlenmesi yokmuş.
Não foi envenenamento por ricina.
Sana verdiğim risin yüzünden.
Isso é por causa da ricina que te dei.
Risin.
Sarin.
- Tamam. Hetty hâlâ Dışişleri Bakanlığında ama önemli kısımlar şunlar : Norris BioTech çok gizli bir risin aşısı üzerinde çalışıyormuş.
Está bem, a Hetty ainda está com o Departamento de Estado, mas a notícia é que a Norris BioTech estava a trabalhar em vacinas altamente confidenciais contra o rícino.
Hali hazırda, risin zehri için üretilen bir aşı yok.
Actualmente, não existe vacina para a toxina.
Ve bu zamana dek, risin saldırıları oldukça az ve mikroskop altında.
Até agora, ataques com rícino tem sido limitados em tamanho e escopo.
Ama risin aşısı maddi kaynağı olan bir grubun eline geçerse çok büyük operasyonlarda kullanabilirler.
Mas, se essa vacina parar nas mãos de um grupo bem financiado, podem vacinar agentes bem treinados.
Beni risin aşısı oluşturmak için işe aldı.
Ele contratou-me para criar a vacina para rícino.
Bütün risin aşı örnekleri alıyor.
Ele está a pegar as amostras da vacina de rícino.
Norris BioTech'in yeni çıkacak risin aşısından sonra akın edecek nakit paraya yatırırdım.
Apostava que o fluxo de dinheiro que entrou na Norris BioTech foi directo para a vacina de rícino.
Tam da risin aşısı kâr yapmadan hemen önce.
Mesmo antes da vacina de rícino gerar lucros.
Yani, röportajdan önce, Elinizde ölümcül düzeyde zehir içeren deri içinden uygulanan, zaman gecikmeli Risin şerit ile Kim'le el sıkışacaksınız.
Por isso, antes da entrevista, vocês vão cumprimentar o Kim, e vão-lhe administrar uma dose fatal de veneno com isto, um veneno com tempo de atuação subcutâneo.
- Risin'in kendine has bir özelliği.
- É a marca registada do rícino.
"Risin" in etki etmesi uzun sürer.
- A ricina leva horas a agir.
Risin!
- A ricina!
Polonyum veya risin olabilir.
Polónio ou ricina se calhar.
Sadece risin aşısı ekibi içeri girebiliyor.
Só a equipa da vacina pode entrar.