English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ R ] / Rober

Rober Çeviri Portekizce

39 parallel translation
66'da Rober Bain'in ardından başka bir AID uzmanı geldi.
Assim pois, em 66, chega o tal Robert Bain. Ele também é um especialista da A.I.D.?
- Oyun ve rober.
Jogo para nós. Muito bem.
Müdür yardımcısı Rober seninle konuştu mu?
O Director-assistente Rober conversou consigo?
Bu oyunu benimle oynarsan, Rober'ı ben ikna ederim.
Se cooperar comigo, mexo uns cordelinhos com o Rober.
Lanet Rober nerede?
Onde está o Rober?
- Hayır, Rober'ı bekleyelim.
- Não, vamos esperar pelo Rober.
Bizi yalnız bırak, Rober.
Deixa-nos, Rober.
Oyun ve rober.
Mão e partida.
Bakın bu birinci rober ve sayılar çok küçük ve dikkatli yazılmış.
Este é o primeiro cartão, repare que os números são pequenos e perfeitinhos.
Bir sonraki rober de Bayan Lorrimer tarafından yazılmış.
Vamos ao próximo cartão. Este foi feito por Mme. Lorrimer.
Bu da yarım kalan rober ve puanların daha düşük olduğunu görüyorsunuz.
Esta é a partida inacabada. Reparem que as pontuações são mais baixas porque o Dr. Roberts fez parceria com Mlle.
Evet. Bu üçüncü rober de çok heyecanlıydı.
Esta terceira partida foi muito entusiasmante.
Hiçbir şekilde, asla ve kasinlikle Rober Grant'le bu iş için çalışmayacağım.
Não vou, de forma nenhuma, nunca, contratar o Roger Grant para este projecto.
Ve sonra, o geldi, şu Rober, 30 sene sonra-- -
E ele... Ele entra aqui... Este Roger...
Alo? İOB Berlin, Rober.
Bom dia, LKA Berlim, Röber.
Yardımcı kaptan, astsubay üstçavuş Robert Beal hemşirenin harika biri olduğunu ve öpüşmenin birdenbire olup, aşkla yapıldığını söyledi.
O Sargento-mor Rober Beal, que era o segundo marinheiro, disse que a enfermeira era deslumbrante e que o beijo foi completamente espontâneo e a celebração de um amor de verdade.
Beni mazur görün ama yukarı çıkacağım ve Ludlum okuyup yatacağım.
E desculpem-me, mas vou subir, ler Rober Ludlum e terminar por hoje.
Sammy Davis Jr.'ın Rober Redford'dan daha hoş göründüğünü mü söylüyorsun?
Está a dizer-me que Sammy Davis Jr. era mais bonito que o Robert Redford?
Geceler senin için hep ciddidir Rober Jefferson.
As noites são sempre sérias para si, Robert Jefferson.
- Jack Rober- -
Jack Rober...
Julito ve Rober.
Julito e Rober.
Rober daha büyüktü.
O Rober era mais velho.
Peki, Rober?
E o Rober?
Rober mi?
O Rober?
Rober kendini öldürdü.
O Rober matou-se.
Rober arabayla kaza yaptı ve öldü.
O Rober rebentou o carro e morreu.
Rober'in sonunun kötü olacağı belliydi.
Já se sabia que o Rober ia acabar muito mal.
Herifler gitti, aklıma geldi, "Dur biraz, Rober yaptı."
Eles foram embora e eu disse : "Espera lá, é o Rober."
Rober'i arayıp bir şey yokmuş gibi buluştum.
Então liguei-lhe e encontrei-me com ele, como se nada fosse.
Rober'i ondan duyduk.
Ele contou-nos sobre o Rober.
Rober yapmadı.
O Rober não...
Rober bilmiyordu.
- O Rober não sabia.
Rober!
Rober!
- Hadi be, Rober!
- Então, Rober!
Hay senin, Rober!
Raios, Rober.
- Hayır, Rober.
- Não, Rober.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]