Route Çeviri Portekizce
145 parallel translation
Bir külüstürdeki korkmuş birini yazmak istediğimde 66. yolda dikilip, adamı durdurup, soru yağmuruna tutmadım.
Quando quis saber como se sentia um desgraçado não fui para a Route 66 fazer uma data de perguntas.
Eski elbiseler ve kırık dökük bir araba alıp, kendim 66. yola çıktım.
Comprei roupa velha e um chasso e fui fazer a Route 66.
Yarın sabah 08 : 00'da Route 66'da olursan sana anlatmama hiç gerek kalmaz.
- Sentes o mesmo que quando vês a cara no espelho... às 8 da manhã e tens 66 anos, amanhã poderás fazer a ti mesma essa pergunta.
Route 104. "
Estrada 104. "
Birisi Route Three bölgesini kazalar için kontrol etti mi?
Já alguém verificou os acidentes na Route Three?
Route Three bölgesini kontrol et!
Verifica os acidentes na Route Three!
17. Çiftlik Yolunda.
- Na Farm Route 17?
Çiftlik Yolu.
Farm Route 17.
105 North Vann, route 52.
105 Norte Vann, estrada 52.
466. karayolu.
A Route 466.
Saat 20 : 00'da, 60. Yol'daki Motel Sekiz'de kredi kartını kullanmış.
Usou o cartão de crédito para ficar no Motel 8, na Route 60, às 20h.
- Route 7, kuzey. Nehre doğru.
- Estrada 7, ao norte, perto do rio.
Alçaktan uçan bir helikopter desteğiyle... kuzeydeki yollardan ve Route 1'den... bir ekip silahı buraya gizlice sokabilir.
Seguindo num helicóptero a baixa altitude, uma equipa podia colocar a arma aqui, cobrindo os acessos do norte e a estrada um.
22. otoyolda bir motel var.
Conheço um motel na Route 22.
252, Route de Marche.
252, Route de Marche.
Deer Route 3'te 25 dakika gecikme yaşanabilir.
Um atraso de cerca de 25 minutos para quem se aproxima de Deer Route 3.
Clarice, acaba Karayolu 66'da bir motelde... oda hizmetçiliği yapabilir misin... tıpkı annen gibi?
Clarice, acha que vai trabalhar como empregada de quarto... num motel da Route 66... como a sua mãezinha?
10.30'da çıkıyorum. 9'da Okeechobee Yolu'nun köşesine gel.
Eu saio às 10 : 30. Vai ter comigo à Route 9 e Okeechobee Road.
Hans, Anayol 90'da sana ihtiyacım var, malikanenin 3 km. doğusunda.
Hans, preciso de ti na Route 90, a 3 km a leste da mansão.
OTOYOL 7. BENZİN İSTASYONU.
ROUTE 7 GASOLINA
Biz, Watts ve Vertigo, Anayol 12'de, 18. mil işaretinde gaz yangını var.
Aqui Watts e Vertigo, temos um incêndio na Route 12, km 18.
Passaic 21 numaradaki Coach House'ı biliyor musun?
Conheces a Coach House na Route 21, em Passaic?
Eve dönerken, pipeti ayağınızın altında ezdiniz. Bunu da polis daha sonra bulacaktı.
En route para a casa, esmagou a pipeta com o pé, cujos vestígios a polícia veio a encontrar.
4. Karayolunun 130 kilometre doğusunda bir motorcular barı var.
É dono dum bar de motards a 100 km para leste de Route.
Geçen sene seni 8. yolun ortasında uyurken bulduğum zaman akıl sağlığını sorguladığımı hatırlamıyorum.
Quando te encontrei a dormir, na Route 8, o ano passado não me lembro de colocar em causa a tua sanidade mental.
1 46, Route 9A, Kinderhook'da.
Ele está na Route 9A, 146, Kinderhook.
Bu şehirde korunmak demek, sokak ortasına atılıp, kurşuna dizilmeye benziyor.
Nesta cidade, a protecção é o equivalente a ser abandonado num motel rasca na Route 40, e ser considerado um plano.
Beyaz bir minibüsün saat 03 : 30'da 191. yoldaki gişeden geçmiş.
Uma carrinha branca transgrediu uma portagem às 3h30 da manhã, Route 191.
55. ve 447. yollara arama noktaları kuralım.
Vamos colocar barreiras ao longo da Route 55 e da Route 447.
55. yoldan, 16 ila 32 kilometre arasında tren yolundan çıkmış.
É junto à Route 55, a 15 a 30 quilómetros da linha férrea.
Altıncı Cadde Çıkışı, Route 295.
Saída Seis, Estrada 295.
Naples. Route 45.
Naples - na Rota 45.
Butterfield Stage Route'taki... Cooper Kalesi.
O Forte Cooper, em Butterfield Stage Route.
Kaçtığında, Route 101'de yol kenarı çalışması yapıyormuş.
- Sim. Estava a trabalhar na Estrada 101, quando conseguiu fugir.
Bir tutuklu, Route 101'deki çalışma grubundan kaçacak bir saatten az sürede.
- Há um prisioneiro que vai fugir dos trabalhos na Estrada 101 dentro de menos de uma hora.
Paket kahverengi bir minibüste Kaliforniya kırsalı 16. yolda batıya doğru devam ediyor.
O pacote vai numa carrinha castanha para oeste na Califórnia Rural Route 16.
Uçak, güneş batımında "Route 4" ün 8. kilometresinde duracak.
O avião vai parar ao quilómetro 12 da Estrada Quatro, ao anoitecer.
Uçak günbatımında, Route 4'ün 12. kilometresinde duracak.
O avião vai parar no marco das sete milhas, estrada 4, ao pôr-do-sol.
Tamam, Bir alkolsüz bira ve bir portakallı soda.
Está bem, é mais uma lata de Route Beer, e um sumo de laranja.
- Ben hallettim o işi. - Cherry Valley yolu ve Route 660'a silahlı kontrol noktaları koydurdum. - Kontrol noktası?
Foram montados postos de vigilância em Cherry Valley Road e na estrada 660.
- Gideon yolda attığını söyledi. - Gideon'la mı konuştun?
- Gideon disse que ele jogou isso'en route'.
Altı Yolda açık.
Free lane na Route 6.
Sana "Route 45" den git dedim ama yine beni dinlemedin!
Disse-te para ires pela 45, mas, para variar, ignoraste-me!
Hava birimleri, aracınızla 46 numaralı yolda tek başınıza seyahat ettiğinizi bildirdi.
O apoio aéreo diz que viu a sua viatura a circular na Route 46.
Cimmaron yakınlarındaki Route 400 yolunda cesetler bulundu.
Foram encontrados corpos ao longo da Estrada 400, perto de Cimarron.
Festivale de katılacaktık, ama kendi elinden dağıtmak isteyen bir adam da bulduk sanırım.
- Obrigado. Nós vamos até ao festival Route, mas penso que descobrimos um gajo que quer a exclusividade da distribuição, por isso, vamos ver o que se vai passar.
"8 Route de la Falaise" ye bir ambulans gönderin.
Envie uma ambulância. Rua da Falésia, 8.
Ben mi? ... 6 no'lu yoldaki Kartal Çamı Kulübesi'ndeyim.
Estou no Eagle Pine Lodge à saída da Route 6.
Route E57.
Auto-estrada E57.
Tekrarlıyorum - Route E57'nin açılışı bu akşam gerçekleştirilecek...
Vou repetir - marcada para esta noite, a abertura da auto-estrada E57...
Route 57'ye çıkan ilk sürücüleri gördünüz mü?
Viste os primeiros condutores a entrar na auto-estrada E57?