English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ R ] / Roz

Roz Çeviri Portekizce

244 parallel translation
Müsaade et de biraz açılsın, Roz.
Deixa-o fazer o que ele quer, Roz.
- Ölmekten korkan, yaşamaktan da korkar. - Roz?
- Um homem com medo de morrer também o tem de viver.
Gördün mü beni?
- Roz? Viste-me?
Roz...
Roz...
Biz hepimiz kör bombardımancılarız, Roz.
Todos nós somos bombardeiros cegos, Roslyn.
Kardeşi Roz yüzündenmiş.
... por causa da Roz, a irmã.
Roz onu perşembe alacak.
A Roz Ieva-a na quinta.
Merak etme. Roz gece kalmayacak.
Mas não passa cá a noite.
Çok makbule geçti. - Ne zaman istersen Roz.
- Foi um prazer, Roz.
Roz, Edmund Heather'i unutmasın diye elinden geleni yapıyor.
A mãe faz tudo para o prender a Heather.
Şu Roz pek akıllı.
A Roz é uma espertalhona.
Heather'e kalacak bütün miras Roz'a gidecek. Kız kokusunu bile almaz.
E tudo o que a Heather herdar vai direitinho para a Roz.
Orta Afrika'nın ıslak, tropik dağlarında yaşar. Bu dağlar öyle uzaktır ki, araştırmacı arkadaşımızın apandisi tuttuğunda Rwanda'da yaşayan Amerikalı arkadaşı Roz Carr olmasaydı, ölmüş olacaktı.
Ele habita montanhas tropicais da África Central... tão remotas, que o nosso investigador sofreu uma crise de apendicite... e teria morrido se não fosse Roz Carr, uma americana no Ruanda... que o levou para o hospital.
Bir sorunun olursa, Roz Carr ile temasa geç.
Não se esqueça. Se tiver problemas, procure Roz Carr.
Roz Carr'ı bul!
Ache Roz Carr!
- Roz Carr'ın evinde bulusuruz! Orada olacağım!
- Encontro-o na casa de Roz Carr!
İki gündür Roz Carr'a ulaşmaya çalışıyorum.
Há dois dias, tento encontar Roz Carr. Conhece Roz Carr?
- Kaçıncı hat Roz?
- Que linha, Rose?
- Roz. - Roz Kincaid.
- Roz Kincaid.
- Memnun oldum, Roz.
- Prazer em conhecê-la, Roz.
Bob, Los Angeles'dan.
Roz, Bob é de Los Angeles.
Roz, arayanları kontrol etmiyor musun?
Roz, não verificas as chamadas?
Roz, nereden buluyorsun bu adamları?
Roz, onde é que conheces esses tipos?
- Niles, Roz'u hatırlarsın.
- Oi, Niles. Lembras-te da Roz.
Bir sonraki dinleyicimiz kim Roz? Üçüncü hatta Hank var.
- Quem é o nosso próximo ouvinte?
Bir sonraki dinleyicimiz kim Roz?
Quem é o próximo ouvinte?
Roz, sen bu konularda deneyimlisin.
Ei, Roz, tu que tens dado aí umas voltas.
Marco'ya benzemeyen var mı? Yoksa Roz ümitsiz, sevgisiz bir kız kurusu olarak yaşamaya mı mahkum?
Existe alguém que não seja um Marco, ou está a Roz destinada a ter uma vida desgraçada, de solteirona?
Roz, hatta kim var?
Roz, quem temos em linha?
Teşekkürler Roz. - Merhaba Marco.
Obrigado, Roz.
- Bu kimin için?
Para quem é isso? - É para a Roz.
- Roz'a aldım. " Hileli Mikrofon.
" Um microfone fantástico.
Bonnie Weems'i eve benim götüreceğimi duyunca neden herkes gülmeye başlıyor?
Roz, podes dizer-me porque fica tudo histérico quando digo que vou levar a Bonnie Weems a casa?
- Mutlu Noeller.
- Roz...
Beni anlamaya çalış lütfen.
Tenta ver o meu lado, Roz.
- Evet, sırdaki kim Roz?
- Quem está a seguir, Roz? - Temos o Don na linha 5.
Bu çok özel bir davranış.
Isto é especial, Roz.
Ağlıyor musun Roz?
Tens estado a chorar, Roz?
Tamam Roz. Hatta kim var?
Roz, quem temos connosco?
Roz, bu su pompası da nedir?
Uh, o que é um cárter?
Aman Tanrım, Roz! Bir boynun var.
Oh, meu deus, you've got a neck!
Roz!
- Rose!
Bir sonraki dinleyicimiz kim Roz?
"Bravo, Marco"? - Quem é o próximo?
- Pekâlâ.
Olha, Roz, sei o que combinamos, mas não resisti.
- Roz.
Não era preciso.
Bunu yapmamalıydın Roz.
Não devias ter-te incomodado...
Özür dilerim.
Desculpa, Roz.
Roz.
Roz!
Zevkli bir kitap, rahat bir koltuk ve ses geçirmeyen bir oda. - Hayır biraz bekle Roz.
Roz, guarda-os.
Tanrım. Roz! O yüzyılımızın yenilikten en çok korkan..... kişilerinden.
Uma neo-fauvista proeminente e tu pô-la em espera!
Merhaba Roz. Demek sen geldin.
Oh, olá, Roz, és tu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]