Rubik Çeviri Portekizce
69 parallel translation
Üç gündür, boşluğa nesneler yolluyorum kağıttan uçak, Rubik küp, hatta T-Rex'imi.
Há três dias, que ando a enviar objectos para o vazio um avião de papel, Um Cubo, até mesmo o meu T-Rex.
Aa, bir Rubik kübü.
Um Cubo de Rubik!
Doğanın sihirli kübü.
"O clítoris : o cubo de Rubik da natureza."
Monopol, GameCube, Rubik'in kübü, küplü hiçbir şey oynamam.
Não jogo Monopólio, GameCube, Rubik, não jogo com cubos.
İnsanlar Rubik'in küplerini çözebilmek için değişik stratejiler bulurlar.
Pessoas que partilham estratégias para resolver cubos mágicos.
Bu bir Rubik kübü değil.
Não é... um Cubo Mágico.
Çıldırtan küp. Atari 2600.
" O cubo do Rubik, Atari 2600,
Sendeyse Rubik kompleksi var.
Tu tens o complexo de Rubik.
Şimdi, ekonominin kontrolü ve mal varlığımızın düzenli olarak soyulması bankerlerin elinde tuttuğu Rubik küpünün sadece bir yüzü.
Agora, o controlo da economia e o perpétuo roubo de riqueza è apenas um lado do cubo de Rubik que os banqueiros seguram nas mãos.
Hala Rubik Kübü nasıl çözeceğimi bulmuş değilim.
Quer dizer, continuo a não encontrar solução para resolver o Cubo Mágico.
Rubik küp.
É um cubo mágico.
Rubik Küpü.
O Cubo de Rubik.
Pekala, neymiş bu Rubik Küpü?
O que é esse Cubo de Rubik?
Şimdi beni şu Rubik Küpü'ne götür.
Agora, leva-me a esse Cubo de Rubik.
Rubik küpü.
É o cubo de Rubik.
Bir zeka küpü.
É um cubo de Rubik.
Zeka küpünü bilmiyor musun?
Não sabes o que é o cubo de Rubik?
Invader hala Paris'te yaşıyor. Atılmış rubik küplerinden sanat eseri çıkarıyor.
Invader continua a viver e a trabalhar em Paris, criando arte, a partir de velhos cubos Rubik.
Seni küçük parçalara ayırıp bir daha hiç dokunmayacağım bir zeka küpü yapacağım!
Vou cortar-te em pedacinhos e transformar-te num cubo de Rubik que nunca irei resolver!
- Elinde Rubik Küpü varken göreceksin.
- Devias vê-lo com um cubo de Rubik.
James sen daha bir rubik küpü çözemeden kırık bir cep saatini baştan yapabilir ve müthiş org çalar.
O James consegue arranjar um relógio estragado mais rápido que conseguires resolver um cubo de Rubik. E toca piano.
Ayrıca kararlılığı sayesinde Rubik Küpü'nü çözmeyi başardı.
E com a sua determinação, ele... resolveu o cubo de Rubik.
Biliyorum anlamsız geliyor, ama bir gün anlam kazanacak.
Mentalidade quadrada de Rubik, eu sei, mas um dia fará sentido.
Rubik küpü?
Cubo de Rubik?
Tamamen çözülmüş, kırmızı tarafı üste gelen bir Rubik Küpü de olabilir.
Pode ser um cubo mágico acabado com o lado vermelho virado para cima.
Beyaz Rubik küplerine falan benziyorlar.
- Parecem-me cubos de Rubik ou assim.
Rubik küpü değil bence.
- Não acho que sejam isso.
Şu dev küp ne işe yarıyor?
O que é que está a acontecer com o cubo gigante de Rubik?
Hatırlıyorum da Ellie 12 taraflı oyun küpünü çözdüğünde ben kutusundan yeni çıkartabilmiştim.
E uma das minhas mais antigas memórias da minha irmã foi quando ela resolveu o Cubo de Rubik de 12 lados ainda antes de eu tirar o meu da caixa.
Rubik küpün orada icat edildiğini hiç bilmiyordum mesela.
Eu, por exemplo, não fazia ideia que o Cubo de Rubik tinha sido inventado lá.
Direnen bir sabır küpünü çözmeye çalışmak gibi.
É como resolver um cubo de Rubik que dá luta.
- Arka taraftaki oyun küpü hangisi?
- Qual é o Cubo de Rubik lá atrás? - Este aqui.
# Rubik küpünle oyna #
Brinca com o teu Cubo-mágico
Belki nedeni her seferinde seni çıplak gördüğümde tek düşündüğüm, tuvalete oturmuş zekâ küpüyle oynamandır!
E talvez seja por cada vez que te vejo nua, a única coisa em que consigo pensar é, tu sentada na sanita, a brincares com o cubo Rubik!
Bir 19.yy. zeka kübü hayal et sadece bir dörtgen yerine yatay bir silindir ve renkleri eşleştirmek yerine, kelimeler üretiyorsun.
Uh, imaginem o cubo de Rubik do século 19, que em vez de ser quadrado, é um cilindro horizontal, e, em vez de correspondências de cores, estamos a criar palavras.
Başka bir Rubik küp.
Outra é cubos de Rubik.
Biz taksi şoföründen, onun tohumları biryere sakladığını ve yerini gizlice bir Rubik küpün içine yerleştirdiğini öğrendik.
Nós ficámos a saber das informações que ele escondeu algures e secretamente pôs as suas coordenadas num cubo Rubik num táxi.
Baban sana Rubik küpü vererek ipucunu bulmanı istedi.
O teu Pai quer que tu tenhas esse Rubik significa que sabes como encontrar as pistas.
Sırf aklıma gelenler : bulmacalar, pazar rostosu oymalarım Rubik küp, Rubik küre.
Assim de repente, questionários, trinchar o assado de Domingo, o cubo de Rubik, a esfera de Rubik.
Rubik yılan, ülkelerin bayrakları,... uzun araba sürüşleri, ünlü barajlar sadece siluetten köpek cinsi tahmin edebilmek?
A cobre de Rubik, bandeiras do mundo, conduzir no estrangeiro, barragens famosas identificar cães pela sua silhueta, entendes?
Rübik Küp gibi.
É como um cubo de Rubik.
Evet, en azından artık şu Rubik Küpünü çözmek için epeyce zamanım olacak.
Bem, pelo menos agora tenho muito tempo para resolver este cubo mágico.
Elimde beni tanıyabilmen için bir Rubik Küpü olacak.
Eu vou estar a resolver um Cubo de Rubik, assim pode-me identificar.
Mızmızlanma, yoksa zeka küpüne çeviririm.
Faço com que pareça um cubo de Rubik.
Pied Piper mouse pedleri, rubik küpleri koduğumun anten toplarından bahsediyorum.
Falo de tapetes de rato, puzzles, bolas de antenas da Pied Piper...
Rubik Küpünün çıldırmış sürümü.
É como resolver um Cubo Mágico, pedrado.
Rubik küpü gibi sürekli kayıyor ama onları izole edebilirsem o zaman belki...
Movem-se constantemente como um cubo de Rubik. - Se conseguir isolá-las...
Rubik Küpü
- O cubo mágico de Rubik!
Rubik Yılanı
- A cobra mágica de Rubik!
- Rubik Küpü gibi.
- Parece o cubo mágico.
- Üçgenler! Kütüphane'yi Rubik Küpü gibi üçgenlere ayıralım.
- Se triangularmos a Biblioteca, como um cubo mágico.