English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ R ] / Rummy

Rummy Çeviri Portekizce

57 parallel translation
PARMAK İZİ TÖRPÜLENİR VE GIN RUMMY
MANICURA DE IMPRESSÕES DIGITAIS E BÊBADOS DE GENEBRA
- Bittim!
- Rummy!
Dünyanın açık farkla en kötü kart oyuncusu. Atla haydi.
Acontece que é, sem a menor sombra de dúvida, o pior jogador de gin-rummy do mundo.
Cuma ve cumartesi işten kaytarıp iskambil ya da poker oynamak yerine ki çok mühim şeyler olduğunu düşünüyorum bence mıntıkada dolaşmaya çıkan birileri gidip kilise iyi bir muhitte mi yoksa kötü bir muhitte mi bakmalı rahiple görüşmeli.
Em vez de ficar de papo pro ar de sexta e sábado... jogando Gin Rummy ou Pôquer, que considero de suma importância... acho que alguém que se encontra nesta área... deveria ver se tal igreja se encontra numa boa vizinhança... ou num bairro miserável.
Şimdi cin remi oynarken ilk öğrenmen gereken şey, yere atılan kartlardan gerçekten işine yaramayanı almamaktır.
Num jogo de Gin Rummy nunca se tira uma carta do monte a menos que seja preciso.
İlerde şampiyon olacak bir çocuğa Ben Weinrib mı diyeceğiz yani?
Para ser campeão de gin rummy?
Oh, o mutlu. O oyunda benden 40 dolar aldı. Oh, o muhteşem!
Está feliz, levou-me 400 dólares num jogo de Gin rummy.
İskambili bitirmem gerekiyordu.
Tive de acabar de jogar "rummy".
F.B.I.'ın suç laboratuarını kurma sebebi bu... bu "Remi Cin ( iskambil oyunu )" tartışmalarının derinine inmek.
Foi para isso que o FBI criou o laboratório para esclarecer disputas de gin rummy.
Tamam, eggnog ve Bay Rummy de hazır.
Ok, tenho a gemada e o Mr. Baralho de cartas.
Hiç cin ve elli biri denedin mi?
Sabe jogar "gin rummy"?
Bazen oyun oynuyorduk. Bazen de Springfield'deki küçük bir radyo kanalında çalan 40 ve 50'li yıllara ait müzikler dinliyorduk.
Umas vezes jogando "gin rummy", outras ouvindo música, de uma pequena estação FM, de Springfield, que tocava os grandes sucessos dos anos'40 e'50.
Ben Coleman'a, cin ve elli birin nasıl oynandığını öğretiyorum.
Estou a ensinar o Coleman a jogar "gin rummy"... - A ensinar-me?
Hâlâ gin rummy oynuyor musun?
Ainda jogas às cartas?
Saatlerce kâğıt oynayıp siyaset konuştuk.
Jogávamos gin rummy ou falávamos de política pela noite dentro.
Tıpkı bir kahraman kadar güçlü olacağım.
Perguntem ao W, Dick, Rummy. O medo vende.
Arkadaşlarıyla kağıt oynadı.
É a noite do gin rummy.
- Reminin nasıl oynandığını biliyor musun?
- Sim? - Sabesc como se joga "Gin Rummy"?
Bu el benim galiba.
Parece que fiz um Gin Rummy.
Remi!
Rummy.
- Sana bir şans daha vereceğim.
Estou a dar-lhe outra hipótese. Vamos jogar Gin Rummy.
- Ginrami mi? - Strip Ginmrami.
- Strip Gin Rummy.
Tek bir oyun görmedim Ginrami diye.
Não vi um só jogo de Gin Rummy.
- Pekala, şunları bulalım, Rummy. - Kesinlikle.
- Bem, vamos lá encontra-las, Rummy.
Bu savaşa yaz gelmeden başlamamız gerekiyor, Rummy.
Temos de começar esta guerra antes do verão, Rummy.
Her an hazır olmanı istiyorum, Rummy.
Quero que mantenhas isto em sigilio, Rummy.
Bu konuda Rummy ne diyor? Cambone...
O que diz o Rummy acerca disto?
Hâlâ gin rummy oynuyor musun?
Você ainda joga cartas?
Golf oynarım, bizim elemanlarla gin rummy oynarım.
Pratico golfe, jogo às cartas com os rapazes.
Her akşam Gin Rummy oynamak gibi bir alışkanlığımız vardı ve o her zaman hile yapardı!
Tínhamos o hábito de jogar gin rummy durante a tarde, e ele era batoteiro!
Rummy'nin kitabı dahiyane.
O livro do Rummy é genial.
Remi oynuyoruz.
- Estamos jogando Rummy.
Remi oynamayı bildiğimi sanmıyorum.
Não sei jogar Rummy.
Rummy'nin bana hâlâ bin dolar borcu var.
O Rummy ainda me deve 1000 dólares.
"Rummy ile poker oynadım ben." Buna ne oldu peki?
O que aconteceu à história do "Já joguei póquer com o Rummy"?
- Gin rummy?
- Gin rummy?
Evet, evet, birkaç tur Twister, biraz iskambil oyunu ve uçarız.
Sim, sim, algumas rondas de Twister, um par de jogos de Gin Rummy e estamos longe.
Gin rummy?
Buraco?
- Ne mi? Gim Rummy Dünya Şampiyonası'na gider gibi giyinmişsin.
Mas, vestes-te como se estivesses, a caminho de um campeonato muito chato.
Hey, garip oğlan.
Ei, Rummy.
Ne yapacağını anlatmıştım, unuttun mu garip oğlan?
Eu ensinei-te. Lembras-te, Rummy?
Herkes bana karşı geldiğini görüyor, garip oğlan.
Todos conseguem ver-te a desafiar-me, Rummy.
Ben yedi yaşımdayken, bana remi oynamayı öğretmişti.
Quando tinha sete anos, ele ensinou-me a jogar gin rummy.
Biraz remi oynamak istiyorum.
Quero jogar rummy.
Ginrami oynayacağız.
- Gin Rummy?
Sen ne diyorsun, Rummy?
O que dizes, Rummy?
Savaş başladığından beri şekeri bıraktım, Rummy.
Deixei de comer doces desde o inicio da guerra, Rummy.
Rummy diye bir oyun.
Estamos a jogar rummy.
Ellibir'e benzer.
Gin rummy.
- Frank Raimi?
- Frank Rummy?
Gin Rummy.
Combinação perfeita.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]