Runik Çeviri Portekizce
32 parallel translation
Hem modern Alman alfabesi hem de runik alfabeyle yazılmıştı. Wiligut'un, Almanya'nın pagan geçmişindeki ayinleri ve antik törenleri yeniden keşfetmek için güçlerini kullandığından bahsediyordu.
Escrito em rúnico e em alemão moderno, sugere que Wiligut acreditava estar a usar os seus poderes para redescobrir os antigos ritos e rituais do passado pagão germânico.
Efsaneye göre Wiligut'un kullandığı runik alfabe insanlığa İskandinav mitolojisindeki baş tanrı Odin tarafından verilmişti.
De acordo com a lenda nórdica, o alfabeto rúnico usado por Wiligut foi oferecido à Humanidade por Odin, o deus supremo na mitologia nórdica.
Runik mi?
Runas?
Eğer runik yazı rehberim olsaydı, yanlış rafa koymuş olmalıyım.
Se eu fosse um guia de tradução de runas, eu estaria... -... numa prateleira errada. - A falar contigo própria, Fred?
Wiligut, hevesli bir runik yazı araştırmacısıdır.
Wiligut é um ávido estudioso de Runes.
Runik yazıların sadece bir yazı oldukları değil, aynı zamanda onların gerçekten sihirli bir güce sahip oldukları düşünülüyordu.
Os Runes, não foram apenas supostos para serem um escrito, era suposto que eles, de facto, teriam poderes mágicos.
Halk tarafından nadir olarak görülen bu sandalye, runik sembollerle bezelidir. Kimileri, bunun Himmler'in kendisine bir taht olarak dizayn edildiğini söyler.
Raramente vista pelo público, esta cadeira rúnico é decorada com símbolos, alguns dizem que foi concebida por Himmler como um trono para si próprio.
Bunlar eski runik yazılar!
São runas antigas!
Runik yazılardan çok daha fazla sır olduğu görünüyor.
E me pareceu um pouco mais secreta que simples runas.
Runik yazıları okudum!
Eu li as runas!
Bu sembol runik alfabesinden.
- O símbolo é rúnico.
Runik semboller.
Símbolos rúnicos.
Bir İskandinav runik yazılı taş.
Uma pedra runa nórdica.
Runik mi?
Uma runa?
Kemiksiz buradan iki gün uzaklıktaki ormanın sınır tarafında runik bir taş olduğunu söylüyor. Batıdaki dağların eteklerinde.
O Desossado diz que há uma pedra rúnica a dois dias daqui, à entrada de uma floresta no sopé das montanhas do oeste.
Runik taş bu.
Uma pedra rúnica.
Şimdi, bu Runik yazılara bakarak bir "Vahşi Savaşçı" asasının parçasına baktığımı söyleyebilirim.
Bem, com base nestas runas, diria que é uma parte do bastão de um Berserker.
Kendi runik yazıları dışında, ne okur ne de yazarlar.
Eles não conseguem ler nem escrever, excepto pelas suas runas esculpidas.
Onu okuyan kişi runik yazısı çevirmeni... bu laneti alacak.
"Aquele que esta tradução ler a condenação do inferno vai ter."
Sanırım bunlar antik runik yazılar.
Acho que em antigas runas de Futhark.
- Şu parşömendeki yazılar runik alfabeden.
- O quê? Este pergaminho... está escrito em runas, é uma profecia.
Ne yazıyor? Bu runik harf, bir meleğin işareti.
Esta runa é a marca de um anjo.
Banka müdürü Anton Runik nerede?
Onde está o gerente Anton Rurik?
Yolların runik alfabesi, dostlarım. Yargıç onlardır.
As Runas das Estradas, meus amigos, são os juízes.
Özel karanlık bir nesne arıyorum runik işaretleri olan, küçük bronz bir madalyon.
Procuro um Objecto Negro em particular. Um medalhão pequeno, de bronze, com marcas rúnicas.
- Runik yazıları mı diyorsun?
Referes-te às runas?
- Zaten yıkıntı değil, "runik" dedim.
Não disse ruínas, disse "runas".
- Runik yazı.
São runas.
Ama runik semboller şeklinde büyüyorsa, işin içinde bilinçli bir hareket var demektir.
Se crescem em símbolos rúnicos, significa que tem consciência.
- Kapı runik harfleriyle açılabilir.
Uma runa usada para abrir o caminho. Tu...
- Sen runik alfabesini biliyorsun.
sabes sobre runas.
- Sanırım runik alfabesini biliyorsun.
Parece que conheces as runas.