English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ R ] / Runyon

Runyon Çeviri Portekizce

67 parallel translation
Baştan sona Damon Runyon.
Fi-lo um puro Damon Runyon do princípio ao fim.
Ve halen de en iyisiyim. Runyon ile iyi ilişkilerim var.
Dou-me excelentemente com o Runyon.
Shelly Runyon'ı geri çağırmanı... ve bu işleri yerine koymanı istiyorum!
Que ligasses ao Shelly Runyon e que resolvesses a questão.
Runyon ile çalışmaya başladık ve Runyon bir sorun oldu.
Temos de começar a manobrar o Runyon. Ele vai ser um problema.
Runyon, bunu öneriyor ve bu konuda ilerliyor.
Segundo os boatos, a Câmara de Representantes dará o parecer nesta matéria.
Runton, bunu kazanmak için öok çabalıyor. Evet, sanırım öyle.
O Runyon deve ter pressionado para ser a sua comissão a decidir.
Ama biliyorsunuz ki efendim... Sheldon Runyon ve Jack Hathaway yıllardan beri arkadaşlar.... ve Runyon bunun üzerine silahlarını konuşturabilir.
Sheldon Runyon e Jack Hathaway são amigos de longa data e o Runyon vai atirar-se a mim de armas carregadas, eu sei que vai.
Senatör, atom bombasını kontrol edebildikten sonra... neden Runyon'un silahından korkalım ki?
Senadora, porquê preocuparmo-nos com as armas de Sheldon Runyon quando eu controlo a bomba atómica?
Shelly Runyon's gösterisi burada.
Shelly Runyon dará cartas nesse orgão.
Mecli üyesi, Bay Runyon.
Sr. Runyon?
Meclis üyesi, senin girmemeni istiyor.
O Sr. Runyon quis dizer que não é preciso.
Runyon, bunu sana verdiğimi öğrenirse... beni ateşe atabilir.
Se o Runyon soubesse que fui eu, despedia-me.
Runyon'ın yanından ayrıldım, Anladın mı? Ve düşündüğünde.... belki bana senatör veya başka biriyle görüşme olanağı tanırsın.
Quero sair da equipa do Runyon e lembrei-me que talvez me pudesse pôr a trabalhar com a Senadora...
Pekala, bu Runyon veya ona... yakın olan birisidir. Aralarında, ufak bir inceleme var.
Pelos vistos, o Runyon ou alguém próximo dele tem levado a cabo uma investigação em busca de algo que nem sequer o FBI procurou.
Pekala, bunları, Bay Runyo için unutalım.
Temos de impedir que o Sr. Runyon possa tirar partido disto.
Shelly Runyon ile mi?
Com o Shelly Runyon?
Bayanlar ve baylar, benim adım, Sheldon B. Runyon
Sras. E Srs., sou Sheldon B. Runyon, do grande estado do Illinois.
Ama, Efendim, meclis üyesi Runyon tarafından yapılan suçlamalar... bugün daha da etkili bir şekilde olmaya başlamış.
As alegações sexuais foram tornadas muito públicas hoje pelo congressistas Runyon.
Bunlara hazırlıklıyız Bayan Runyon, durum evraklarımız birinci sınıf.
Estamos preparados para eles, Sra. Runyon. Os nossos balanços são excelentes.
"Bay Runyon, " 20 yıl evvel karınız Maggie bir kürtaj yaptırdı onun katil olduğunu mu düşünüyorsunuz? 1
" Sr. Runyon, há 20 anos a sua esposa Maggie abortou.
Sanırım hanımefendi zaten kürtaj konusundaki tutumunu açıkça belirtti. Oh, hadi ama Bay Runyon!
Parece-me que ficou clara a sua propensão para o aborto.
Runyon bugün Will'in eski karısından bahsetti... Will ile aramızda ilişki olduğunu iddia etti.
O Runyon interrogou hoje a ex-mulher do Will e ela afirmou que o Will e eu tínhamos tido um romance...
Runyon da bunları biliyor. Ama bütün dünyaya senin kalitesiz biri olduğunu düşündürmeyi başarıyor!
O Runyon sabe que você não cometeu perjúrio, mas pôs o mundo a pensar que você é uma personagem de novela rasca.
Shelly Runyon'a şah mat olacağıma ölürüm.
Eu prefiro morrer a deixar-me bater pelo Shelly Runyon.
Bay Runyon'da bir nüshası var, artık sende de var.
O Sr. Runyon tem uma cópia, agora a senhora tem outra.
Ne desem Bay Runyon, seni arka taraftan mı alsam?
Sr. Runyon, prefere entrar pelas traseiras?
Söylentilere ne tepki veriyorsun? Bayan Hanson'un adını geri çektiğine dair mi?
Sr. Runyon, qual a sua reacção ao boato, de que a Sra. Hanson desistiu da vice-presidência?
Seninkileri aldığın yerden. Shelly Runyon'ın aldığı yerden.
Da mesma forma que você e que o Shelly Runyon.
Bir koşu... ve onlar da bir kadın vardı adı, Patty Lavameer.
Havia uma rapariga, que foi intimada pelo Runyon, a Patty Lavamere.
Bay Runyon'la... tanıştım. Üstümden geçebilirsiniz... bu bedenin üstünden yürüyebilirsiniz, ama Amerikan halkının isteklerinin üzerinden geçemezsiniz.
Sr. Runyon, pode virar-me as costas, virar as costas a este órgão, mas não pode virar as costas à vontade do povo americano.
Amerikalılar iyi insanlardır, düz insanlardır bay Runyon, ve sizi affedecekler ama unutmayacaklar.
Os americanos são um bom povo. São um bom povo, Sr. Runyon, e hão-de perdoar-lhe, mas não hão-de esquecer.
- Runyon'un korelilere sattığından emin misin?
Tem certeza que o Runyon vendeu-o aos coreanos?
Bayan Runyon sabah gelince onu bulmuş ve polisi aramış.
A Sra. Runyon encontrou-a de manhã e chamou a Polícia.
Bayan Runyon mı?
A Sra. Runyon?
Ölümünden sonra Vera Smith'in kâhyası... Bayan Runyon'ı dernek neden işe aldı?
Porque é que a Aliança contratou a Sra. Runyon, a governanta da Vera Smith, quando ela morreu?
Bayan Runyon'ı uzun yıllardır tanıyordum.
Conhecia a Sra. Runyon há muitos anos.
Runyon Yolu'nun sonunda iskeledeyim.
Estou no final de Runyon Road, no cais.
"Damon Runyon'un da yazdığı gibi o gerçekten de Külkedisi Adam."
"Como Damon Runyon já escreveu... ele é sem dúvida o Homem da Cinderela."
ÖIüm hakkında çok sempatiksiniz, bay...
Isso é cá uma grande compaixão pelo morto, senhor... - Runyon.
Damon Runyon. Küçük bir iş adamı için azıcık sempati nedir ki?
E que tal alguma compaixão pelo pequeno homem de negócios?
Bay Runyon, gidin ve kendinize bir kahve alın.
Sr. Runyon, vá beber um café.
Cesedi bulduğumuz yer.
- "Runyon's." - Foi onde encontrámos o cadáver.
Bay Runyon, sizin penalarından birini bir cesedin üzerinde bulduk.
Sr. Runyon, encontrámos uma das suas palhetas junto ao corpo.
Peki Runyon gitar mağazasında ne yapıIır?
É o que fazemos aqui na loja de guitarras Runyon's.
Bay Runyon, siz sadece bu gitarlardan bir şey çıkmaması için dua edin. kurbanla karşılaşabilir ya da bir gün pişmanlık hissedebilirsiniz.
Sr. Runyon, é melhor esperar que não haja nada nestas guitarras que o ligue à vítima, ou um dia vai parecer pouco.
Bize bak Runyon.
"Olha para nós, Runyon."
Pekala Runyon, vermen gereken zor bir karar var.
"Runyon, deve tomar uma decisão."
Runyon Canyon'da yarın sabaha ne dersin?
Que tal amanhã de manhã na pista de corridas?
Neden Runyon sorun oldu?
- Porquê?
Runyon.
- Runyon.
Runyon.
Damon Runyon.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]