Salazar Çeviri Portekizce
506 parallel translation
- Annem bir Salazar idi.
- A minha mãe era uma Salazar.
- Ben Peder Salazar.
- Sou o padre Salazar.
Mussolini, Hitler, Cellezar.
Mussolini, Hitler, Salazar...
Salazar, Halkla İlişkiler.
Salazar, Relações Públicas.
Bir dahaki sefer beni Salazar'la tanıştıracaksın, değil mi?
E da próxima, apresentas-me o Salazar, está bem?
Salazar dedi ki eğer Joyce Crisp'in karısı ise, bize paradan haberdar etmesi lazım... yoksa polis korunması ona sağlanmayacak.
Se a Joyce é a mulher dele, tem que nos dar o dinheiro ou a polícia não a protege.
Ne zamandır, Bn.
- Há quanto tempo, Mrs. Salazar?
Salazar? Bir hafta.
Há uma semana.
Sizi kalmaya zorlayamam Bayan Salazar.
Não posso obrigá-la a ficar, Sra. Salazar.
Lydia? Bayan Salazar'ı tecrit odasına almalıyız.
Temos de pôr Mrs. Salazar num quarto isolado.
Bn. Salazar, verem testi sonuçlarınız pozitif.
Sra. Salazar, os testes da tuberculose deram positivo.
Hayır, bugün Bn. Salazar.
- Não, hoje, Sra. Salazar.
Anita Salazar nerede?
- A Anita Salazar? - Fugiu.
Bayan Salazar.
Sra. Salazar.
Sanat vakfim Salazar sergisinin açılışını yapacak.
A minha fundação de arte acolhe a abertura da instalação do Salazar.
Salazar?
Salazar?
- Salazar. Sanatçı olan.
Este é Salazar, o artista.
- Onun yaptığı heykel mi var arka bahçede? - Evet.
Têm uma obra do Salazar no quintal?
Finkelstein. Eğer Salazar'la ilgili tamamen rahatsan neden bizimle birlikte açılışa gelmiyorsun?
Sabe, Finkelstein, se está tão descansado acerca desse tal Salazar porque não vem à abertura?
Slazar. Senin büyük hayranınım.
Salazar, sou uma grande admiradora sua.
Salazar tatlım. Bakıyorum da ailemle tanışmışsın.
Salazar, querido, vejo que já conheceu a minha família.
Salazar gibi bir adamla nasıl aşık atabilirim.
Como posso competir contra alguém como o Salazar?
Salazar'ı otobüse binmeye ikna etmeye çalışıyordum. - Ama o konisiyle beraber kalmayı tercih etti.
Tentava convencer o Salazar a entrar no autocarro mas ele quer afogar-se com o cone dele.
Pico Salazar, Metro Lokantası'nda.
- Boyce. - O Pico Salazar está no Café Metro.
- Salazar mı?
- O Salazar? Quem fala?
Figgis ve Boyce telsizde Salazar'ı yakalamaya geldiklerini söylemişler. Pico Salazar mı?
Eles tinham sido informados por rádio que deviam vir cá apreender o Pico Salazar.
Salazar üç ay önce federal gözetimdeyken kaçmış.
O Salazar escapou da prisão federal há três meses atrás.
Bir telefon mesajı Salazar'ın bu akşam burada olacağını söylemiş.
Foram informados através de um telefonema que o Salazar ia cá estar hoje.
Heather Blayne Salazar.
Heather Blayne Salazar.
Bay John Philip McFarland ve Bayan Rosario Inez Consuela Yolanda Salazar'ın kutsal evlilik bağıyla bağlanmalarına tanıklık için geldik.
John Phillip McFarland, e esta mulher... Rosario Ynez Consuelo Yolanda Salazar. na comunhão do sagrado matrimónio.
Lanet olsun sana, Salazar.
Maldito sejas, Salazar.
Lanet olsun, Salazar!
Maldito sejas, Salazar!
- Hey, bu General Salazar mıydı?
Hei, aquele era o General Salazar?
Ayrıca anladık ki... General Salazar'ın bir komşusunu da sen avlamışsın.
E também descobrimos... que limpaste um vizinho do General Salazar.
Salazar burada artık.
Está tudo bem. Bem. Sou o teu amigo Salazar.
Uyuşturucu ile Mücadele Güçleri komutanı, General Arturo Salazar : operasyonun amacının Tijuana bölgesi ve tüm Baja California... eyaletinde etkin biçimde uyuşturucu ticareti yapan... Obregon kardeşlerin kökünün kazınması oldugunu belirtti.
O chefe das forças anti-droga federais, General Arturo Salazar, disse na cidade do México... que a operação foi um golpe devastador para os irmãos Obregón... que assumidamente dominam o tráfico de narcóticos... na cidade de Tijuana e restante Estado da Baixa Califórnia.
General Salazar'ın ayrıca belirttigine göre otoriteler halen... geçen hafta estetik cerrahi ameliyatında öldügü söylenen Juarez Karteli lideri Porfirio Madrigal'ın ölümünü dogrulatmaya çalışıyorlar.
O General Salazar disse ainda que as autoridades estão a fazer horas extraordinárias... para confirmar que Porfírio Madrigal, cabecilha do rival cartel Juárez... morreu na semana passada devido a uma operação de cirurgia plástica. "
Salazar orda mıydı?
E Salazar? Também lá estava Salazar?
Bu şu anlama gelir : Salazar, Juarez için çalışıyor.
O Salazar está a trabalhar para o cartel de Juárez.
Bu yüzden Salazar kafayı Tijuana'yı temizlemeye taktı.
É a razão pela qual interessa tanto a Salazar limpar o cartel de Tijuana.
General Salazar.
O General Salazar.
Biliyorsun... Salazar ve Madrigal hakkında.
Tu sabes... sobre Salazar e Madrigal.
General Salazar tutuklandı.
O General Salazar foi preso.
Eger Manolo yaptıgını yapmasaydı... Salazar ve Madrigal'e erişemezlerdi.
Pois se o Manolo não tivesse feito o que fez... não tinham apanhado o Salazar nem o Madrigal.
Godric Gryffindor, Helga Hufflepuff Rowena Ravenclaw ve Salazar Slytherin.
Godric Gryffindor, Helga Hufflepuff, Rowena Ravenclaw e Salazar Slytherin.
Slytherin, Hogwarts'a alınan öğrenciler konusunda daha seçici olunmasını istiyordu.
Salazar Slytherin queria uma selecção mais rigorosa dos alunos de Hogwarts.
Salazar Slytherin bir Çatalağız'dı.
Salazar Slytherin era falante de serpentês.
Bu yüzden ardımda günce bıraktım. 1 6 yaşımdaki halimi sayfalarına yazacak böylece bir gün Salazar Slytherin'in asil görevini başka birinin tamamlamasına olanak sağlayacaktım.
Por isso, decidi deixar um diário conservando nas suas páginas a minha pessoa aos dezasseis anos para que, um dia, pudesse impelir outro a acabar a nobre tarefa de Salazar Slytherin.
Lord Voldemort'un gücü karşısında ne yapacağını görelim. Salazar Slytherin'in varisi, ünlü Harry Potter'a karşı.
Vamos lá contrapor o poder de Lord Voldemort, Herdeiro de Salazar Slytherin, ao famoso Harry Potter.
Bu insanlar, bilirsiniz, Buraya Angel Salazar'ı görmeye geliyorlar.
Estas pessoas, sabes, vieram cá para ver o Angel Salazar.
Muhtelemen buraya yola çıkmıştır.
O Salazar disse-me para te dizer.