Salman Çeviri Portekizce
176 parallel translation
Salman Rüşdü.
Salman Rushdie.
Salman Rüşdü.
O Salman Rushdie.
Kramer, bu arada bahsettiğin adamı gördüm.
Kramer, a propósito, vi o tal tipo no health club. Não é o Salman Rushdie.
- İşte Salman.
- Lá está o Salman.
- Kadın Sidra'ysa, Salman'la konuşuyor.
Se aquela é a Sidra, está a falar com o Salman.
- Bence o Salman değil.
Não acho que seja o Salman.
- Öğrenmem gerek. Salman'la konuşacağım.
Tenho de saber.
Bak aptal, öncelikle "salmon" değil, "salman".
Ó idiota! Para já é "Salman" e não "Salmon".
Salman Rushdie tipi bir şey yapalım.
Vamos fazer uma coisa tipo Salmon Rushdie.
Ailesi bir yere kök salmanın ne demek olduğunu biliyor.
A família dele sabe o que significa criar raízes.
Dangalak, serseri, pislik arkadaşlarını bizim üstümüze salman hiç hoş değil.
E não gostei nada de teres mandado, aqueles artolas, vadios, labrêgos para dispararem sobre mim e o meu amigo. Nós demos cabo deles.
Listemde Julia Roberts, Salmon Rushdie, Posh Spice bulunuyor.
Cuidei de Julia Roberts Salman Rushdie...
Romanların ne ölçüde otobiyografik, Salman?
Salman, que parte do seu trabalho é autobiográfiico?
YakIaşımIar.. ..
Para os mesmo inacessíveis como a Lorraine Kelly e o Salman Rushdie.
Salman Fard'ı arıyorum.
Estou à procura do Salman Fard.
Salman?
Salman?
- Salman, önerin var mı?
Salman, alguma ideia?
Sakinleş Salman.
Acalma-te, Salman.
Darrell, Salman ve ben, bir de kızarkadaşlarımız.
Darrell, Salman e eu, mais acompanhantes.
Üzgünüm.
Desculpa, Salman.
Salman haydi.
Hey, Salman, vamos. Vamos.
Tamam. Ben Salman'a projesinde yardım edeceğim, siz burada biraz beyin çalıştırın.
Ok, ok, eu ajudo o Salman no seu projecto e vocês pensem em ideias.
Merak etme, Salman üzerinde çalışıyor.
Não te preocupes. O Salman tratou disso. Certo Salmon?
- Bu taraftan Salman. - Çocuklar, plana uyun.
Por aqui, Salman Rapazes, continuem o plano.
- Devam et.
Continua, Salman.
Mühim değil.
Está descansado, Salman.
Dünya'yı değiştirmek istiyorsan, korku salman gerekir.
Tu queres mudar o mundo? Então dá algo aos poderes, que os assuste.
Sonra, bütün şehre haber salmanı istiyorum.
Depois quero que espalhes pelas ruas.
Şimdi buradan gideceğini... yanındaki üç genci de salmanızı söyledi.
Ele vai sair agora. Diz para nos deixar sair também.
Mervan Salman Tabiyeti : Tanımsız
Marwan Salman Nacionalidade... não definida
Gelin, Hamid Salman'ın kızı olmasaydı hiç önemli olmazdı. Biliyorsunuz Salman eski Suriyeli ve şartlı olarak tahliye edildi.
Não há problemas, excepto pelo fato de a noiva ser filha de Hammed Salman que é pro-Sírio, e está em liberdade condicional.
Buradan çıktığımda, tüm Hollywood'u üzerimize salmanı istemem.
Quando eu sair daqui, não quero nada de choros.
Sor ona.
- O que lhe digo, Dr. Salman?
Doktor, bu da var.
Dr. Salman, isto também.
Sepet salmanız gerekecek.
Vou precisar de uma cesta.
Başkan Amirev'i salmanızı istedik.
Exigimos que entregue o Presidente Amirev.
Öyleyse şunu söyle, baba. Erkek arkadaşımın adı Salman olsaydı aynı tepkiyi gösterecek miydin?
Então diz-me... pai : estarias tão zangado se o nome dele fosse Sauman?
Ben o sözcükleri dışarı salmanızı istiyorum.
Quero que deixais essa palavra sair.
Bence saçlarını salman gerekiyor, bebeğim.
Acho que você precisa deixar seu cabelo crescer, amor.
- Peki ya Salman?
- Bem, e que tal o Salman?
- Salman mı?
- O Salman?
Salman'ı arayıp, ona mesaj bırakacağım.
Vou ligar ao Salman e deixar-lhe uma mensagem.
Çok güzel Cameron, ama şu an Salman Amca'yla konuşuyorum. Tamam mı?
É bonita Cameron, mas eu agora estou a conversar com o tio Salman, está bem?
Salman, bak oraya git ve onlarla konuş.
Salman, vai até lá e fala com eles.
Ama adım Salman, Trout değil.
Mas é Salman, não Trout.
- Salmon? - Salman.
- Salmon ( = salmão )?
Salman Rushdie gibi.
- Salman. Como Salman Rushdie.
L0rraine KeIIy ve SaIman Rüştününki gibi oImaIı.
- Salman Rushdie?
Mona Salman Tabiyeti :
Nome...
Tanımsız
Mona Salman Nacionalidade : não definida
- Belki Salman gelip bir süreliğine sana yardım eder.
- Talvez ele pudesse ir até aí e ajudar por uns tempos.