English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ S ] / Samaritan

Samaritan Çeviri Portekizce

473 parallel translation
Kardeşim, sen gerçek bir Samaritan'sın.
Irmão, você é um verdadeiro samaritano.
İyi Samaritan sensin.
Tu é que és o bom samaritano.
S.S. Samaritan adıyla bilinen - bu gemi, dışarıdan zararsız, yaşlı, şişman bir bayan, -
O barco era o S. S. Samaritan... Chamavam-no assim... porque visto de fora parecia uma indefesa e obesa dama,
S.S. Samaritan'ın kumandanı, elleriyle, işte, işte bu elleriyle yedi alman subayını fırına fırlatan adamla!
O dono do S. S. Samaritan... cujas mãos - estas mesmas mãos - as mãos de Firmin... arremessaram sete oficiais alemães num forno incandescente.
İyi Samaritan! ( Antik Yahudiler. )
Ao bom Samaritano!
Abanoz Samaritan şimdi orada mı?
O samaritano de ébano já está?
Simon der ki... McClane ve Samaritan 72. caddede, Broadway'deki Metro istasyonuna gidecekler.
McClane e o samaritano vão à estação de metro da 72ºcom a Broadway.
McClane ve Samaritan.
McClane e o samaritano.
Samaritan.
- O samaritano.
Dumana maruz kaldığı için tedavi gören Ajan Mulder, Samaritan Hastanesi'nden sağlıklı şekilde taburcu edildi.
Após tratamento para a inalação de fumo o Agente Mulder teve alta do Hospital Samaritan em boas condições.
- Good Samaritan.
- Hospital Samaritano.
Sanırım en güzeli Isa'nın Samaritan'ı kurtardığı.
Eu suponho quando ele salvou... quando o Jesus salvou o Samaritano.
Hayır, o Samaritan'ın bir başkasına yardım edişine dair İsa'nın anlattığı bir hikaye.
Não, isso é uma história que Jesus conta... acerca do Samaritano que ajuda outra pessoa.
Bir Samaritan'lı kadın biraz su doldurmaya geldi.
Uma mulher Samaritana veio recolher alguma água.
Sen bir Musevi'sin, ve ben bir Samaritan'lıyım.
És um Judeu, e eu sou uma Samaritana.
Museviler Samaritan'lıların kullandığı aynı bardağı kullanmazlardı.
Os Judeus não vão usar os mesmos copos e taças que os Samaritanos.
Benim Samaritan'lı atalarım bu dağlarda Tanrı'yla tanıştı ama siz Museviler Tanrı'yla buluşacağımız yerin Kudüs olduğunu söylüyorsunuz.
Os meus antepassados Samaritanos adoravam a Deus nesta montanha... mas vós, Judeus, dizem que Jerusalém é o local onde O devemos adorar.
Siz Samaritan'lılar gerçekten kiminle buluştuğunuzu bilmiyorsunuz.
Vocês, os Samaritanos, não sabem quem realmente adoram...
Bu kasabadaki çoğu Samaritan'lılar İsa'yı kınadılar çünkü kadın dedi ki, "Bana yaptığım her şeyi söyledi."
Muitos dos Samaritanos daquela cidade acreditaram em Jesus. porque a mulher disse, "Ele disse-me tudo o que alguma vez fiz."
Bu yüzden Samaritan'lılar ona geldiler onlarla kalması için Ona yalvardılar ve İsa orada iki gün kaldı.
Então quando os Samaritanos foram ter com ele... imploraram-lhe que ficasse com eles... e Jesus ficou lá dois dias.
Samaritan'lı olduğunuzu ve içinizde şeytan olduğunuzu söylemekte haklı mıydık? Benim şeytanım yok.
Não estamos certos ao dizer que és um Samaritano... e tens o demónio dentro de ti?
- Michelle, Ben Good Samaritan hastanesinden Dr. Landser.
- Aqui fala o Dr. Linzer.
Good Samaritan Hastanesindeki ameliyat odalarının görüntülerine giriş iznimizin olup olmadığını biliyor musun?
Recebemos info OR do Bom Samaritano?
Samaritan'ın telefonlarına bakmayacak mısın?
Não estás a tomar conta dos telefones na linha contra o suicídio?
Lütfen Good Samaritan Hastanesini arayın.
Por favor, ligue para o Hospital Good Samaritan.
"Samaritan".
nós somos das "Ilhas Samaritanas".
Camilla Good Samaritan Hastanesi'nde.
A Camilla está no Good Samaritan.
Cesetler Good Samaritan'da.
Certo. Os corpos estão no Good Samaritan.
Aile kızlarının yanında olmak için Good Samaritan'a gidiyor.
A família está a caminho em direcção ao Bom Samaritano para ficar com a filha.
"Yeni Luxus Samaritan'a teslim olun."
Rendam-se ao novo Luxus Samaritano
Kimsesizlere yemek götürmek üzere Midnight Samaritan için çalışan bir şoför kılığına girdi.
Faz de motorista para os Samaritanos da Meia Noite, a entregar comida aos sem-abrigo.
Belki şansın vardır. Bakarsın iyi bir Samaritan doğru yerde ve doğru zamanda olur.
Talvez tenha sorte e haja um bom samaritano que esteja no sítio certo, à hora certa!
Etrafındakilerin birçoğu,... onunla konuşmaya çalışıyordu. Senatör Kennedy'nin bu sırada kendisinde olduğu,... ancak bir şey söyleyip söylemediğinin anlaşılamadığı bildirildi.
O Senador Kennedy está agora no Good Samaritan Hospital, em Los Angeles, vivo, pelo que sabemos, com o seu coração a bater...
Senatör Kennedy şu an Los Angeles'taki Good Samaritan Hastanesi'ne götürüldü ve hâlâ kalbi atıyor.
Luís Perat Ripadas e sincronizadas por :
Samaritan.
Samaritano.
Samaritan dedikleri şey üzerinde.
- Uma coisa de nome Samaritano?
- Duruma uyuyor. Samaritanı daha önce duymuştum.
Eu sabia que já conhecia o Samaritano.
Arthur, tam olarak Samaritan neydi?
Arthur, o que era o Samaritano?
- Samaritan gerçekten muazzam bir proje.
O Samaritano é um projecto extraordinário.
- Samaritan devrimsel.
O Samaritano é revolucionário.
Samaritan gerçek bir yapay zeka.
O Samaritano é a verdadeira inteligência artificial.
Samaritan, nerede?
O Samaritano... Onde está agora?
Samaritan'ı kullanıma hazır hale getirmeye.
De fazer o Samaritano funcionar.
Samaritan için 25 Şubat 2005'te geldiler.
Encerraram o Samaritano em 25 de Fevereiro de 2005.
En büyük başarısının yeri, Samaritan'ın.
A localização do seu maior feito, o Samaritano.
Samaritan yok edildi.
O Samar... não. O Samaritano foi destruído.
Yapılan tüm müdahalelere rağmen üç çocuk babasının kurtarılamadığı hastane tarafından açıklandı.
Mas, apesar dos esforços heróicos, o marido e pai de três filhos foi dado como morto à entrada do Good Samaritan Hospital.
Arthur'un bozuk oyuncağını elde edeceğimi sanıyordum, Samaritan'ı, ama sen Harold kim olduğunu, bizim için neler yaptığını biliyorum.
Pensei que tinhas o brinquedo avariado do Arthur, Samaritano. Mas tu, Harold.
Eminim arkadaşın eninde sonunda Samaritan'ın yerini söyleyecek.
Aposto que o teu amigo vai dar-me o Samaritano.
Samaritan mı?
Samaritano?
Samaritan yıllar önce yok edildi.
O Samaritano foi destruído há anos.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]