Sebastian Çeviri Portekizce
1,884 parallel translation
Sebastian, Tristan a ilk yılında ne oldu?
Sebasthian? Que aconteceu ao Tristan este ano?
Bu gün Sebastian'ı kampüste gördüm.
Sim Vi o Sebasthian no Campus
Sebastian insanlar üzerinde bu etkiye sahiptir.
Sebasthian tem esse efeito nas pessoas
Sebastian nerede?
Onde está o Sebasthian?
Sanırım onu Sebastian ile gördüm. - lanet olsun O burada ne yapıyor?
Penso que a vi com o Sebasthian
Sebastian Cole olarak da bilinir.
Também conhecido como Sebastian Cole
Sebastian Cole u öldürmek için yardımına ihtiyacım var.
Preciso que me ajudes a matar Sebasthian Cole
Sebastian nerede?
Onde está Sebasthian?
Sebastian ve Meat, bu Derek.
Sebastian e carne, isto é Derek.
Derek, Sebastian... Meat.
Derek, Sebastian, carne.
- Sebastian.
- Sebastião.
Sebastian, sen olmasan ne yapardım?
Sebastião, o que é que eu faria sem ti?
Bu kadar yeter, Sebastian, Marina.
É tudo, Sebastião, Marina.
Bugün o küçük kıskaçlı Sebastian'ı duymalıydın : "Geciktin."
Devias ter ouvido aquele fruto do mar do Sebastião, hoje. "Estão atrasadas."
Ah o Sebastian yok mu!
Aquele Sebastião!
Sebastian'ın işini bir kapsam
O cargo do Sebastião
Sebastian Kendini korusun
Sebastião Oh, tens de te acautelar
Sebastian'ın küçük bir hatası Küçük, minik bir ezik, ufak bir çatlak
Hei-de o vergar, de o derrubar De uma pequena falha achar
Sebastian'ın bir hata yapması gerek, değil mi?
O Sebastião pode vir a cometer um erro, não?
- Ama Sebastian...
- Mas Sebastião...
Sebastian!
Sebastião!
Sebastian?
Sebastião?
Sebastian.
Sebastião.
Belki de haklısın, Sebastian.
Talvez tenhas razão, Sebastião.
- Çok yaşa, Sebastian!
- É assim mesmo, Sebastião!
- Seni seviyoruz, Sebastian.
- Adoro-te, Sebastião.
Marina, derhal Sebastian'ın görevlerini devralıyorsun.
Marina, vais assumir desde já as funções do Sebastião.
- Hadi, Sebastian.
- Anda, Sebastião.
Bak, Sebastian, müzik yoksa burası bizim evimiz olamaz.
Olha, Sebastião, sem a música, este lugar não é um lar.
Bana Sebastian'ı getirin!
Traz cá o Sebastião!
Sebastian da gitmiş.
O Sebastião também desapareceu.
Sebastian, doğru söyle.
Sebastião, sê sincero.
Sebastian'dan kurtulmak için ne gerekiyorsa!
O que for preciso para me livrar do Sebastião!
Sebastian, şunu duydun mu?
Sebastião, ouviste isto?
Sebastian nerede?
Onde está o Sebastião?
Gücün tadını aldım, Sebastian.
Já senti o sabor do poder, Sebastião.
- Sebastian'ın başı dertte.
- O Sebastião está em apuros!
- Sebastian!
- Sebastião!
Ben de Ariel'im. Snot, senin iki rolün var, hem Sebastian hem Flounder olacaksın.
E o Snot, fica com um papel duplo, faz de Sebastian e de Flounder.
1998'de... okul yıllığında İskoç müzik grubu Belle and Sebastian'dan... alıntı yapmıştı.
Para brincar, em 1998... Verão citou a letra de uma música da banda escocesa "Belle and Sebastian"... no seu livro de finalista.
Ama Sebastian... O öldü Bay Astolfi!
Mas o Sebastiano está morto, Sr. Astolfi!
Sebastian...
Sebastian...
Sebastian de Billiard.
Sebastian de Billiard.
Tanrım, Sebastian ismini vermedin, değil mi?
Céus, chamou-lhe Sebastian?
St. Sebastian'da görüşmem var.
Tenho uma reunião no hospital de St.
Onları teşhis bölümü açma konusunda konuşup ikna etmeye çalışacağım.
Sebastian. Quero convencê-los a criar um departamento de diagnóstico.
Tıraş oldu. Kravat takıyordu. St. Sebastian'da görüşmesi var.
Ele fez a barba, estava de gravata e tem uma reunião no St.
Eğer bir çift yeni ayakkabı alırsa eroin içmesine izin mi vereceğiz?
Sebastian. Se comprar sapatos novos, deixamo-lo fumar crack?
Yengeç Sebastian'ı maviye boyadım. Bu topluma kaldırılan bir orta parmak değilse ne olabilir bilmiyorum.
Se isto não é apontar o dedo do meio à sociedade, não sei o que é.
Sebastian Kane adındaki meteor ucubesi sana çok benzeyen biri tarafından ziyaret edildikten sonra ölü bulundu.
Parece que uma certa aberração do meteoro chamado Sebastian Kane morreu no hospital depois de receber uma visita de alguém que se parecia muito contigo.
Bak Brian.
Vê, Brian, pintei o caranguejo Sebastian de azul.