Shadowhunter Çeviri Portekizce
118 parallel translation
- Gölge Avcılık'ından bahsediyor.
Ele fala de uma cena de Shadowhunter.
Gölge Avcısı olduğunu bile bilmeyen kızın dediğine bakın.
Diz a miúda que não sabia que era uma Shadowhunter?
Jace onu hayatını kurtarabilmek için kullandı. - Jace onun Gölge Avcısı olduğunu anladı yani.
Então, o Jace sabia que era uma Shadowhunter?
- Tam bu kısımda içindeki Gölge Avcısı'nı ateşleyip asıl kaderini kabullenmen için moral konuşması mı yapmam gerekiyor?
- É esta a parte em que te motivo a usares a Shadowhunter que há em ti e a aceitares o teu verdadeiro destino?
Sonra peşine düşüp o bizi öldürmeden tarihin en tehlikeli Alçak Gölge Avcısı'nı öldürmeliyiz.
E seguir e matar o Shadowhunter renegado mais perigoso de sempre antes que ele nos mate a todos.
Tabii Gölge Avcısı arabanız falan yoksa.
A não ser que tenham um carro de Shadowhunter ou parecido.
Hayatını gerçekten de bir Gölge Avcısı için riske mi atacaksın?
Vais mesmo arriscar a tua vida por uma Shadowhunter?
- Gidip belalı bir Gölge Avcısı ol tamam mı?
Vai ser uma Shadowhunter durona, está bem?
- Bizden birisin.
És uma Shadowhunter.
Senin bir Gölge Avcısı olduğunu biliyor, bu yüzden de karşılık vermek istiyor.
Sabe que és uma Shadowhunter, portanto, quer reagir a ti.
Hiç Gölge Avcısı kanı tattın mı?
Já provaste sangue de Shadowhunter?
Üstünde o saçma sapan Gölge Avcısı mühürlerinden yok ama.
Mas sem as tretas das runas de Shadowhunter.
- Defol git Gölge Avcısı.
- Baza, Shadowhunter.
Anlaşılan bana daha çok Gölge Avcı'msı bir şey gerek.
Ao que parece, preciso de alguém mais Shadowhunter.
- clary, ben bir Gölge Avcısı'yım.
Portanto, obrigada. Clary, eu sou um Shadowhunter.
Belki de benden Gölge Avcısı olurmuş.
Talvez seja mesmo uma Shadowhunter.
Diğer herkes gibi sen de bir Gölge Avcısı'sın.
És uma Shadowhunter, como todos nós.
- O da bir Gölge Avcısı değil mi?
- Ela não é uma Shadowhunter?
Sadık bir Gölge Avcısı'ydı.
Ele era um Shadowhunter leal.
- O pis büyücü Pangborn'un saf Gölge Avcısı kanını lekelediğinde onu iğrenç bir şeye dönüştürdü.
Quando aquela feiticeira suja corrompeu o sangue puro de Shadowhunter do Pangborn, transformou-o numa abominação.
- En azından bir Gölge Avcısı gibi görünüyorsun.
Pelo menos pareces uma Shadowhunter.
O Gölge Avcısı ne teklif ederse etsin.
Não interessa o que o Shadowhunter oferece.
Mücevheri göster Gölge Avcısı.
Mostra-me a joia, Shadowhunter.
Gölge Avcısı Clary'i elinden geldiğince hazırla.
Shadowhunter, prepara a Clary o melhor que conseguires.
Belki de birkaç gün öncesine kadar Gölge Avcısı olmadığımdandır!
Talvez seja por só ser Shadowhunter há poucos dias!
Gölge Avcısı için ama.
Para um Shadowhunter.
Görünüşe göre Peri Halkı'na ilgi duyan tek Gölge Avcısı ben değilmişim.
Parece que não sou a única Shadowhunter que aprecia a companhia de Fadas.
- Bâkir Gölge Avcısı enerjisi var.
Energia virgem de Shadowhunter.
Gölge Avcısı enerjin lazımmış.
Ele precisa da tua energia poderosa de Shadowhunter ou algo assim.
Gölge Avcısı yeminine çok bağlıydı.
Ela levou a sério o juramento como Shadowhunter.
Tamam o zaman bana neden Gölge Avcısı olmaktan neden vazgeçtiğini anlat.
Então, porque é que ela deixou de ser Shadowhunter?
Bir Gölge Avcısı için ikisi de aynı şeydir, Isabelle.
É tudo igual para um Shadowhunter, Isabelle.
Melek Raziel Kupa'yı kullanıp ilk Gölge Avcıları'nı yarattıktan sonra Kupa'yı kullanıp yeni ordular yaratmayı yasaklamış.
Desde que o Anjo Raziel criou o primeiro Shadowhunter com a Taça, que é proibido voltar a usar a Taça para reconstruir as forças deles.
- Çünkü ben Gölge Avcısı'yım.
Porque sou um Shadowhunter.
Bir Gölge Avcısı'nın topuklu giyerken yapamayacağı şey yoktur.
Não há nada que um Shadowhunter não consiga fazer de saltos.
- Bir Gölge Avcısı davet etmezse tabii.
Só convidado por um Shadowhunter.
En son baktığımda Valentine bir Gölge Avcısı'ydı.
Da última vez que verifiquei, o Valentine é um Shadowhunter.
Jace eğer bir Gölge Avcısı olmak, ölü gibi yaşamak demekse olmak ister miyim, bilemiyorum.
Jace, se ser um Shadowhunter significa que não posso ter sentimentos, não sei bem se quero ser uma.
Saygı gören bir Gölge Avcısı'ndan kurt adama dönüşmek kolay değildi.
Não foi fácil passar de um respeitado Shadowhunter para um lobisomem.
Valentine Morgenstern'ın adına bir Gölge Avcısı'ndan önemli bilgiler aldığın için.
Solicitação de segredos de estado a um Shadowhunter em nome de Valentine Morgenstern.
Gölge Avcısı takibini kullananların seni bulmasını engeller.
Impede que te encontrem usando localização Shadowhunter.
Bir Gölge Avcısı ve kurt adam mı?
Uma Shadowhunter e um lobisomem?
Güçlü olduğumu ve gerçek bir Gölge Avcısı olduğumu sanıyordum.
Eu pensava que era forte. Que era uma Shadowhunter a sério.
Sen Gölge Avcısı'sın, o ise vampir.
Tu és uma Shadowhunter... e ele é um vampiro.
Sessiz Kardeşler'e ve özel Gölge Avcısı koruma ekibine karşı çıkacağız mı diyorsunuz?
Queres que enfrentemos os Irmãos Silenciosos e uma guarda de elite Shadowhunter?
Gölge Avcılığı hakkında hiçbir şey bilmediğin çok belli.
Sabes mesmo pouco sobre ser um Shadowhunter.
Ben bir vampirim sense Gölge Avcısı'sın.
Eu sou um vampiro... e tu és uma Shadowhunter.
Artık bir Gölge Avcısı'sın.
Agora és uma Shadowhunter.
Bu akşam birden fazla Gölge Avcısı tarafından hayrete düşürüldüm.
Esta noite, já fui surpreendido por mais do que um Shadowhunter.
Ama üstünde deney yapacak bir Gölge Avcısı bulmak pek sık olmaz.
Mas nem sempre se tem um Shadowhunter para fazer experiências.
Clary bir Gölge Avcısı.
A Clary é uma Shadowhunter.