Shooter Çeviri Portekizce
131 parallel translation
Merhaba Shooter.
Olá, Shooter.
Bu hayırlı vesile için kâğıt dağıtıcımız olarak Shooter'ı görevlendirmeyi teklif edecektim.
Posso sugerir que recorramos aos serviços do Shooter, nesta auspiciosa ocasião?
Evet, anlatmıştın Shooter.
Sim, já me contaste, Shooter.
Ben boş değilim Shooter.
Eu tenho um dom, Shooter.
Ders istemiyorum Shooter.
Não quero lições, Shooter.
Shooter'ın karısı gitmek istedi.
A mulher do Shooter queria ir.
Kızmak hoşuna gidiyor, değil mi Shooter?
Gostas de te enfurecer, não é, Shooter?
Sen ve Shooter evlisiniz.
Tu e o Shooter são casados.
Hayatının kalanını Shooter'la geçirmek hoşuna gider miydi acaba?
Gostarias de passar o resto da vida com o Shooter?
Ne bekliyoruz Shooter? Haydi.
Por que esperamos, Shooter?
Doğru mu Shooter?
Certo, Shooter?
İhtiyar Shooter.
Meu velho Shooter...
- İyi akşamlar Shooter.
- Boa noite, Shooter.
Ben Shooter.
Fala o Shooter.
- Bak Shooter... - Ona söz verdim.
- Shooter, eu tenho de...
Shooter söylesene şu senin delikanlı beni zora sokar mı?
Shooter... Diz-me... Esse teu jovem vai dar-me problemas?
- Shooter nerede?
- O Shooter?
O küçük hatun benim için bütün dünyadan daha değerli Shooter.
Para mim, essa rapariga é a coisa mais importante do mundo.
Acaba sence ihtimal nedir Shooter?
Quais achas que são as probabilidades, Shooter?
Lancey Howard yaşlandı Shooter.
O Lancey Howard é um homem velho.
Kid'e fazla yardım gerekmeyecek Shooter.
O Kid não irá precisar de muita ajuda.
Ben de üzgünüm Shooter çünkü bana başka seçenek bırakmıyorsun : Elimde senin borç kayıtların var.
Eu também, Shooter, pois não me deixas outra alternativa a não ser lembrar-te das promissórias que me deves.
Shooter'ın karısı Melba hakkında.
Que tal sobre a mulher do Shooter, a Melba?
Shooter birazdan gelir.
O Shooter não tarda.
Shooter'ın en eski ve en iyi dostu olduğunu söylemeye kalkma.
Não me digas que o Shooter é o teu melhor e mais velho amigo.
Shooter.
Shooter?
- Shooter'ı gördün mü?
- Viste o Shooter?
Sonra görüşürüz Shooter.
Até depois, Shooter.
Sadık dürüst Shooter.
O bom e honesto Shooter!
Yapmaz mısın Shooter?
Não é, Shooter?
- Kusura bakma geciktim Shooter.
- Desculpa o atraso, Shooter.
Kasadan bizzat çıkartırken gördüm. Shooter, Lady Fingers ve ben onları doğrudan buraya taşıdık.
Eu mesmo o vi tirá-los do cofre, e foram trazidos por mim, pelo Shooter e pela Lady Fingers.
Shooter papazı oyundan çekti.
O Shooter passou com um rei.
Shooter işini bilir.
Ele sabe o que faz.
Bilirsin Melba, orta yaşına ermiş Shooter gibi bir adamın hâlâ gelecek haftaki maaş güvencesinin olmaması beni tedirgin ediyor.
Melba, sempre me afligiu ver um homem como o Shooter chegar à meia-idade sem garantir o rendimento da próxima semana.
- Hemen geliyorum Shooter.
- Vou já, Shooter.
Senindir Shooter.
É teu, Shooter.
Dağıt Shooter.
Dá as cartas, Shooter.
- Senden Shooter.
- A ti, Shooter.
Ben bu oyunu kazanacağım Shooter.
Eu vou ganhar este jogo, Shooter.
Hâlâ Shooter'ı mı düşünüyorsun?
O Shooter ainda te preocupa?
Shooter onu uyandırmam için gönderdi.
... e o Shooter pediu-me para o acordar.
- Shooter'a söylediklerim geçerli.
- O que eu disse ao Shooter mantém-se.
Oyun başladığında yine ihtiyar Shooter dağıtacak.
O velho Shooter vai dar novamente, quando o jogo recomeçar.
Derdin nedir Shooter?
Que se passa contigo, Shooter?
Bunu bize söylemeliydin.
Devias ter dito, Shooter.
Başka sek isteyen var mı?
Mais alguém quer um "shooter"?
Limonlu tekila tatlım.
Um Shooter. Com lima, querido.
Diğeri Shooter McGavin, Kazanana para vericek bu yıl. Kız kim?
O outro é Shooter McGavin, o tipo que mais dinheiro ganhou este ano.
Baylar bayanlar, Shooter McGavin.
Senhoras e senhores, Shooter McGavin.
Halkla ilişkiler sorumlusu bayan! , Shooter McGavin'i gördünüzmü? - Hayır.
Menina Relações Públicas, viu o Shooter McGavin?