English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ S ] / Simple

Simple Çeviri Portekizce

72 parallel translation
Ernestina Simple.
Ernestina Simple.
Bay Vandergelder gelir gelmez, yer göstereceğiz, Bayan Simple.
Assim que o Sr. Vandergelder chegar,... sentá-la-emos, menina Simple.
Bayan Ernestina Simple tarafından bekleniyorum.
Uh, há uma menina Ernestina Simple que deve estar à espera.
Bay Vandergelder burada, Bayan Simple.
O Sr. Vandergelder está aqui, menina Simple.
- İyi akşamlar, Bayan Simple.
Oh, boa noite, Miss Simple.
Kalmamış, Bayan Simple.
Eles não as têm menina.
Yemeğinizi bitirmediniz, Bayan Simple.
Ir? Você nem sequer acabou de jantar.
Domuzum yok Bayan Simple, tavuklarım var ve onları, saçıp savurarak edinmedim.
Não tenho porcos, Miss Simple,... tenho frangos. E não os crio esbanjando dinheiro!
Birini hatırladım.
O que me faz lembrar, onde está a menina Simple?
Tunbridge Wells'teki ölü-sevici berber ve Simple Simon cinayetlerinde turtaya zehir katan ahmak.
O barbeiro necrófilo de "Tumbrage Wells". O envenenador tolo de "Os assassinatos de Simon".
Bir martı için en basit gerçek uçmaya hakkı olduğu gerçeğidir. Çünkü özgürlük onun doğasının bir parçasıdır.
O simple fato de que é certo para uma gaivota voar porque a liberdade é a essência de todo ser.
Sade Simon diyor ki, "Parmaklarını burnuna koy."
Simple Simon diz, "Ponham os dedos no nariz."
- Sus, ufaklık. - Sade Simon diyor ki, "Gülmek yok."
Simple Simon diz, "Ninguém pode rir."
Sade Simon diyor ki, "Oynamak zorunda değilsin."
Simple Simon diz, "Não é obrigado a jogar."
Sade Simon diyor ki : "Herkes gülsün."
Simple Simon diz, "Toda a gente ri."
Sade diyor ki, "Herkes gülsün."
Simple diz, "Toda a gente tem de rir."
I want life to be simple again.
Quero que a vida seja simples de novo.
Simple?
Simples?
What do you mean, simple?
O que queres dizer, simples?
That simple.
Assim simples.
Simon der ki... Panayıra giden pastacı adam...
Disse Simple Simon ao pasteleiro :
# And are you simple?
# Você é simples?
Your hard-on for smiting has prevented us from negotiating... what ought to be the relatively simple matter of catching or staying on a bus.
O teu jeito agressivo impediu-nos de negociar... uma coisa tão simples como apanhar um autocarro.
"Don't You Forget About Me" by Simple Minds
( "Don't You ( Forget About Me )" by Simple Minds )
Gözlerine "Kaderin basit bir cilvesi" ile bir ziyafet çek.
Delicie os seus olhos com os Simple Twist of Fate.
En basit konuşma sırasında konuşmaya çalışırken, kendimi duvarlara konuşuyor gibi hissettim.
Durante a mais simple das conversas quando tento falar, dá-me a impressão de que estou a falar com uma parede.
Bir buğday tohumu tek bir tohumdan başka hiç bir şey almaz ta ki toprağa düşene ve ölene kadar.
Um grão de trigo não é mais do que um simple grão... a não ser que seja largado no chão e morra.
Simple Plan klip çekimleri. 59. ve 9. Cadde New York.
Rodagem dos Simple Plan na 59ª Av. y 9ª, Nova IORQUE.
Okul mu yoksa Basit Plan video çekimleri mi?
Escola? Ou a rodagem dos Simple Plan?
Buradayım çünkü Simple Plan yeni bir klip çekiyor. Ben de gidip adamlarla buluşup onlara demo kasetimi vereceğim. Ve açılış gösterisini yapayı umuyorum.
Estou aqui porque um amigo está a rodar um vídeo de música e e vou fazer uma demonstração com que possivelmente estarei na abertura.
Yoksa basit planların biraz karmaşıklaştı mı Roxanne?
Os teus Simple Plan estão a tornar-se um pouco complicados, não?
- Simple Plan'in çekimine geç kalamam.
Porque é que a porta está fechada? Tenho que chegar à rodagem dos Simple Plan.
Bana Simple plan'in klip çekiminden bahsetmiştin ya...
Recordas-te da rodagem do vídeo dos Simple Plan que me contaste?
Simple Plan, süperdirler!
Simple Plan, rock duro.
Punk rock grubu Simple Plan'ın yeni klip çekimiminin yapıldığı yerden... şehir merkezinden canlı yayındayız.
Assim é como brilha, ao vivo aqui na cidade, os Simple Plan...
Çocuklar zıplamaya hazır olun! İşte Simple Plan!
Bem vindos, Simple Plan.
Simple Plan'in konser sonrası partisine gittiler.
Foram para a festa dos Simple Plan.
Hatta bu CD de.
Um disco dos Simple Plan.
Kalbimi yalın bir melodiye verdim.
I gave my heart to a simple chord
Real World. Simple Life, Punk'd...
Na Real, Simple Life, Punk'd.
- Altyazı : wrigoo Bu akşam Fox'ta : " Sade Hayat :
Hoje na Fox, temos Simple Life
Paris, müdürün arabasını yıkıyor.
Está a dar o Simple Life e a Paris está a lavar o carro do director.
"Baba öldükten sonra 8 Simple Rules'u devam ettirelim" acayipliğinde değil ama ona yakın.
Não estranha do tipo como-continuar agora-que-o-pai-morreu, mas quase.
Bu, Billie basit gerçek.
It's real simple, Billie.
Simple snatch and grab.
Era só tirar.
Listen, they're all simple till they're not.
É tudo simples até deixar de o ser.
Soyadı ne?
Simple, uh...
Simple...
Simple.
Bayan Simple nerede?
Menina Simple?
Keyfine bak hayatım.
" Come and sing the simple song of freedom
Survivor, The Simple Life...
"Survivor", "Simple Life", "Joe Millionaire", "Big Brother"..

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]