Sol tarafta Çeviri Portekizce
378 parallel translation
Sol tarafta mı?
Do lado esquerdo?
Sol tarafta küçük bir vadi var, sonunda da şelale var.
há um pequeno desfiladeiro à esquerda. No fim do desfiladeiro há uma queda de água.
Sol tarafta büyük demokrasi ve halk aşığı El Libre bulunuyor.
À esquerda... está o grande amante da democracia e do povo, El Libre.
- Sol tarafta.
- É para a esquerda.
Sol tarafta, çivinin hemen yanında.
À esquerda, no rebordo.
Sol tarafta olanlar çalışacak, Sağ taraftakiler ise...
Aqueles da esquerda irão trabalhar, quanto àqueles da direita...
Saklı tut. Fakat söyle bana, sapı sağ tarafında hafifçe çentikli mi ve bir çatlak sol tarafta boylu boyunca ilerliyor mu?
Mas diga-me, a coronha não está ligeiramente lascada, no lado direito e tem uma racha a todo o comprimento, no lado esquerdo?
Banyo nerede? Kapıdan çıkın, sağa dönün, holden geçip küçük merdivene gelin sağa dönün ve banyo sol tarafta.
Passe a porta e vire à direita, siga pelo corredor até às escadinhas, vire à direita, e a casa de banho é à esquerda.
Sol tarafta.
Do lado esquerdo.
Silahını sol tarafta mı taşıyordu?
Trazia a arma à esquerda?
Evet.. sol tarafta 45 lik taşıyordu.
Sim... uma 45 à esquerda.
Sol tarafta bir kanyon var.
Há um desfiladeiro à esquerda.
Sol tarafta sığ bir yer var.
Vamos! Mais à esquerda, que é pouco fundo.
Sol tarafta, akciğere giden damarda.
É na artéria pulmonar do lado esquerdo.
Sol tarafta ama eminim ki ilk yarışma olan düz çizgi üzerinde yürüme yarışmasında yerini bulacaktır.
e para a esquerda, mas em breve retomará a trajectória correcta... na primeira prova que consiste em caminhar sobre uma linha recta.
- Söyleyin sevgili İnes, yolda gelirken sol tarafta gördüğüm, bir bahçıvan kulübesi, öyle değil mi?
Diga-me, querida Inès... É um abrigo de jardineiro que eu vi quando entrei?
O, sol tarafta olan mı?
Estás a falar da miúda da esquerda?
Hemen sol tarafta.
À esquerda.
Ön kapı sol tarafta. Ama ayak sesleri sağdan gidiyor. Okulun içlerine doğru.
A porta da frente fica para a esquerda... os passos delas vão para a direita, para qualquer lado dentro da escola.
- Sol tarafta.
À esquerda.
Sol tarafta bir tane vardı.
Havia ai uns à esquerda.
Düşman sol tarafta.
Inimigo à esquerda.
Evet, hayır, sağ değil sol tarafta.
Sim, não, é na esquerda.
Burdan çıkarken kapıyı kilitlersiniz, sol tarafta yangın çıkışı var.
Quando chegar à porta destrancada, Vire à esquerda e vai encontrar a escada de incêndio.
Sol tarafta efendim.
Para a esquerda.
Horozun önünde, sol tarafta bir kol var.
Em frente desse cão da arma, do lado esquerdo, há uma patilha.
Bankayı sol tarafta göreceksiniz.
O banco está a surgir à vossa esquerda.
Uyuşturucu sağ tarafta, fahişeler sol tarafta.
Drogas para a direita, pegas para a esquerda.
Şuradan git, sola dön, uzak değil... sonra sağa, onu sol tarafta bulacaksın.
Vai por aí, vira á esquerda, logo a seguir, depois á direita e encontra-lo á esquerda.
Sol tarafta Bay Holmes.
Para a esquerda, Sr. Holmes.
Sol tarafta, kendisi dünyevi eşyalardan kurtuluyor.
À esquerda, aí está ele, renunciando aos bens materíais.
Arka kapıda öyle. Sol tarafta ise, polisler Roger'ı yakalanmıştı.
O Rogers foi apanhado deste lado da casa e a agitação reinava.
38 bedenler sol tarafta.
Os número 38 estão à esquerda.
Sol tarafta avcı uçakları var, ama yaklaşmıyorlar.
Caças nas 9 horas, mas longe.
Düşman, sol tarafta aşağıda.
Boche aproximando-se nas 9!
Yaklaştınız, sol tarafta ilk kapı.
Está. É o primeiro portão à esquerda.
Güneşli tarafta değil ve çok da konforlu değil.
Não exactamente do lado do sol... e não muito confortável.
Sol tarafı sıkı tutar, sağ tarafta da kabarık bir dalga bırakırız.
Apanhamo-lo do lado esquerdo e deixamo-lo aqui ondulado.
Her tarafta güneşler ve aylar var
Há sol e lua por todos os lados
Bak. Bu sol gözümde 21 dikiş var. 34 tane de sağ tarafta.
Levei 21 pontos por cima do olho esquerdo. 34 pontos neste olho.
Ön kapı sol tarafta.
A porta da frente fica para a esquerda.
" Ve diğer tarafta günbatımının vurduğu kumdan çizgiler
" E os raios de sol fazem brilhar carreiras de areia nas margens,
Dördüncü katta, sol tarafta.
Quarto andar, à esquerda.
- Diğer tarafta güneşin sıcaklığı.
- Do outro o resplendor do sol.
Yosun ağacın kuzeyinde oluyorsa, güneş yanlış tarafta ne arıyor?
Se o musgo cresce do lado norte da árvore, que diabo faz o sol no sítio errado?
Güneş yanlış tarafta mı?
O sol está no sítio errado?
- Güneş mi yanlış tarafta yani? Hey Jack.
O sol está no sítio errado?
Güneşin o tarafta doğması garip.
Pazu, é estranho. O Sol está a nascer daquele lado.
Sol tarafta pastırma.
Oh, presunto à esquerda.
Diğer bir deyişle eğer şu taraftan geldiysek ve sabahsa, güneş şu tarafta olur ama aslında, oradaysa ve hâlâ sabahsa biz yine o taraftan gelmiş olmalıyız ve eğer orası güneyse ve güneş gerçekten oradaysa o zaman öğleden sonradayız.
Ou seja... se viéssemos dessa direção e fosse de manhã... o sol ficaria ali. Mas se ele estiver ali e ainda for de manhã... nós viemos dessa direção. E se isso for o sul e o sol estiver ali... então é de tarde.
- Sol tarafta.
- À esquerda.