Stoner Çeviri Portekizce
172 parallel translation
Lancey bu Eric Stoner, Cincinnati Kid.
Lancey... ... este é o Eric Stoner, o Cincinnati Kid.
Öyle düşünmek büyük hata olurdu Bay Stoner.
Seria um erro pensar assim, Mr. Stoner.
Nathan Stoner'ı vurdular ve memurlarımdan birini öldürdüler.
Atingiram o Nathan Stoner e mataram um dos meus empregados.
Nathan Stoner az önce öldü.
O Nathan Stoner morreu.
Adı Maria Stoner, cellat bey.
Chama-se Maria Stoner, carrasco.
Ve bu da sonuncu Bayan Stoner.
Este é o último, Mrs. Stoner.
Bayan Stoner, çiftliğinizin elden çıkarılması konusunu konuşmamız akıllıca olurdu. - Elden çıkarmak mı?
Mrs. Stoner, devíamos discutir o futuro do seu rancho.
Bence kabiliyetinizi büyütüyorsunuz Bayan Stoner.
Está a sobrestimar as suas capacidades, Mrs. Stoner.
Güzel bir akşam, değil mi, Bayan Stoner?
Uma bela noite, näo é, Mrs. Stoner?
Savaş, Bayan Stoner.
Foi a guerra, Mrs. Stoner.
- Onu tanımıyordum ama kocanız için üzüldüm Bayan Stoner.
- Eu näo o conhecia mas lamento pelo seu marido, Mrs. Stoner.
Bayan Stoner.
Mrs. Stoner.
Stoner kadını ellerinde!
Eles têm a Stoner!
Stoner kadınını vurmayın.
Näo atinjam a Stoner.
Stoner çiftliğinde hazırlanacağız.
Equipamo-nos no Rancho Stoner.
Bayan Stoner, size ihtiyacımız kalmayana kadar bizimlesiniz.
Mrs. Stoner, vai ficar connosco até já näo precisarmos de si.
İyi misiniz Bayan Stoner?
Como está, Mrs. Stoner?
Başınıza gelenler için özür dilerim Bayan Stoner.
Desculpe o que aconteceu, Mrs. Stoner.
Bayan Stoner ben söyleyince eve gidecek. Ve sabaha eve gitmiyor Mace.
A Mrs. Stoner vai para casa quando eu disser e näo de manhä, Mace.
Kocanızla nasıl oldu da evlendiniz Bayan Stoner?
Como casou com o seu marido, Mrs. Stoner?
Göründüğü kadarıyla Bayan Stoner, yolunuz daha çok uzun.
E, ao que parece, Mrs. Stoner, ainda tem muito para percorrer.
Peşinde olduğu Bishop çetesi değil, Stoner kadını.
Já näo persegue o bando Bishop, mas a Mrs. Stoner.
Peki ya Bayan Stoner?
E a Mrs. Stoner?
Benim adım Helen Stoner.
Chamo-me Helen Stoner.
Lütfen devam edin, Bayan Stoner.
Continue, por favor...
Annem Bengal Topçu Taburu'nda görev yapan Binbaşı General Stoner'ın dul eşiydi, annemin ikinci evliliğini yaptığı zaman, ben 2 yaşındaydım ve kız kardeşim, Julia, benden 5 yaş büyüktü.
Era a jovem viúva do Major Stoner. Eu tinha apenas dois anos quando do segundo casamento da minha mãe. A minha irmã Julia era cinco anos mais velha do que eu.
Hayır anlatmadınız, Bayan Stoner.
Não, Miss Stoner.
Bayan Stoner'ın buraya gelmiş olduğunu biliyorum.
Eu sei que a Miss Stoner esteve aqui.
Bayan Stoner'ın da söylediği gibi onu Calcutta'da tanıdığını teyit etti ve şaşırtıcı bir gerçeği de ekledi.
Ele conheceu realmente o Roylott em Calcutá, Confirmou o que a rapariga disse e acrescentou um facto curioso.
Suçlayacakmış, fakat bayan Stoner yani Doktor'un üvey kızı sessiz kalması için kendi cebinden bir miktar para ödemiş.
Ia fazê-lo, mas a Miss Stoner, a jovem enteada do doutor, pagou-lhe do seu dinheiro para abafar o assunto.
Sevimli, Bayan Stoner elbette ki çok güzel bir bayan.
A Miss Stoner, claro. É admirável.
Ah, Bayan Stoner.
Ah, Miss Stoner...
Holmes, bu gece Bayan Stoner'ı buradan uzak tutmamız gerektiğini düşünmüyor musun?
Holmes... Não acha que deveríamos tirar a Miss Stoner daqui esta noite?
Bayan Stoner, size bir şey sorabilir miyim?
Miss Stoner, posso perguntar-lhe uma coisa?
Bayan Stoner, şimdi uyuduğunuz odaya gidip pencere panjurlarını sürgüleyebilir misiniz?
Miss Stoner, importa-se de entrar no quarto no qual dorme agora e trancar as portadas?
Sanırım bunlar senin ayak izlerin, benimkiler ve Bayan Stoner'a ait izler ve şu iz.
As suas pegadas, penso eu. E as minhas e as da Miss Stoner. E isto...
Bayan Stoner, izin verirseniz araştırmalarımıza Doktor Roylott'un odasında devam edelim.
Miss Stoner, com a sua autorização, continuaremos a investigação no quarto do Dr. Roylott.
Teşekkürler Bayan Stoner, yeterince gördük.
Obrigado, Miss Stoner. Já vi o suficiente.
Bayan Stoner, her hususta benim tavsiyelerimi kati şekilde uygulamanız çok önemli.
Miss Stoner... É muito importante que siga religiosamente os meus conselhos.
Şimdi Bayan Stoner, üvey babanız eve döndüğünde bir baş ağrısı bahanesi ile kendinizi odanıza kapatmalısınız.
Miss Stoner, quando o seu padrasto voltar, deverá recolher-se ao seu quarto sob pretexto de uma dor de cabeça.
Hatırlıyor musun, Bayan Stoner kız kardeşinin Doktor Roylott'un sigarasının kokusunu aldığını söylemişti?
Lembra-se de Miss Stoner dizer que a irmã sentia o cheiro do charuto do Dr. Roylott?
Özel Ajan Stoner.
Agente especial Stoner.
Şef Goodsall... Detektif Duquette, Stoner Plajı'nda Susan Toller'ın kanını ve dişlerini buldu.
Chefe Goodsall o detective Duquette encontrou os dentes e sangue de Susan Marie Toller perto da praia Stoner.
Erskine ile Stoner muhtemelen şu Sherry denen kızı iki gün önce yakalamışlardır.
Erskine e Stoner provavelmente apanharam a rapariga há 2 dias.
Stoner mantığına yabancı değilim.
E conheço a sua lógica.
Stoner Jeff. Gong'unu benden daha çok severdi.
Stoner Jeff, que gostava mais do seu bongo do que de mim.
Stoner...
Stoner...
Stoner Sacks mi?
Stoner Sacks?
Stoner Sacks.
Stoner Sacks.
Stoner Steve!
Olha o Steve Pedrado!
Stoner Steve!
Steve pedrado!