Strip Çeviri Portekizce
1,322 parallel translation
Sonra arama caddeden ankesörlü telefonla yapılmış.
Nada. A última chamada veio de um telefone público, da Strip.
Desert Inn Road'dan Sahara'ya kadar caddedeki tüm otellere gidin.
Vão a todos os hotéis da Strip, desde o Desert Inn Road até ao Sahara.
Hayır, hiç duymadım, ise de... bilirsin, yaptığı çalışmaya kabataslak bir bakarsak... Bu fikirler Critical Strip ( Kritik şerit ) üzerine olanlar... mükemmeller.
Não, nunca ouvi falar dele, embora... uma análise preliminar do seu trabalho... estas ideias sobre a Faixa Crítica são... são elegantes.
En azından içki alemleri ve striptiz klüpleri değil.
Pelo menos não anda na bebida nem em clubes de strip.
Striptiz kulübüne gittiği için mi?
- Porque ele foi a um clube de strip?
Striptiz kulübü gibi.
É como um clube de strip.
Mesela striptiz basketbol.
Que tal "strip basquete"?
Memleketinde striptiz kulübü kalmadı mı?
Não existem clubes de strip-tease em Whazistan?
Lauderbach bir oyun keşfetmişti. Hepimiz altımıza bebek bezi takıyor, striptiz kulübüne gidiyorduk. Kucak dansı yapılırken ilk kakasını yapan kazanıyordu.
O Lauderbach inventou o jogo em que tínhamos de ir a um clube de "strip", de fraldas, e o primeiro a cagar durante uma "lap dance" ganhava.
Kuzenin, yaşı küçük, striptiz yapıyor, ve servetli müşterilerle anlaşma yapıyor,
A sua prima, que eu imagino que seja menor, e que estava a fazer strip e a fazer negócios com pessoas ricas,
Sana beladan uzak dur dediğimde, bu striptiz klübünde küçük yaşla yakalanırken benim üyeliğimi kullanmaman da dahildi, hem de politik kampanyama hazırlanırken.
Sabes, quando te pedi pra ficares fora da confusão, eu pensei que isso incluiria, uh, ser preso como menor num clube de strip usando o meu título do clube, enquanto eu me estou a preparar para uma campanha política.
Kral, Strip Weathers emekli olmadan bir zafer daha kazanabilir mi?
Será que O Rei, Strip Weathers, tem hoje a última vitória antes de se retirar?
Ve şu strip voleybol yüzünden...
Graças ao teu "voleibol com bailarinas de striptease"...
Harika bir striptiz kulübü biliyorum.
Conheço um clube de strip bem fixe.
Ama arka tarafında, striptiz klübü olacak.
Mas nas traseiras, irá ser tipo um clube de strip.
Hepiniz, birinci geleneksel Teksas Sınırsız Strip Poker Turnuvasına hoşgeldiniz.
Bem-vindo todos, ao primeiro Campeonato Anual de Strip Poker Texas Holdem Sem Limites.
Hep beraber çıkıp striptizci bulup geceyi böyle geçirmeliyiz.
Não pá, devíamos apanhar uma limusina, enche-la de gajas de "strip tease" e nós devíamos estar todos a... tu sabes, a caminho de "Atlantic city"
Sunset Strip'e gelmedin mi hiç?
Nunca tinhas vindo a Sunset Strip?
Sunset Strip'e gelmediysem, seyahat etmek istemiyorum demek değil ya.
Só porque não conhecia Sunset Strip não significa que não queira viajar.
En azından biraz dürüst olduğun sürece bütün gece dışarıda dans ediyor olman da umurumda değil.
Sabes, eu não me importaria se estivesses toda a noite a dançar strip desde que o fizesse com um pouco de integridade.
Cumartesi patronunun doğum günü ve gelip sürpriz yapacak bir striptizci arıyorduk.
Hum, são os anos do patrão dele no sábado. E estávamos à procura de alguém que pudesse vir e fazer uma surpresa... um strip.
Kulüpte mermi sıkan tabancalar belirlendi.
Encontraram as balas todas no clube de strip.
- Göründüğünden daha zor. - Geçen sene daire çizerek kazandığı parayı biliyor musun?
O Carson esteve num clube de strip em Flamingo toda a noite, há cinco noites atrás.
Yoruldum. Tamam. Rahatsız ettim.
Quem era a mulher que estava contigo no clube de strip na outra noite?
Anacostia'da bir striptiz kulübüdür.
Uma casa de strip em Anacostia.
Anacostia'da sanayi bölgesinde. Merecedes'in çalındığı striptiz kulübünden 5 km. uzakta.
Uma área industrial em Anacostia a 5 quilómetros da casa de strip de onde o Mercedes foi roubado.
Hiç strip poker oynadın mı?
Já alguma vez jogaste strip póquer?
Evet, evet. Strip poker oynadım.
Sim, já joguei.
Hensley'de bir striptiz barında satıyorlar.
Eles trabalham num bar de strip na Hensley.
Mikula striptiz yapmama izin veriyor.
O Mikula deixa-me fazer strip.
Bildiğim kadarıyla orası striptiz klübü.
Um clube de "strip", julgo eu.
Neden gidip o kıza özel bir striptiz gösterisi yapmıyorsun?
Por que não fazes um strip privado para a miúda?
Bölgede bunca kız ve bunca striptiz kulübü varken ben gidip sinyalden etkileneni bulup yattım. - Hâline şükret.
De todas as garotas em todos os clubes de strip-tease na área tri-estadual tive que dormir com uma infectada.
Geçen cuma gittiği market, iki gece önce gittiği striptiz kulübü...
O supermerdado na sexta passada e o strip-club 2 noites atrás.
Ya "Et Paketinde" nde nakitle doldurulacak seksi iç çamaşırları kalmıştı ya da biri parayı çekmesi için onu zorladı.
Ou precisava de dinheiro para enfiar nos fios dentais do strip masculino ou alguém a obrigou a fazer estes levantamentos.
Kappa'dan iki kankimle birlikte San Diego'dayız ikisi de "Yo, Eriksen, striptiz kulübüne akalım" diyor.
Vou a San Diego com dois dos meus companheiros de Kappa, e eles estavam todos "Yo, Eriksen, vamos dar uma volta aos bares de strip."
Hiç strip poker oyadın mı?
Já alguma vez jogaste strip póquer?
Kart sayıcılar bu ay iki oteli vurmuş ve son mesai raporu blakjack masalarında büyük kayıplar olduğunu söylüyor.
Contadores de cartas deram o golpe em dois dos Hotéis da Strip este mês, e o relatório do último turno revela grandes perdas nas mesas de blackjack.
Hani bir dizi striptiz kulübü olan beysbol oyuncusunu hatırlar mısın?
Lembras-te daquele jogador de basebol dono de uma série de clubes de strip-tease?
Doğru mu? Suçluyum evet.
É verdade que foste expulso de todos os strip clubs de Albany?
Libby striptiz kulübünde dansçı.
A Libby dança num clube de strip.
Hayır, atletik vücut geni, sırık dansı geni değil.
O gene da boa forma, não do strip.
Striptiz kulübündeki barmen.
A... barwoman do clube de strip.
Yani, çiçekler... küçük bir dükkandan kredi kartıyla alınmış.
Por exemplo, as flores... foram compradas numa loja perto da strip.
Adam bir striptiz kulübünde güvenlik görevlisi. Sekiz bin öner.
Ele é um segurança num Clube de Strip.
Pek çok gece gibi, Ben 6 : 00 ya kadar çalışırım. Ve sonra ben... striptiz klüplerine giderim.
Costumo trabalhar até às 18 : 00 e depois vou, tipo... para a casa de strip.
Dostumuz, kağıtlar olmadan Marion'da strip poker oynamayı istiyor galiba.
Não, Paulina, não vais.
Striptiz kulübü.
Clube de Strip.
şey, strip.
- Bem, então faz strip!
Striptiz kulübünün sahibi, katilin Candy'yi markette gördüğünü söylemişti.
O dono do Strip-club disse, que o assassino viu Candy no supermercado.
Ben de striptiz kulüplerinin tuhaf olduğunu düşünürdüm.
E eu que pensava que os clubes de strip eram estranhos.