Suçlama Çeviri Portekizce
2,227 parallel translation
Suçlama nedir?
Qual é a acusação?
Suçlama olmadan tutamayız.
Não temos acusações.
O suçlama düşmüştü.
Essa acusação foi retirada.
O suçlama sahteydi.
Essa acusação de assalto era falsa.
Ama bırakırsan sana karşı suçlama yapılmamasını sağlarım.
Mas se a largar, farei com que não sejam apresentadas queixas contra si.
- Melvoy, hakkında suçlama olmasını istememiş. Ama üç hafta sonra taşınmış.
A Melvoy recusou apresentar queixa, mas mudou-se três semanas depois.
Kevin... bunun için beni suçlama.
Kevin, não me ponhas as culpas disto.
Suçlama düşmüş, dava kapanmış.
As acusações foram retiradas e o caso descartado.
Ama her şey için beni suçlama.
Mas não me culpes por tudo.
- Böyle bir suçlama, basını yanlarına almak için yapılır.
- É uma acusação para as manchetes.
Tanrım, keşke bunları söyleyen J.D. olsaydı. Kendini suçlama.
- Queria que o J.D. tivesse dito isso.
Kendini suçlama.
Não te culpabilizes.
Artık kendini yersiz bir şekilde suçlama.
Se calhar, está pronto a esquecer de que é o responsável.
Ve başka suçlama ekleriz.
E adicionamos outra acusação.
Ölmeni istemiyorum diye beni suçlama.
Então processa-me porque não quero que caias morto.
Nostaljin için beni suçlama.
Não me critiques por ser nostálgica.
Sorgulama, suçlama.
Os exames minuciosos, as críticas.
Ne bu şimdi, suçlama oyunu mu?
Vamos jogar ao "De quem é a culpa"?
Bak, doğru veya değiller bilmiyorum ama pek çok suçlama duydum.
Escuta, não sei se é verdade ou não, mas ouvi inúmeras acusações.
♪ Korku ve suçlama arasında kalırken ♪
* Entre as linhas do medo e da culpa *
- Bu seferki suçlama nedir Rivers?
- Qual é a acusação?
Garip ama gerçek "taraflı yargıç" tabiri, Cumhuriyetçiler tarafından ortaya atılan bir suçlama...
É uma ironia dos nossos tempos que o ativismo judicial fosse uma acusação feita por republicanos contra os...
- Demokratlara atılan bir suçlama mı? - Evet.
- Feita contra os democratas?
Yedi varsayımla bir suçlama yazdık.
Apresentámos uma queixa com sete acusações.
Bunun için anneni suçlama.
Não culpes a tua mãe.
Üzgünsün ve suçlayacak birilerini arıyorsun ve bu da anlaşılabilir ama Walt'u suçlama.
Estás transtornada e queres culpar alguém. Isso é compreensível, mas não culpes o Walt.
Suçlama da istemiyorum.
Não quero prestar queixas.
Evet, hepimiz burada çok ciddi bir suçlama olduğunu biliyoruz.
Como todos sabem, estas são acusações muito sérias,
Şayet benimle kalmaya karar verirsen birbirini suçlama, ayıplama, hiçbir şey olmayacak.
Se decidires ficar comigo, não haverá recriminação, culpa, nada.
Neyse ki savcı ve banka müdürü suçlama yapmayacak.
Felizmente, o Procurador e o presidente do banco concordaram em não apresentar queixa.
Brittany, bu ciddi bir suçlama.
O quê? Brittany, está é uma acusação muito séria.
Kendini suçlama.
Não te culpes.
Resmi suçlama zorla tecavüz ve reşit olmayan birini eyalet sınırları dışına götürmek.
Acusações : Estupro, e transporte de menor para fora do estado.
Kardeşimin söylemeye çalıştığı şey ; bunun için Elena'yı suçlama.
O que o meu irmão quer dizer é que não culpes a Elena por isto.
Ama lütfen kendini suçlama.
E... Por favor, não te culpes.
İğrenç bir suçlama.
- É repugnante.
Anneni suçlama, Jack.
- Não culpes a tua mãe, Jack.
Suçlama oyunu oynamak istemiyorum.
Não quero entrar no jogo de atirar as culpas.
Her biri hakkında tonlarca suçlama var.
Um rol de acusações contra cada um deles.
Suçlama almadan hem de.
Sem cobrar mais.
Kendini suçlama Moz.
Não te culpes, Moz.
Bu ciddi bir suçlama.
- E uma acusação séria.
Bu ciddi bir suçlama!
É um crime grave!
Ateş suyunu fazla kaçırırsan sakın beni suçlama.
Não me culpes se não aguentares a tua bebida.
Bu cidden büyük bir suçlama.
Isso é uma acusação séria.
Bay Jane, bu ölçüyü aşan bir suçlama.
Sr. Jane, isso é uma acusação absurda.
- Suçlama yok.
- De nada.
Kendini suçlama sakın.
Não se culpe.
Penny, kendini suçlama, tamam mı?
Penny, não se pode culpar, está bem?
- Bir kere de annemi suçlama.
- Não a acuses.
Bunun için resmi bir suçlama var mı?
Há algum crime para isso?