English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ S ] / Süleyman

Süleyman Çeviri Portekizce

454 parallel translation
avucundaki "süleyman yüzüğü" bölgeniz bana sizin bir kontun kızı... olduğunuzu söylüyor.
Seu anel de Salomão, diz que... é filha de um Conde. É verdade.
Ve Kral Süleyman'ın bütün o ihtişamına rağmen kırlardaki zambaklar kadar güzel olmadığını söylemişti.
E de ele ter dito que o rei Salomão em toda a sua glória não era tão belo como os lírios do campo?
Kral Süleyman'ın Saba Melikesi'ne verdiği inci.
A pérola que o Rei Salomão deu à rainha de Sabá.
Sen Süleyman'ın Saba'ya verdiği inciyi satın alacaksın.
Comprará a pérola que Salomão deu a Sabá.
Süleyman'ın ihtişamı bitti. Dönmeyecek.
A glória de Salomão jamais voltará!
Süleyman'ın eski, akil günlerinde eğer köleleri arasında gözünü dolduran bir kız varsa diğerleri arasından onu seçip kendine alabilirmiş.
Penso nos sábios dias de Salomão... Se entre as suas escravas houvesse uma que lhe agradasse ele podia escolhê-la entre as demais. E ficar com ela para si.
Süleyman'ın akil günleri.
Os sábios dias de Salomão.
Süleyman!
Salomão!
- O zaman zafer kılıcını kaldır, Süleyman.
Lutarei ao seu lado. - A espada da vitória, Salomão!
Bırak Ölümle Süleyman ilgilensin.
Que Salomão cuide dos mortos.
Süleyman, Tanrının huzuru.
Salomão, a paz do Senhor.
Süleyman'ın yetersiz olduğunu yakında anlayacaklar. Kral Süleyman, ha?
Em quanto tempo descobrirão a incompetência de Salomão?
Ve tanrının emrettiği gibi,... İsrail'in Kralı Süleyman'ı kutsayın.
Tragam as águas de Gihon, e como Deus ordena, Salomão será ungido rei de Israel.
Çok yaşa Süleyman,... tanrının lütfu İsrail'in Kralı.
Salve, Salomão! Pela graça de Deus. Rei de Israel!
Çok yaşa Süleyman, tanrının lütfu İsrail'in Kralı.
Salve, Salomão! Pela graça de Deus, rei de Israel.
Kardeşine sırt çevirme, Süleyman.
Não se volte contra seu irmão, Salomão.
Böylece Süleyman Tanrının yolunu izledi,
Assim, Salomão trilhou os caminhos de seu Deus.
Süleyman babasına verdiği,... kutsal sözü yerine getirdi ve tapınağın yapımını tamamladı.
Terminada a construção do templo, Salomão cumpriu a sagrada promessa feita ao pai.
Süleyman, İsrail'in Kralı.
Salomão, rei de Israel.
Neredeyse, fanatik bir şekilde, kralları Süleyman'ı destekliyorlar Bir hayalperest.
Eles apoiam seu rei Salomão quase que com fanatismo!
Belki Süleyman sorununu, Firavun'un çözmesini sağlarız,... ve böylece bir taşla iki kuş vururuz.
Talvez possa ajudar o Faraó a resolver esse problema, e matar dois passáros com uma só pedra.
Süleyman İsrail tahtına çıktığından beri, bu gücün büyümesini izliyorum... şimdi bu güç, sınırlarım için bir tehdit haline geldi.
Desde que Salomão assumiu o trono de Israel, Vi a sua força crescer. E hoje, seu poder é uma ameaça, às minhas fronteiras.
Kudüs'e giden, bilgeler gibi Süleyman'ın dizlerinin dibine oturacağım Ve onu yok etmenin yolunu, kendi ağzından öğreneceğim.
Sentar-me-ei aos pés de Salomão, como os sábios que acorrem à Jerusalém e talvez aprenda, de seus próprios lábios, a forma de o destruir.
Aynı yolu on kez de gelsem, bir önemi olmazdı,... çünkü gördüğüm güzellikler ve Kudüs'ün ihtişamı... beni gerçekten büyüledi Süleyman
Eu viajaria dez vezes a mesma distância. Ela seria esquecida ante as maravilhas, e o esplendor da sua cidade de Jerusalém.
Kral Süleyman Hazretleri, selamlarını gönderdi,... ve bana, yani bize,... siz Majestelerinin arzusuna karşılık, sizinle özel olarak... görüşmekten memnun olacağını bildirmemizi emretti.
Sua majestade, o rei Salomão envia suas saudações, e pediu-me, pediu-nos, que informe sua majestade, de que, atendendo ao pedido de sua majestade, será um prazer recebê-la em audiência particular.
Kral Süleyman'ın sorumluluğu çok büyük.
O rei Salomão tem uma grande responsabilidade.
Şu Süleyman, yüce Süleyman... Ne yüce ama,?
Salomão, o poderoso!
- Ama kral Süleyman sizinle bir yemek yemişti...
O rei Salomão recebeu-a regiamente e
Bu Süleyman, Mısır Firavun'undan bile daha erişilmez
É mais difícil aproximar-se de Salomão, do que do Faraó do Egito!
Gasbeden Süleyman.
Salomão é o usurpador.
Krallarla iyi ilişkilerim var. Ve kral Süleyman benim dostum.
Mantenho boas relações com os reis, e o rei Salomão é meu amigo.
Kral Süleyman'a başka ne verebilirdim ki, o barışın kralı,?
O que mais traria para o rei Salomão, um homem de paz?
Sonunda, Süleyman'ın adaletini görebildim,... bilgeliğinize hayran kaldım.
Finalmente assisti a um julgamento de Salomão, e sua sabedoria assusta-me.
Eğer engel olmazsam, insanlarım öylece durup sizi izler. Efsanevi Süleyman.
Se não impedir, meu povo virá ver, o lendário Salomão.
Süleyman'ın onları ihmal ettiğini söylüyorlar.
Elas reclamam que Salomão as negligência.
Büyük Süleyman hakkında konuşmaya, kim cesaret edebilir,?
Quem ousaria murmurar contra o grande Salomão?
Günlerce Süleyman'ı nasıl öldüreceğimi düşündüm.
Há muito sei como destruir Salomão.
Rahipler ve insanlar Süleyman'a karşı ayaklanacak.
O clero e o povo se levantariam contra Salomão!
Kral Süleyman'ı kendinden korumaya gücüm yetmedi.
Minha força não bastou para salvar o meu senhor Salomão.
Seni uyarmıştım, Süleyman.
Eu o avisei, Salomão.
Kabile büyükleri Süleyman'ı reddetti,... ve halk ona sırt çevirdi
As tribos acusaram Salomão, e os capitães das hostes regressaram às províncias.
Bütün İsrail karışıklık içinde, Süleyman yalnız kaldı.
Israel se agita e Salomão se encontra só.
Belki yeni aşkının heyecanı size karşı sorumluluklarını unutturmuştur... ve sizin yerinize Süleyman'la anlaşmaya karar vermiştir
Talvez esteja feliz com seu novo amor, talvez tenha esquecido das obrigações para consigo, e prefira sua "aliança" com Salomão.
- Prens Süleyman.
- Príncipe Salomão!
"Sen ona, Süleyman adını verdin."
" Um filho foi por ti gerado, um homem de paz a quem destes o nome de Salomão.
Süleyman'ın evinde de aynı sevinçle kalacağım.
Com a mesma alegria continuarei na casa de Salomão.
Süleyman sadece ordusuyla değil, tanrısıyla da tehdit ediyor.
Com certeza.
Süleyman'a karşı, kaç asker göndereceksin,?
E Sabá que forças mandará contra Salomão?
- Ama, Süleyman'ı nasıl yokedeceksin,?
Como destruirá Salomão?
- Beni dinle, Süleyman.
Ouça-me, Salomão.
- Senin için üzgünüm, Süleyman.
A desgraça para si, Salomão!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]