Sürüngen Çeviri Portekizce
566 parallel translation
Sürüngen herif!
Ignóbil!
Şimdi beni dinle sürüngen.
Ouve, verme.
Cehenneme git, seni sürüngen.
Ajude-me, sargento.
Sense pes bir sürüngen.
E tu não prestas.
Aralarından sadece bir sürüngen geçebilir.
Só uma serpente passaria.
- Sizi sürüngen sırtlanlar.
- São umas hienas.
O küçük sürüngen heyecanlanıp seni ısırırsa,... yaranı açıp zehri emmeye çalışacağım.
Se esse pequeno réptil ficar excitado e te morder, terei de fazer um golpe, e tentar sugar o veneno.
Çünkü, O bana pis bir sürüngen gibi bakmıyan, tek insandır.
Ele é a única pessoa que olha para mim e que não vê um aleijado.
Etraftan bir sürüngen gelmesi ihtimaline karşılık kamyonda uyusan daha iyi olur.
É melhor dormires na carrinha para te protegeres dos animais rastejantes.
Sürüngen isimlerini ezberliyorlar.
Passam o tempo a decorar o significado dos Herbívoros na vida do homem.
Seni büyük sürüngen.
Seu voador minorca!
Ezeceğim seni, yaşlı sürüngen.
Vou esmagar-te! Caranguejo velho!
Yürür, konuşur, karnı üzerinde sürüngen gibi sürünür.
Ela rasteja sobre a barriga como um serpente.
Küçük sürüngen konusunu görüşeceğiz.
Havemos de nos rever. Se quiseres.
Silahsız bir halde Metronluların " Gorn dedikleri bir yaratıkla karşı karşıyayım iri yarı bir sürüngen yaratık..
Desarmado, enfrento a criatura que os Metrons chamam de Gorn... Grande, um réptil.
Sana onu örnek verme dedim, seni sürüngen!
Não lhe aponte o dedo, sua idiota!
Bilimsel adı, Yunancada esnek veya eğilen demek olan campro ile sürüngen demek olan saurus kelimelerinin birleşimidir.
O seu nome científico compõe-se de campto, flexível ou dobrado, e saurus, que é lagarto.
Bu yüzden ona genelde "Esnek sürüngen" denir.
O género é, por isso, "lagarto flexível".
Kes sesini, küçük sürüngen!
Cale a boca, idiota!
Aptal kadınları ayartan, sürüngen bir kuaförsün.
Um cabeleireiro que seduz mulheres tolas.
- Küçük bir sürüngen.
- Um pequeno lagarto.
Kıpırda, sürüngen.
Desaparece!
Seni aşşağılık sürüngen, yüksek kuleden düştün!
Caíste do alto do torreão, meu cretino!
- Defol git, sürüngen.
- Vai-te lixar, atrasado mental.
Evet, sen kimsin ki öğüt veriyorsun, sürüngen?
Quem és tu para dar conselhos, meu atrasado mental?
Pis sürüngen!
Porcaria!
Birinci sınıf kamarada ilk kez bir sürüngen görüyorum.
Nunca vi tal réptil num camarote de primeira classe.
Hey, sürüngen!
Ouve, idiota...
Git buradan seni sürüngen!
Larguem-me, desgraçados!
Denetimin altında olan 3000 kişilik bir sürüngen bir azınlığa yönelik konuşma yapmayı bırak.
Guarda esse discurso lamechas para os 300 paspalhos que controlas.
Dostuma her zaman saygı göstereceksin, değil mi, sürüngen?
Respeitarás sempre o meu amigo, não é, réptil?
Sürüngen!
Réptil!
Longinus! Sürüngen!
Longinus, réptil.
Hayatta kalanlar da aynı sürüngen ailesindendi,... fakat kuzenlerini yok eden felaketten sağ çıktılar.
Os sucessores dos dinossauros vieram da mesma linhagem reptilária, mas sobrevireram à catástrofe que destruiu os seus primos.
Pekçok sürüngen yumurtadan çıktıktan sonra suya geri dönmemeyi tercih ettiler.
Muitos dos répteis incubados na terra nunca regressarão às águas.
Yüz milyonlarca yıl öncesinde sürüngen atalarımızda gelişti.
Evolucionou há centenas de milhões de anos, entre os nossos antepassados répteis.
Artık sürüngen beyninin insafına kalmış değiliz kendimizi özgürleştirebiliriz.
Uma vez libertos do cérebro de réptil, podemos modificar-nos.
Fakat biz bunlar yerine bize korkuyu, sahiplenmeyi ve agresifliği sağlık veren içimizdeki sürüngen sese kulak verdik
Mas em vez disso, escutamos uma voz réptil dentro de nós, nos aconselhando o medo, a territorialidade, a agressão.
# Bir "birinci beyin" vardır. # Paul MacLean buna "sürüngen beyin" der. Öyledir de.
Há um primeiro cérebro, a que Paul MacLean chamou o cérebro reptiliano ( é de facto o que encontramos nos répteis )
O hamile, seni sürüngen!
Ela está grávida, animal!
Söyle bakalım, seni pis küçük uyuz sürüngen.
Cospe lá, minha lagartixa sarnenta horrorosa.
- Sürüngen, dilleri falan- -
- Répteis com línguas...
Sürüngen.
- Se queres falar de armadilha...
Ve insanlara sürüngen olduklarını göstermeliyiz. - Bu kaset önemli. - Evet ben varım.
Impediremos que progridam, de todas as formas possíveis.
Pis sürüngen!
Que atrasado!
Seni yalancı... pislik... iğrenç... sürüngen.
És um mentiroso, um nojento, um bandido!
Sürüngen olduklarını herkes biliyor.
Todos sabem que são répteis enormes.
Sürüngen seviyorsun demek.
Deves gostar de répteis.
Bu ne cüret! "Sürüngen" mi?
Que cretino!
Seni sürüngen!
Imbecil!
# Sürüngen beyinden gelen dürtülerimiz, hala ilkeldir.
Os nossos impulsos continuam muito primitivos vindos do cérebro reptiliano.