Tablet Çeviri Portekizce
501 parallel translation
Bana bir tablet getirin, yazı yazacağım.
Traz-me uma tábua onde escrever.
Yarım tablet çikolata.
Meia barra de chocolate.
Birkaç tablet al, onları suya koy, karıştır ve uyu.
Coloque num copo d'água e engula... vai dormir.
Uzan. Sana bir tablet getireceğim.
- Deita-te, vou buscar um comprimido.
Daha sonra ise, bunları tablet haline getiren pres makinesinin içine yerleştiriyoruz.
Então é alimentada esta prensa de moldagem... que as transforma em varetas.
Karışım tozunu tablet haline getiren pres makinası da işte bu.
Este é a prensa de moldagem... onde o pó é transformado em varetas.
- Yarım tablet var.
- Tenho meio comprimido.
600 tablet piyasadaki bilinen markaların 300 tabletiyle aynı para.
600 comprimidos custam o mesmo que 300 de marca. É um bom conselho.
Keşke tablet bütün olsaydı ama üst kısmı eksik.
Se estivesse intacta, poderíamos ter alguma coisa, mas falta um bocado.
Bu tablet o işaretlerden biri.
Esta placa é um dos sinais.
Eğer "Kutsal Ateş Tablet" imiz hala burada ise O kadının Yee Tin kılıcından korkmam
Se sua Pílula do Fogo Sagrado ainda está aqui... não temerei a espada Yee tin.
Sana gaz atıcı bir tablet vereceğim.
Vou-lhe dar o nome de umas pastilhas antigás.
Ülserim için bunlardan yarım tablet içiyorum.
São para a úlcera. Tomo meio comprimido.
Sonunda, 1990 yılına gelindiğinde bütün tablet okunabiliyordu.
Finalmente, em 1990 o painel inteiro podia ser lido.
Tablet için endişelenme, birşey söylemiyordu.
Esquece a tábua., Não dizia nada.
İlacı almaya başlayalı beş yıl olmuş, ve 19.100 tablet kullanmış.
Ele começou a tomá-lo há cinco anos atrás e já chegou aos... Tomou muito : 19 caixas de 100 comprimidos.
- Bu tablet sahte.
Esta tábua é falsa.
Günde iki tablet verebilirsiniz.
Terão que dar a ela 1 comprimido 2 vezes ao dia para as dores.
Bu tablet, geçen yıl Ivory Sahilinde bulundu. Kayıtların haritası olduğu düşünülüyor.
Acredita-se que esta placa, encontrada na Costa Ivory no ano passado, seja esse mesmo mapa.
Dört tablet, 40 değil.
Eram quatro comprimidos, não eram quarenta.
Bu bir Goa'uld tablet aygıtı, Argos'da bulduğumuza benzer.
Um dispositivo goa'uid, do tipo dos que encontrámos em Argos.
Dr Jackson, peki ya Goa'uld tablet aygıtı?
Dr. Jackson, e o dispositivo goa'uid em forma de lápide?
Tablet üzerinde kullanınca neler oluyor bir bakalım.
Vamos ver o que acontece quando o usamos na placa.
Bir tablet.
E um comprimido.
Unutma, bi tablet bi köpek için çok fazla.
Não te esqueças, uma tablete é demais para o cão.
Kahraman tablet bu öğleden sonra ödüllendirilecek.
O comprimido heróico será condecorado esta tarde.
Bu arada, 50 tablet limitin üzerinde.
A propósito, as 50 pastilhas excedem o limite.
" Yatarken bir tablet.
" Uma pastilha ao deitar.
36 tablet almışsınız.
Tomou 36 comprimidos, não foi?
- Tablet!
- A tabela!
Tablet! Tablet!
A tabela!
Gece dişlerinizde ağrı olursa... iki tablet alın.
Agora, se o molar doer esta noite, tome dois comprimidos.
Albay Maybourne dünya dışı operasyonlarımızı yönetirken Eskiler'in dilinde yazılmış bir tablet bulmuştuk.
Quando o Coronel Maybourne estava a comandar a nossa operaçao no espaço, encontrámos uma tabela escrita na linguagem dos Anciaos.
Eşim diyor ki 20 tablet, yarım saat kadar önce.
A minha mulher diz que foram vinte, talvez há meia hora.
- PREMARIN GÜNDE İKİ DEFA 1 TABLET
- PREMARIN TOMAR 1 CÁPSULA DUAS VEZES AO DIA
Naratriptamine tablet şeklinde geliyor.
O Naratriptamina vem em pílulas.
Bir tablet "E" aldığını söylediler.
Dizem que tomou uma pastilha de "e".
Bir tablet, sanırım.
Um PADD, acho.
Tablet Eskiler'in dilinde yazılmış.
A tábua está escrita em Anciao.
Daniel kayıp bir şehirden bahseden bir tablet buldu.
O Daniel encontrou uma tábua a falar de uma cidade perdida.
Tablet her şeyden daha değerli olan kayıp bir şehirden bahsediyor.
Nao perca essa placa. Fala de uma cidade perdida. Vale mais do que tudo.
Rüyamda, tablet Eskiler'in dilinde yazılmıştı ve rüyamda onu okuyabiliyordum.
No sonho, eu menciono que a placa estava escrita em Anciao e, no sonho, eu sabia ler Anciao.
Tablet Abydos'da bulduğumuza benziyor gibi.
A placa parece-se muito com a que encontraste em Abydos.
Daniel kayıp şehirden bahseden bir tablet buldu.
O Daniel achou uma tabela que falava da cidade perdida.
Alerjinizi günde bir tablet antihistaminle kontrol altına alabiliriz.
Mas pode controlar isto com um anti-histamínico, um comprimido por dia.
Tablet?
Comprimidos?
Tek bir tablet için 6 dolar veriyorum ve ilacı iki yıl kullanmam gerekiyor.
Eu poderia ganhar $ 6 dólares com um comprimido destes. E eu vou tomar isto durante dois anos.
Ama sadece biraz tecrübe olsun diye yarım tablet aldıysan tamam, teşekkür.
Se quiserem experimentar, tomem só metade.
- İki tablet?
Dois comprimidos?
Dr. Riley günde üç tablet alsın dedi.
CLÍNICA VETERINÁRIA RILEY O Dr. Riley queria dar ao Duke três comprimidos por dia.
Beş tablet.
5 pastilhas.