Tatsu Çeviri Portekizce
69 parallel translation
Peki, Efendi Tatsu.
Sim, Mestre Tatsu.
Efendi Tatsu, durun lütfen.
Mestre Tatsu, pare, por favor.
Ben Tatsu, önderlik edeceğim.
Eu, Tatsu, agora comando.
Tatsu, en iyi adamlarını topla.
Tatsu, junta os teus melhores homens.
Bu iki şeyin uygun şekilde imha edilmesini halledin.
Tatsu, trata de fazer com estas duas... coisas são apropriadamente eliminadas.
Tatsu'yu içeri gönderin.
Envia-nos o Tatsu.
Teşekkürler, Tatsu.
Obrigado, Tatsu.
Bruce Wayne, sizinle Tatsu Yamashiro'yu tanıştırmak istiyorum.
Bruce Wayne... apresento-lhe a Tatsu Yamashiro.
Bruce Wayne, Tatsu Yamashiro ile tanışmanı istiyorum.
Bruce Wayne, apresento-lhe a Tatsu Yamashiro.
Ama... İşler her zaman göründüğü gibi değildir Tatsu.
As coisas nem sempre são o que parecem, Tatsu.
Demek Tatsu sıradan bir tanıdık değil.
Então, Tatsu, ela não é apenas uma conhecida.
Tatsu senin şoförün ve koruman olmaktan daha kabiliyetli biri.
Tatsu é mais do que capaz... de ser o seu guarda-costas e motorista.
Tatsu senin şoförün ve koruman olmaktan daha becerikli biri.
Tatsu é mais do que capaz... de ser a sua guarda-costas e motorista.
Tatsu biraz önce etkileyici bir testten geçti ister kabul et ister etme, senin bir yardımcıya ihtiyacın var.
Tatsu acabou de passar um teste impressionante. Gostes ou não, precisas de um assistente.
- Tatsu?
Tatsu?
Düşün, Tatsu düşün.
Pensa, Tatsu, pensa.
Tatsu burada çalışmaya başladıktan sonra bu sırrı benle paylaştı.
Tatsu confidenciou-me isso logo após vir trabalhar para aqui.
- Tatsu, sabırlı olmalısın.
Tatsu, precisas de ser paciente.
- Merhaba, Tatsu?
- Olá, Tatsu?
Tatsu?
Tatsu? Ouviu o que eu disse?
Ben Tatsu.
É a Tatsu.
Sanırım Doktor Burr yakında laboratuarda Bruce ve Tatsu'yu İyon Korteksinin test uygulaması için bekliyordur.
Acredito que o Dr. Burr espera o Bruce e a Tatsu no laboratório para um teste do córtex iónico.
- Tatsu nerede?
- Onde está a Tatsu?
Tatsu, eğer İyon Korteksinin bugünkü sergisini es geçmek istersen Bruce'un bunu anlayacağından eminim.
Tatsu, se não quiseres ir a exibição do córtex iónico... acredito que o Bruce ia entender.
En azından bu kadarını Tatsu'ya borçluyum.
Pelo menos devo isso a Tatsu.
En nazik ruhların bile karanlık bir tarafı vardır Tatsu.
Mesmo as almas mais doces tem um lado negro, Tatsu.
- Tatsu'nun babasını öldürüp kaçtın!
Mataste o pai de Tatsu e fugiste.
- Sakın bunu yapma Tatsu, baban...
Não faças isto, Tatsu. - O teu pai...
Babanı öldürmek niyetinde değildim Tatsu.
Como é que ele matou o meu pai. Não tinha intenção de matar o teu pai, Tatsu.
Gerçek bu Tatsu.
- É a verdade, Tatsu.
- Tatsu lütfen bekle!
Tatsu, por favor espera.
Fakat yapmadın, sen kaçtın korkak, Tatsu'nun babasını öldürüp kaçtın!
Mas não o fizeste. Fugiste, um covarde. Mataste o pai de Tatsu e fugiste.
Tatsu!
Tatsu!
Ne demeye çalışıyorsun, Tatsu?
O que é que queres dizer, Tatsu?
Karın nerede?
Onde está a tua esposa? Tatsu.
Tatsu? - Başka bir yere gitmesi gerekiyordu.
Ela precisou de ir a outro lugar.
Tatsu'ydu, değil mi?
Tatsu, não é?
Tatsu?
Tatsu?
Muhtemelen Tatsu'yu orada tutuyorlardır.
Provavelmente onde está Tatsu.
Waller Tatsu'yu kurtarabilmek için virüsü çalmaya çalıştığımı biliyor.
A Waller sabe que tentei roubar o vírus para salvar a Tatsu.
Akio ve Tatsu'yu alıp Şanghay'a giden bir gemiye bineceğim.
Vou pôr o Akio e a Tatsu num barco para Xangai.
Dönmek gibi bir isteğim yok. - Tatsu.
Não tenho vontade de regressar.
- Kendine dikkat et Oliver.
Tatsu. Fica bem, Oliver.
Omega onda. Onu bulursak Tatsu'yu da buluruz ve ikisini de neredelerse oradan kurtarırız.
Achamos a Chien, achamos o Tatsu, e tiramos de onde eles estão.
Peki Tatsu ne olacak?
E quanto a Tatsu?
Waller bu işi hallettiğimizde Tatsu'yu kurtaracağını söyledi.
O Waller disse que quando fizermos isso, ela vai resgatar a Tatsu.
Şimdi bizi direkt Tatsu'ya götürecek.
Agora ele guia-nos até à Tatsu.
Tatsu.
- Tatsu.
Baskı yapma adama Tatsu.
Não o pressiones, Tatsu.
Tatsu nasıl?
- Como está a Tatsu?
Tatsu.
Tatsu.