Tej Çeviri Portekizce
68 parallel translation
- Onları tanımam bile. Niçin pankart tutmadın, Bn.
Por que não levaste um cartaz com "Mr. e Mrs. Tej Puri dos E.U.A"?
Bu bay Tej Puri, kızkardeşimle evli.
Bhai-sahab, este é Mr. Tej Puri, casado com a minha irmã Vijaya.
Ağabeyim öldükten sonra Tej aile reisi oldu.
Depois do meu irmão mais velho Surinder ter morrido, Tej Bhai-sahab tem sido o chefe de família.
Tej, Ria'nin planları hakkında konuşmak istiyorum.
Tej, queria falar contigo sobre os planos da Ria.
- Kim? - Tej Amca.
O tio Tej.
Alice tatlı üst rafta, dedi. Tej Amca almaya geldi.
A Alice disse que os doces estavam na prateleira de cima e o tio Tej veio para me tirar a caixa para baixo.
Büyüdüğünde ne olacağı Tej'e söylerken duydum.
Sabes o que ele disse ao Tej que queria ser quando crescesse? - O quê?
Tej şaşkınlıktan bayılacaktı.
O nosso filho será cozinheiro.
Tej'in ailesi bize baktı.
A família do Tej tomou conta de nós.
Tej ve ailemiz eskilere dayanıyor. Ona çok borçluyuz.
O Tej Bhai-sahab e a nossa família estão ligados há muito tempo.
Haydi, Tej.
Vá lá, Tej!
- Bizimle yarışsana, Tej.
- Por que não corres connosco, Tej?
- Nasılsın, Tej?
- Tudo bem, Tej?
Tej'in garajı inanılmaz.
A garagem do Tej é incrível.
Tej Parker?
Tej Parker?
Jimmy, sürekli Tej'e yenilirsen bana borcunu asla ödeyemezsin.
Jimmy, nunca mais vais pagar-me se continuas a perder com o Tej.
Ben yatmaya gidiyorum, Tej.
Vou dormir, Tej.
Selam, Tej, nasılsın?
Tej, o que há?
Tej, çok teşekkürler.
Tej, obrigado.
Hey, bak.
Este é o Tej.
Bu Tej. Doğu Kıyısı'ndaki en usta elektronik devreci.
O maior especialista em circuitos da costa leste.
Şu hâline bak, altında Ferrari, cepler para dolu!
Tej, olha para ti, a conduzir um Ferrari com os bolsos cheios de dinheiro! Que se passou.
Tej ve Roman'ı saf dışı bıraktılar.
Dom, o Tej e o Roman estão fora.
Bu Han. Tej bu bereli bir Afrikalı.
Tej, um africano de gorro.
Tej, devre dışı bırakılamayacak çipleri olan arabalara ihtiyacımız olacak.
Tej, vamos precisar de carros que sejam imunes àquele disco.
Evet.
- Sim. Tej, o que é que tens?
Tej'e söyle, kameralardan onu takip etsin.
Pede ao Tej para segui-lo pelas câmaras.
- Söyle Tej, elimizde ne var?
Tej, fala comigo, o que é que temos?
Tej, bilgileri bana gönder.
Tej, dá-me essa informação.
- Tej, bileşen nerede şimdi?
Tej, onde está o componente?
- En iyi yaptığımız şeyi yapalım.
Tej, nós fazemos o que fazemos melhor!
Peki, Tej?
Bem... Tej?
Tej!
Tej!
Senden nefret ediyorum Tej!
Odeio-te, Tej!
Brian, Tej, patlatın!
Brian, Tej, detonem-nos!
Biraz daha yaklaş Tej.
Um pouco mais perto!
Tej, ara onu.
Tej, manda a informação.
Nasıl görünüyoruz Tej?
- Como estamos, Tej?
Şu anda hiç profesyonelce davranmıyorsun Tej.
Estás a ser muito pouco profissional, Tej.
Tamam Tej, girdim.
Tej, entrei.
Açık konuş Tej.
Em inglês.
Tej, sihirli numaran işe yaramıyor.
O teu truque de magia está a falhar.
Tej, konuş benimle.
- Tej, fala comigo.
Tej, arabayı alıyoruz.
Vamos levar o carro.
Bir aşçı mı?
O Tej quase desmaiou de surpresa.
Tej Amca'yı gördün mü?
Viu o tio Tej?
Tej'in Yeri
OFICINA
Tej, elinde ne var?
Imagens da videovigilância?
- Sabit git.
Tej!
- Tej!
- Tej!
- Tej, kalkan!
- Tej, escudo!