English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ T ] / Tempe

Tempe Çeviri Portekizce

104 parallel translation
Ed'le ilk kez Arizona devlet hapishanesinde karşılaşmıştık.
A primeira vez que vi a Ed, foi na prisão de Tempe, no Arizona.
Maricopa İlçesi yüksek güvenlikli erkek cezaevi Eyalet Karayolu, No. 31, Tempe, Arizona.
Prisão de Segurança Máxima de Maricopa, State Farm Road, Número 31, Tempe, Arizona.
Tempe'in oldukça dışında, basit bir ev için Ed'in babası destek oldu. Saç levhalara delikler açtığım bir iş bulmuştum.
O pai da Ed arranjou-nos uma casita nos arredores de Tempe e eu arranjei emprego a fazer buracos em folha de metal.
Frank Gifford, Al Michaels ve Dan Dierdorf, Sun Devil Stadyumu.
Eu sou Frank Gifford, em Tempe, no estádio Sun Devil do Arizona.
Tanık Koruma Programına bir arama yeter ve... Steve ve Phyllis Goldenberg olarak Tempe, Arizona'ya yerleşiriz.
Uma chamada ao Programa de Protecção às Testemunhas... e tornamo-nos no Steve e na Phyllis Goldenberg, de Tempe, Arizona.
Tempe, Arizona Yolların Kralı Locası
Tempe, Arizona Hotel King of The Road
- Yani ben Arizona kızıyım.
- Quero dizer, sou do Arizona. - Tempe?
Tampa'dan mısınız?
És de Tempe?
Bu çok uzun bir zaman önceydi ve Tempe çok ileri bir seviyedeydi.
Foi há muito tempo. Tempe era muito avançada.
Gerçekten zamanım Tempe.
- Não tenho tempo.
Özür dilerim Tempe.
Peço desculpa.
Tempe, sağ uyluk kemiğinde bir çatlak kopuğu olduğunu yazmışsın.
Referes uma fractura no fémur direito. Parece menor.
Tempe, dava hakkında konuşmamıza izin yok.
- Não estamos autorizados a falar sobre isto.
Tempe, işi kişisellestiremezsin.
Não podes personalizar o trabalho.
Tempe, Tempe. Tempe, üzgünüm.
Peço desculpa.
İki hafta önce Temple'daki Circle-K'den faturasız hatlı bir telefon almadın mı?
Não comprou um telemóvel pré-pago no Circle K, em Tempe, há duas semanas? - Não.
Bu Phoenix ofisinden, Tempe'de Bradshaw Fakültesi, 7 ayda 6 yangın.
Isto veio do escritório de Phoenix, Faculdade Bradshaw em Tempe... Seis incêndios em sete meses.
Hız ve park cezası yok Arizona'daki Tempe'de babasız bir çocuğun akıl hocası
Nenhuma multa de trânsito, e é mentor de um órfão em Tempe.
- Aynı eski Tempe.
A velha Tempe de sempre.
- Tempe benden gerçekten bu kadar nefret mi ediyor?
- A Tempe odeia-me assim tanto?
Tempe, bir sözü tuttuğum için bana güvenmiyor.
A Tempe não confia em mim porque eu cumpri uma promessa.
- Tempe, bu teori annemin o bir buçuk yıl içinde senin için neden gelmediğini açıklıyor.
Essa teoria explica porque a mãe nunca te foi buscar antes de morrer.
- Teşekkürler, Tempe.
Obrigado.
Tempe, Arizona, Reno...
Tempe, no Arizona.
İki gün geçmişti ve ben Tempe, Arizona'daydım. Her tarafımda o garip kesikler ve çürükler vardı.
Tinham passado dois dias e estava em Tempe, no Arizona, cheio de golpes e nódoas negras estranhíssimas.
Tempe, sana ne oldu?
- Tempe, o que te aconteceu?
Geri dönmeliydim, Tempe.
- Eu tinha que regressar, Tempe. - Pela Hayley.
Onlara yalan attım, Tempe. Kızlar burada olduğumu bile bilmiyor.
As miúdas nem sequer sabem que estou aqui.
- Hayır, Tempe, bu olmayacak.
De maneira nenhuma.
Tempe, babam hepimizi istiyor.
Tempe, o pai quer que estejamos todos.
- Neler yaşadığını biliyorum.
Estou do teu lado, Tempe. Sei pelo que estás a passar. E o que é?
Kitabında önemsizleştirmek bütün bunlara sebep oluyorsa o zaman - Ama bu işler böyle yürümez Tempe.
Se trivializá-lo no livro causou isto, então...
- İstatistiksel olarak, cinayetler kitap yazılsa da, yazılmasa da işlenirdi.
Mas não funciona assim, Tempe. Os homicídios teriam acontecido quer o livro tivesse sido escrito quer não.
Dışarıda bekleyeceğiz, Tempe.
Esperamos lá fora, Tempe.
Baba, Tempe senin o adamı öldürdüğüne kesin emin.
Pai, a Tempe está convencida que és culpado.
Tempe...
Tempe...
Belki onlarla, başka zaman övünürsün, Tempe.
Talvez os possas elogiar noutra altura, não?
Tempy, Jeffersonian'da çalışmamı istemiyor.
A Tempe não quer que eu trabalhe no Jeffersonian. - Porquê?
Hayır, hayır, beni Tempe kovdu.
E não me diga que ela não tem a autoridade, porque, acredite, sinto-me despedido. Não. Foi a Tempe.
- Tempe.
- Tempe.
Ben buyum, Tempe.
Eu sou assim, Tempe.
Tempe. Bu senin toplantın.
Tempe, o jantar é teu.
Tempe, Arizona'ya, Wimmin's Müzik Festivali'ne gidiyoruz.
Vamos a Tempe, Arizona, ao festival de música Wimmin.
Tempe ölebilir.
A Tempe pode morrer.
Albuquerque, Tempe, Valencia'da. Hadi, dostum!
Mano!
Tempe, birilerinin beni izlediğini biliyorum.
Sinto-me segura.
- Özür dilerim.
Tempe?
Bu babamın bir arkadaşı.
Tempe, este é um amigo do pai.
- Özel bir mesaj.
Tempe, o Padre Coulter tem uma mensagem do pai.
- Tempe.
- Tempe...
Bu adamlar tartışmıyor, Tempe.
Este tipos não negoceiam, Tempe.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]