Test Çeviri Portekizce
10,356 parallel translation
Dişlerin kime ait olduğuna dair bir test yapayım.
Eu faço uma análise, para ver de onde vieram os dentes.
Bölgeye gidip başka neler bulabileceğime bakacaktım. Barry ise benim için birkaç test yapacağını söylüyordu.
Ia agora varrer a área, ver que mais consigo encontrar, e o Barry concordou em fazer algumas análises para mim.
Doktorlar bir sürü test yapmıştı ama ne olduğunu bulamamışlardı.
Os médicos fizeram uma série de exames mas não encontraram nada.
- Test ettiğin teşekkür ederim yine de.
Bem, obrigada por teres analisado isto para mim.
Neyse, gitmem gerekiyor. Test ettiğin için çok teşekkür ederim. Sonra görüşürüz.
Na verdade, tenho de ir, mas muito obrigada por teres analisado isto e vemo-nos por aí.
Test sürüşüne ne zaman çıkıyoruz peki?
Então quando é que vamos dar uma volta com isto?
Bizi test etmek mi? Korkuyu artırmak mı?
Para nos testar, aumentar o nível de medo?
Belki de seni beni öldürmen için göndererek sadakâtini test ediyordur.
Talvez, ao mandá-lo para me matar, ele esteja a testar a sua lealdade. A questão é :
Yararlı olup olmadıklarını test edelim o zaman.
Vamos testar essa utilidade agora.
Peki kızım, hadi taş deneyinde üçüncü sırada olan ırmak taşlarını test edelim.
Está bem, vamos continuar a experiência da pedra com o objecto número três : Pedras do rio.
Bana soruyorsan Meatlug'ın hangi taşlarda ne tür alev renklerini çıkardığını ve bunların Ejderha Gözü'nde ne tür değişiklikler yarattığını test ediyordum.
Quero ver como é que as diferentes pedras fazem a Meatlug produzir diferentes chamas e como é que isso muda as projecções no Olho do Dragão.
Teknik olarak benim olabilir bu. Ama üzerinde test yapacağım senin.
Tecnicamente, isto pode ser meu, mas quero fazer-lhe análises.
Light'ın DNA'sı için maskesini test edeyim diyorum ama Linda'nınki ile aynı çıkacaktır.
Pensei em analisar a máscara à procura do ADN da Luz, mas apenas teria o da Linda.
Gobber ona "silah test etme yetkilisi" unvanını verdi.
O Gobber deu-lhe o título de "Testador Oficial de Armas".
Test oldukça basit.
O teste é muito simples.
İşte test buydu Marcel Gerard.
Como vês, Marcel Gerard, este era o teste.
Hadi bunu test edelim.
Vamos testá-lo. - Leva-me ao local.
Travma sonrası stres bozukluğu hastaları için test edilen deneysel bir ilaç.
É uma droga experimental para quem sofre de SPT.
Bu bir test odası.
É uma câmara de testes.
Bu bir test odası.
É uma câmara teste.
Bütün test sonuçları iyi olduğunu söylüyor. Ama sanki onu engelleyen bir şey var.
Todos os testes dizem que ele está bem, mas parece que tem qualquer coisa que o prende.
Seni iki defa test ettirmiştik.
Fizemos o teste duas vezes.
Daha çok insan mı yoksa zombi mi olduğunu anlamak için basit bir test.
Um simples teste para saber se é mais humano ou zombie.
Belki de Tanrı bizi test ediyordur.
Talvez Deus nos esteja a testar.
- Bizi daha ne kadar test edebilir ki?
Quanto mais Ele nos testará?
- Onları test ediyordum.
Só estava a testá-los.
Bu bir test miydi?
Isto era um teste?
Tek şansımız o test ünitesinde ne oluyorsa oydu.
A nossa única hipótese era o que quer que estivesse lá em baixo, no centro de testes.
CHE CETI IV ŞAM MADDELERİ TEST ALANI - KASIM 27, 2525
CENTRO DE TESTES DE MATERIAIS DE DAMASCUS 27 DE NOVEMBRO DE 2525
Şam maddeleri test alanından gelen Pelikan'a.
Centro de Testes Materiais de Damascus para Pelicano em aproximação. Identifique-se.
Barry'e yardım etmek için zaten. Bu yüzden daha önce sisteminde Hız Gücü'nü barındırmış bir denek üzerinde test etmemiz gerekiyor.
É para ajudar o Barry e é por isso que temos de fazer testes em sujeitos que já tiveram a Força da Velocidade no seu sistema.
Minyatürleştirme, birinci test.
Este vai ser, o teste de miniaturização número um.
Test sonuçların geldi.
Os teus exames voltaram.
Ama kanın üzerinde DNA örneğini tanıyacak kadar test yaptım.
Mas fiz muitos testes no teu sangue para reconhecer o teu ADN em qualquer lugar.
Test de bunu kanıtladı.
Um teste confirmou.
Valerie, test negatifti.
Valerie, o teste saiu negativo.
Kıyaslama ve karşılaştırma yeteneklerine bir test daha.
Mais um teste à tua capacidade de comparação.
Bu koltuk değneğinizi teslim etmenizi emrediyor. Böylece kauçuk ucu eşleşecek mi test edebiliriz.
Isso obriga-a a entregar-nos a sua canadiana para vermos se a borracha corresponde.
Bu tarz bir şeyin test edilmesine asla izin vermezler.
Nunca consentiriam em qualquer tipo de teste.
- Tükürüğü test ettiniz mi?
Examinou a saliva?
Her zaman doğru çıkmaz, biz de test ettik.
Nem sempre acerta, portanto fazemos testes.
Beni tekrardan test etmelerini söyle.
Pede para me voltarem a testar.
Size bunu bıçağı bir ritüel çalışması için kullanmadan önce her seferinde test etmenizi temkinliyorum. Çünkü büyü, metali kuantum seviyesinde değiştirebilir.
E aconselho-vos a fazer o teste antes de usarem uma faca ou de fazerem um ritual, porque um feitiço pode alterar o metal a nível quântico.
Neden iki test yapsınlar ki?
Porque fariam dois testes?
Ama 6 saat sonra, yeni bir test yapıyorlar, ve işte o zaman Caleb'in DNA'sıyla eşleşiyor.
Seis horas depois, fizeram um novo teste, e foi quando correspondeu ao ADN do Caleb.
Her iki test de kesin sonuç veriyor ama ikisi beraber doğru olamaz.
Ambos os testes são conclusivos, mas ambos não podem ser verdadeiros.
Bakın, NSA'nın GPS güvenliğini test etmemi istediler. Eğer ben kıramazsam kimsenin kıramayacağını söylediler.
Ele disse que a ANS queria testar a segurança de GPS deles, e que tinha-lhes dito que se eu não conseguisse invadir, ninguém conseguiria.
Diğerleri zombiye dönüşen test pilotları.
O resto eram apenas... pilotos de testes zombies de primeiro ano.
Aileye Narco test uygulamak icin izin gerekiyor efendim.
Não há nada de mal nisso!
Test aptalcaydı.
- O teste era um loucura.
Ama uygulayabilecekleri transferrin satürasyonu testi denilen bir test var. Onlar bulamıyorsa sen nasıl bulabiliyorsun?
E se eles não conseguiram descobrir, como conseguiste tu?