Tillie Çeviri Portekizce
52 parallel translation
John, Tillie'yle tanış!
John, vem conhecer Tillie!
Tillie, bu Dr. Prentice.
Tillie, este é o Dr. Prentice.
Seni görmek ne güzel!
É bom te ver, Tillie. Que saudades!
Tillie'ye yardım ediyor.
Ajuda Tillie durante a semana.
Tillie, özür dilerim.
Tillie, desculpe.
- Tillie yiyecek hazırladı.
- A Tillie preparou sanduíches.
Teşekkürler Tillie.
Obrigada, Tillie.
- Selam Tillie.
- Olá, Tillie. Como está?
- Tillie bir doktorun...
- A Tillie disse que um médico...
Tillie bana...
A Tillie disse que...
Tillie bugün biraz garip.
A Tillie anda muito estranha hoje.
Annene sormadın...
Não perguntou à tua mãe e à Tillie...
Tillie'ye söyle.
Avisa a Tillie, sim?
Bakıyorum Tillie.
Eu abro, Tillie!
İzin verirseniz Tillie'ye bir şey söyleyip geleceğim.
Dêem-me licença. Esqueci de dizer uma coisa à Tillie.
Tillie'ye haber vereyim.
É melhor avisar a Tillie.
- Tillie!
- Oh, Tillie!
- Hayır. Tillie tart yaptı.
- Não, a Tillie fez uma torta.
- Evet Tillie.
- Está ótima, Tillie.
Bilmiyorum Tillie.
Não sei, Tillie.
Ben hiçbir şeye son vermek istemiyorum.
Tillie, não quero pôr fim em nada.
- Ama biz hazır değiliz Tillie.
- Nós não estamos prontos, Tillie.
Gün benim için eve döndüğümde Tillie'nin bana...
Para mim, o dia começou quando entrei e a Tillie me disse...
Tillie!
Tillie!
Otur.
Sente-se, Tillie.
Tillie.
Então, Tillie?
Yeniden uzanabilirsiniz. Yine uykuya dalın. Sorun yok, Bayan Tillie.
Pode deitar-se e voltar a dormir, Menina Tilly.
Şimdi, hipnoz ettiğim Bayan Tillie Wong'u hipnozdan çıkaracağım.
Tirarei agora a minha parceira, Menina Tilly Wong, do estado de hipnose.
Bayan Tillie için bir alkış, baylar bayanlar. Teşekkür ederim.
- Uma salva de palmas para a Menina Tilly.
"Gel", "buraya gel" demektir. Tillie.
"Vêm" significa vêm cá!
Ben 47 yaşındayım.
- Tillie. - Estou com 47.
Tilly Teyzen geri göndermem gerektiğini söyledi.
A tua tia Tillie disse que tinha de os devolver.
Hay Allah, S.Ü. geride ve maçın sonuna saniyeler kaldı. Benim uydurma deyimlerim, Tillie teyzemin kilerindeki şarap şişeleri gibi bitti.
Com a US a perder, a poucos segundos do fim, as minhas bocas saem mais fracas que o vinho da tia Tillie.
- Bu Tillie Graves, Cicily Fraiser,
- Esta é Tillie Graves, Cicily Fraiser,
Selam, Tillie.
Olá, Tillie.
Kör olana kadar Tillie Teyzeme aitti.
Pertenceu à minha Tia Tillie até ela perder a visão.
Milly ve Tillie, Kraliçe ile çıktıkları yatla dünya turundan döndüler.
Os Corgis da rainha, Milly e Tillie, voltaram de um cruzeiro pelo mundo com a rainha, no iate real.
Evet. Dün Doğu Yakası Tilly buradaydı ve koca çenesini tutamadı.
Oh, sim, East Side Tillie esteve aqui ontem, falando tudo.
- Merhaba, Tillie.
- Olá, Tillie.
- Tillie, işte buradasın.
- Tillie, bons olhos a vejam.
- Sonra görüşürüz, Tillie.
- Até logo, Tillie.
Sen Tillie olmalısın.
Deve ser a Tillie.
Cory Kennedy geliyor ve "Tillie and The Wall" sahne alacaklar.
A Cory Kennet vem. E Tillie e os The Wall vão actuar.
"Tillie'nin Büyük Aşkı" filminin bileti, üzerinde "rüşvet" yazan bir zarf.
O talão de um bilhete de "Tillie's Punctured Romance", um envelope com a palavra "suborno."
Tricia Yearwood, Pam Tillis ve Ralph Stanley'e yaklaşma yasağı varmış.
Mas repara nisto. Há ordens de restrição contra ele feitas por Trisha Yearwood, Pam Tillie e Ralph Stanley.
- Tillie Kupferschmidst'in büyük-büyük yeğeniyle bir röportaj mı?
A entrevista com a sobrinha-bisneta da Tillie Kupferschmidst?
"Konuşması beni korkutmuştu." Tillie Olsen.
Assustava-me quando ele tocava. " Tillie Olsen.
Bunlar Jane Andrews, Josie Pye, Ruby Gillis ve Tillie Boulter.
Jane Andrews, Josie Pye, Ruby Gillis e Tillie Boulter.
Tillie, Josie'nin diğer yanına oturur.
A Tillie fica em frente da Josie.
- Tamam, Tillie.
- Sim, eu sei.
Tillie, şu bebeklere bak.
Tillie, olha para aquela boneca.