Told Çeviri Portekizce
69 parallel translation
You told me
Disseste-me
Oh yes, you told me
Oh, sim, disseste-me
But when you told me
Mas quando disseste-me
Elisabeth told me that there is the Tsarina... Prusya Veliaht Prensi'nin olduğunu söyledi.
Elisabeth disse-me que estão aqui a czarina... e o príncipe herdeiro da Prússia.
I told you not to admit him.
Disse-te que não o deixasses entrar.
No, you have always told me everything.
Não, tu é que me contaste sempre tudo.
# Sana söylememiz lazımdı
# We should have told you
# Ve sana söylediğim herşeyi yapıcam
# And do all the things I told you
# Shame on you, you told a lie
# Tem vergonha, disseste uma mentira
Ben Türkan Sultan gibi olcam.
Sa told Ricky about the poppies.
Sik dendi ya!
I told you to be careful!
Annem, hamile olduğunu görebilecekleri şekilde kapıya çıkmış ve babamın vaaz vermek üzere Milwaukee'ye gittiğini söylemiş.
Minha mãe foi a porta, onde eles could vê herpregnant condição..... e told eles meu pai estava em milwaukee, orando.
- İyi. # That's what Beans told Cornbread
* é disso que Feijões told Cornbread
Hz.Elijah Muhammed'in çocukların babası olduğunu,... ve benim için, en iyisi dediğini duydum.
O Elijah Muhammad Ilustre é o pai de minhas crianças. .. e que O HonourabIe EIijah Muhammad teve told que eles que eu era seu melhor,..
# Go! # Harriet Tubman told me to get on up
* Harriet Tubman told mim para embarcar em cima
I'm told that in America, common merit counts for more than birth or wealth.
Ouvi que na América o mérito comum vale mais que o nascimento ou a prosperidade...
I told you to stay away from him.
Disse-te para ficares longe dele.
Verad told me that you'd say things like that.
O Verad avisou-me de que me diriam isso.
If he told you that, he's lying.
Lamento, mas se lhe disse isso estava a mentir.
- You told me yourself.
- Foi você quem me disse.
Kuzuların sessizliği ile Greatest Story Ever Told karışımı bir şey.
O Silêncio dos Inocentes com A Maior História de Todos os Tempos.
She told me about your... what did she call it?
Ela falou-me do seu... como lhe chamou? Elo mental.
Yalnızım, yüzlercesi, binlercesi. yüzlercesi, binlercesi.
I told I'm alone, but adored by a hundred thousand more.
I told you that you were with me.
Eu disse-te que vinhas comigo.
Told you G would come through.
Disse-te que o G era capaz.
Herkes bana, benim gibi bir kızı sadece rüyalarında gördüğünü söylüyor.
Everybody's eyes told me that they've seen a girl.. .. like me, only in their dreams.
The paint we found on her fingertips told the whole story.
A tinta que encontrámos nos seus dedos dizem tudo.
Who told you that I'm asking fax machine.
Mas quem é que está a falar de Fax?
Ona yarın bunun iptali için onu arayacağımı söyledim.
I told her Eu vê-la amanhã, a anulação.
Lisa P, Connell'ın geçen yaz bir kızı bu evin bodrumuna getirdiğini söyledi.
A Lisa P. Told contou-me que o Connell trouxe uma rapariga no verão passado para a cave da mãe dele.
- I told you not to go out!
Eu disse-te para não saíres!
Anlatmamamız gerektiğini biliyordum.
I knew never told him.
* Neşemin üzerine yağmur gibi yağmanı kim söyledi sana *
# Who told you you're allowed to rain on my parade #
* İşin gerçeği özledim seni * * Ve işin gerçeği sözlerim yalan *
And truth be told, I miss you and truth be told, I'm lying
* Sana söyledim kanka * * Dokunamazsın buna *
I told you, homeboy Can't touch this
* Söylemiştim sana, dokunamazsın buna *
Yo, I told you, Can't touch this
* Söylemiştim sana, dokunamazsın buna *
I told you, can't touch this
Çeviri ; dennydevito scarface21 Abdullah IŞIK A. Aziz KARAKAŞ
The Event S01E01 "I Haven't Told You Everything" Sincronização : Italian Subs Addicted
* Keşke söyleyebilseydim ona *
I just wish I could have told him
Sana bir heykel gösterdiler, dua et dediler
Well, they showed you a statue, told you to pray.
Ama sana ödeyeceğin bedelden hiç bahsetmediler Yapabileceğin şeylerden bahsetmediler
Oh, but they never told you the price that you'd pay for things that you might have done.
I told you I have stuff Seninle evde olan şeyler hakkında konuşmamış mıydım?
Aconteceram coisas em casa e queria conversar contigo.
I always do what I am told
AINDA HÁ MAIS...
Ama ölmeen önce tüm hikayeyi babama anlaBut before he died, he told the whole story to my father, who investigated the curse.
Mas antes de morrer ele contou toda a história ao meu pai, que investigou a maldição.
Told him he could have my old night light.
Disse-lhe que poda ficar com a minha antiga luz de presença.
Şimdi her şeyi hatırlıyorum, büyükbabamın anlattığı her şeyi.
Eu me lembro de tudo agora, isois mink Told Me.
# Bana söyleyene kadar nasıl hissedeceğimi #
Till you told me how to feel
Jennifer İyi seyirler...
- S01E02 "I Told You So"
Harry ile tanıştığımda kendisi film yapımcısı idi ve "Babamın Bana Attığı Yalanlar" filmi En İyi Yabancı Film dalında Altın Küre kazanmıştı.
Quando conheci Harry, ele era produtor cinematográfico, e "Lies My Father Told Me" ganhara o Óscar de Melhor Filme Estrangeiro.
Nereye gideceğini biliyorum, annen söyledi.
I know that's where you're going because your mom told me.
Size söyledim.
Told estás pronto.